İçerde çocuk var!

Haberin Devamı

PROJE harika.
Bunca olumsuzluğun içinde yüreğime su serpti.
“Bu ülkede iyi şeyler de oluyor!” dedirtti.
24 genç bir araya geliyor (13’ü kadın, 11’i erkek) “İçerde çocuk var” diye bir proje geliştiriyor.

İçerde çocuk var


Evet, “içeri”yle kastettikleri cezaevi...
İyileştirmek istedikleri yer de “kadın cezaevleri”.
8 kadın cezaevine anaokulu yapıyorlar.
Çünkü içerideki kadınların bir
kısmı anne ve çocukları da onlarla
birlikte içeride.
400’den fazla çocuktan söz ediyoruz.
Anneleriyle birlikte tel örgülerin arkasında büyüyen 400 çocuk.
Bizim çocuklarımız, özgürce büyüyor, toprağa, ağaca, suya dokunuyor, denize giriyor, gökyüzüne bakabiliyor...
Onlarsa, tamamen masum olmalarına rağmen bunları yaşayabilmek için 6 yıl beklemek zorundalar.
O yüzden içerideki çocukların hayatını iyileştirmek isteyen bu 24 insana (tüm gönüllülerle 70’i buluyor) şapka çıkarıyorum.
Eylül sonu da, projedeki ilk anaokulu, yani Bakırköy’deki bitiyor...

Bir de film yapmışlar.
İnanılmaz etkilendim.
Hatta gözlerim doldu.
Siz de dilerseniz izleyin,

Bu arada, tamamen gönüllü bu insanlar. Ne medya ajansı ne PR şirketi ne sosyal medya ajansı ne mimarlar hiçbiri para almıyor.
Hiçbir gruba filan da ait değiller.
Ajitasyon da yapmıyorlar.
Fotoğrafları çekerken filan karartmıyorlar, gerçek neyse onu gösteriyorlar.
Kampanyalarını da sevdim,
masalsı bir anlatımları var.
Dün projenin başkanlığını yürüten Yusuf Öztürkkan’la buluştum, bakın projeyi nasıl anlattı...

Haberin Devamı


Cezaevlerindeki 400 çocuk

İçerde çocuk var



Sizi tanıyalım...
-Mimar Sinan Güzel Sanatlar mezunuyum. Ev tekstili sektöründe faaliyet gösteren bir şirketim var. Babayım. Dünyanın en güzel şeyiymiş baba olmak. Biri kız diğeri erkek ikizlerim var. Baba olduktan sonra hayata başka türlü bakmaya başladım. Belki de cezaevlerinde büyüyen çocuklar bu yüzden de beni etkiledi...
Bu proje nasıl doğdu?
-Şöyle; bizim masa örtüsü üreten bir şirketimiz var. Bir gün dedik ki, “Neden içerideki kadın mahkûmlara mesleği öğretmeyelim?” Ve kolları sıvadık, Bakırköy Kadın Cezaevi’nde 40 kadın mahkûmun çalıştığı bir atölye kurduk. Hepsini teker teker eğittik. Sonuç muhteşem oldu, sigortalı oldular, para kazanmaya başladılar, en önemlisi üretmeye başladılar. İşte cezaevlerine gidip gelirken, ben bu miniklerle tanıştım. O zaman karar verdim...
Ve ne yaptınız?
-24 farklı sektörde çalışan arkadaşıma, “Var mısınız?” dedim, “Böyle bir proje başlatalım, içerideki 400 çocuk için kadın cezaevlerini iyileştirelim. İşe de tam donanımlı anaokulu yapmakla başlayalım...” O günden beri de projeyi, sevgili arkadaşım Sertaç Eliyürekli’yle birlikte eşbaşkan olarak yönetiyorum.
İnsanlara vermek istediğiniz mesaj ne?
-Öncelikle farkındalık. Çoğu insan cezaevlerinde anneleriyle birlikte yaşayan çocukların varlığından bile haberdar değil. Nerede yaşarsa yaşasın, her çocuğun özgür yaşama hakkı var. Onlara fırsat eşitliği sağlamak, annelerin, babaların ve devletin temel amacı olmalı. Kendi istemleri dışında maruz kaldıkları şartların iyileştirilmesi hepimizin sorumluluğu...
Sizi kişisel olarak bu projede en çok ne etkiliyor?
-Bu çocukların anne ve babalarının kaderine ortak olmaları... Bir insanın kişiliğinin oluştuğu, hayatının en önemli ilk 6 yılında, her gün suratlarına kapanan koca bir kapının ardında büyümeleri... Her ne kadar bunun onların hayatındaki bir gerçeklik olduğunu bilsem de, benim canımı acıtıyor ve haksızlık gibi geliyor. O yüzden de hepimiz canla başla bu proje için çalışıyoruz...

Haberin Devamı


CEZAEVİNDE ÇOCUKLAR EN TRAVMATİZE GRUP

Çocuklar, anneleriyle aynı koğuşta ve tabii diğer mahkûmlarla birlikte yaşıyorlar. Güvenlik sebebiyle yumuşak oyuncaklar dışında koğuşta oyuncak bulunması yasak. Koğuş ortamı, insanların geç uyandığı, geç yattığı, farklı düzenlerde yaşadıkları bir ortam. Tahmin edeceğiniz gibi 0-6 yaş bir çocuğun büyümesine elverişli bir yer değil. Bu yüzdendir ki psikolojide, cezaevlerinde yaşayan çocukların en travmatize gruplardan biri olduğu kabul ediliyor.

O-3’E YÖNELİM EĞİTİM FAALİYETİ YOK

0-3 yaş çocuklara yönelik herhangi bir eğitim faaliyeti bulunmuyor. Eğer cezaevi bünyesinde varsa, 3-6 yaş arası çocuklar, anaokulu faaliyetinden belirli saatlerde faydalanabiliyorlar ve sonra tekrar annelerinin yanına, koğuşlarına dönüyorlar. Yaşıtlarıyla birlikte olabildikleri ve eğitim alabildikleri tek alan anaokulları.

Haberin Devamı

6 YAŞINDAN SONRA KURUMLARA


6 yaşını dolduran çocuk, yasalar gereği annesinden alınıyor, bakabilecek birileri varsa onların yanına gönderiliyor. Yoksa Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın kurumlarına veriliyor. Amacımız, 8 kadın cezaevinde, Adalet Bakanlığı’nın onayı ile gerçekleştirdiğimiz iyileştirme çalışmalarını bitirdikten sonra, bu çocukların hayatlarına dokunmaya devam etmek. Elimizden gelen her türlü desteği sağlamak...

EN ÇOK NEYE İHTİYAÇLARI VAR


Projemize destek vermek isteyenlerle iletişim kurmak için gonullu@icerdecocukvar.com adresini oluşturduk. Maddi-manevi her konuda yardımcı olmak isteyenler isimlerini, kendilerine ulaşabileceğimiz kontak detaylarını belirtiyorlar. Biz de kendilerine ulaşıyoruz. Bize sorulan en önemli sorulardan biri “Ne alabiliriz? En çok neye ihtiyaçları var?” Yaptığımız mimarı çalışmaların yanında, bu tip yardımların da ulaştırılmasına aracılık ediyoruz. Bunlar çocuk bezi, mama ısıtıcısı, bebek maması, 0-36 ay çocuk oyuncakları, çocuk çamaşırı, çocuk şampuanı, her türlü kişisel temizlik malzemesi, ev ayakkabısı gibi eşyalar. Bu tip eşya yardımlarını vakıf adresine alıp daha sonra dağıtıyoruz. Gönüllülük dışında tabii bağışlara da ihtiyacımız var. Projemize 4528’e YUVA yazarak SMS atarak da destek olabilirsiniz. Her SMS 10 lira değerinde...

Yazarın Tüm Yazıları