Faşizmi yasallaştırma çabası

Haberin Devamı

BEN size bir şey söyleyeyim mi?
Ülke oldu bir tımarhane.
Kafanı nereye çevirsen şiddet, vahşet, hakaret...
Hayatlarını yitirenler, hastanelik olanlar...
“Toplu bir cinnet hali” yaşıyoruz.
Alın size Meclis’te yaşananlar.
“İç güvenlik paketi” tartışılırken, demir sandalyeler, tokmaklar, gonglar havada uçuşuyor.
Bu paketin neyin nesi olduğunu hepimizin anlaması gerekiyor.
CHP Milletvekili Aylin Nazlıaka’yı yakaladım ve Meclis’te yaşananları sordum. Bu konuda yazmaya devam edeceğim. Nazlıaka’yı bulmuşken, şu meşhur dans hadisesini ve Erdoğan’ın “Dans edeceğine Fatiha okusun!” lafını da sordum...

Faşizmi yasallaştırma çabası

Haberin Devamı


“İç güvenlik paketi”, bu ülkenin en azından yarısının korkulu rüyası! Temennimiz geçmemesi... Çıkan kavga neyin nesi?
-Buna, “Hiç güvenlik paketi” demek daha doğru olur! Ya da “İç güvenlik sopası”! Baksanıza, yasa daha çıkmadan Meclis’te bile güvenliği ortadan kaldırdı. Dün gece olaylar basına yansıdıktan sonra eşim, annem, arkadaşlarım aradı. Endişeliydiler. Sanki savaş alanındaymışız gibi. Genel Kurul çalışmasında milletvekillerinin can güvenliğinden ve sağlığından endişe edilen bir Türkiye olduk. İşte “Yeni Türkiye” bu!

BU PAKET BİR FELAKET!

Havada tokmaklar ve gonglar uçuşuyor. Utanç verici değil mi?
-Tabii ki öyle. Nedeni de AKP’lilerin bu yasa tasarısını bir an önce Genel Kurul’a getirme telaşı. Tarafsız olması gereken AKP’li Meclis Başkanvekili, HDP’nin kürsü hakkını AKP’ye verince, ortalık gerildi. Buna tepki olarak Pervin Buldan ve Sebahat Tuncel’in kürsüye yöneldiğini gördüm. Ve birdenbire AKP’li vekillerin toplu halde saldırdığını... Demir sandalyelerin havada uçuştuğunu... İzmir milletvekilimiz Musa Çam’ın sırtüstü mikrofonların olduğu yere düştüğünü... Aykut Erdoğdu’nun aldığı darbe sonraki halini... Revire koştuk. Ertuğrul Kürkçü başında sargı beziyle oturuyordu. Çok feciydi. Dün gece, muhalefet milletvekillerinin dokunulmazlığının fiilen yok edildiği bir geceydi!
“İç güvenlik paketi”ne neden karşısınız? Hangi maddelere itiraz ediyorsunuz? O maddeler nelere yol açacak?
-Bu paketin savunulacak hiçbir yanı yok. Tek amacı var: AKP faşizmini yasal bir kılıfa sokmak. Mülki idareye ve polise kontrolsüz yetkiler veriyor. Polis, savcı kararı olmadan 48 saat gözaltına alabilecek. Arama yetkisi arttırılacak. Bakın, daha yasa çıkmadan bir polis, bir gazetecinin ölümüne neden oldu. Yılmaz Koçyılmaz adlı meslektaşınız, bir polis tarafından yaka paça polis aracına bindirildi. Tansiyon hastası olduğunu söylemesine rağmen gördüğü kötü muamele nedeniyle kalp krizi geçirdi. Yasada bir de sevgili Berkin’e yönelik iftiraları meşrulaştırmaya çalışan bir madde var: Polise, cebinde bilye olana silah kullanma yetkisi veriyor. Hâkim denetimi olmadan herkesin telefonu 48 saat dinlenebilecek. Toplantı ve gösteri yürüyüşlerini caydırmaya yönelik birçok madde var. Sıkıyönetim yetkilerine sahip valiler dönemi geliyor. Yani bu şu demek, faşizm geliyor demek, aklı başında herkesin bu paketin içindekileri öğrenmesi ve karşı çıkması gerekiyor!

Haberin Devamı



Cumhurbaşkanı bir kadın düşmanı

Bugüne kadar Melih Gökçek ile polemiğe girmiştiniz. Şimdi Cumhurbaşkanı’na mı terfi ettiniz! Hayrola? Mesele nedir?
-Mesele, Recep Tayyip Erdoğan’ın zihniyeti. Kadın-erkek eşitliğine bakış açısı. Başbakanken de kadın düşmanıydı, cumhurbaşkanı oldu, tarafsızlık yemini etti, değişen bir şey olmadı. Hâlâ kadın düşmanı! Dünyanın neresinde bir cumhurbaşkanının bir kadın milletvekilini hedef gösterdiği görülmüştür?
İşin gerçeği nedir?
-“One Billion Rising” etkinliği, her yıl dünyanın her yerinde 14 Şubat’ta kadınların; kadına ve kız çocuklarına yönelik şiddete, tecavüzlere, enseste, sünnete ve seks köleliğine dikkat çekmek için gerçekleştirdikleri bir isyan. Bu 14 Şubat’ta da Ankara’da kadınlar, isyanlarını dile getirmek için bir araya geldi. Ben de her yıl olduğu gibi onlara destek vermeye gittim. Etkinlikte yaptığım konuşmada da kadın cinayetlerine, tecavüzlerine, hükümetin söylem ve eylemlerine tepkimi ortaya koydum.
Bu bir gelenek mi?
-Evet, geleneksel bir etkinlik. Dünyada 10 yıldır yapılıyor.
Önceki yıl AK Partili kadınlar da katıldı öyle mi?
-Evet. Hatta fotoğraflarımız da basında yer aldı.
Peki ama “Bugün hassas bir gün Özgecan’ı kaybettik. Bu dans ritüelini yapmayalım” diyebilirdiniz...
-Gerçekten çok üzgünüm, ortada bir talihsizlik var. Evrensel olan bu etkinliğin tarihini değiştirmek mümkün değildi. Ama ben katılmayabilirdim. Ancak sabah TMMOB’nin genel kurulunda olduğum için o günkü matem iklimini hissedemedim. Zaten detaylar basına düştükçe hepimizin isyanı ve öfkesi daha da arttı. Yoksa böylesine vahşi bir katliam yaşanmışken, dans etmek için deli olmak gerek! Ama AKP’lilerle birlikte dans ettiğimiz 14 Şubat 2013 günü de iki kadın öldürülmüştü. Biri 17 yaşındaki D.I., İstanbul’da silahla öldürüldü. Diğeri ise katilinin evlenme teklifini reddeden Serpil Topbaş’tı. Yani bu ülkede kadın öldürülmeyen bir tek gün yok!
ülkenin geleceğini çalıyorlar
Düşmanlarınızın bunu kullanacağı aklınıza gelmedi mi?
-Bu kadar kötülüğe aklım ermiyor. Bir cumhurbaşkanının benim eğlendiğimi söyleyebilecek kadar kötü niyetli olabileceğini düşünemedim. Ama çıkardıkları gürültüyle kadınların isyanını bastıramayacaklar!
“Dans edeceğine Fatiha okusun” açıklamasını nasıl buluyorsunuz?
-Vicdansızlık! Din istismarı yaparak toplumu acılar üzerinden bile bölmeye çalışmak, Türkiye’nin geleceğini çalmaktır. Çok merak ediyorsa söyleyeyim; ben cenaze sonrasında aileye, taziyeye giden ilk siyasetçilerden biriyim. Cumhurbaşkanı’nın kızlarıyla aynı gün oradaydım ama hiç kamera önüne çıkmadım. Çünkü tek amacım Özgecan için dua edip, aileye başsağlığı dilemekti...

Haberin Devamı


ERDOĞAN FEMİNİSTLERDEN KORKUYOR

Feministlere bu kadar yüklenmesini nasıl açıklıyorsunuz?
Feministler, Recep Tayyip Erdoğan’ın kadın mevzusundaki ikiyüzlülüğünü, yalanlarını ortaya çıkarıyorlar. Kendisinin kurdurduğu kadın dernekleri gibi duymak istediklerini söylemiyorlar. Ondan korkmuyorlar. Tüm kadınların hayatlarına ve haklarına sahip çıkıyorlar. Kendi bedenleri üzerinden siyaset yapılmasına haklı olarak öfkeliler. Kadınların isyanı, cesareti, inancı Erdoğan’ı yenecektir. Erdoğan da bunu biliyor, o yüzden feministlerden korkuyor!

Yazarın Tüm Yazıları