Çok denedik, çocuğumuz olmuyor, onun için film yapalım dedik!

PAZAR günü başlayan Caner Alpay, Mehmet Binay röportajı bugün de devam ediyor.

Haberin Devamı

Çok denedik, çocuğumuz olmuyor, onun için film yapalım dedik

İkilinin “Çekmeceler” filmi 6 Mart’ta vizyona giriyor.
Film, kız çocuk ve ergen cinselliğinin neresinden tutacağını bilemeyen aktör bir anne-babanın kendi kompleksleri arasında kızlarının bedeninde ve ruhunda açtıkları yarayı anlatıyor.
O kadar çok baskı uyguluyorlar ki kızlarına, özellikle de baba, “Aman or.spu olmasın!” diye sıktıkları kızları, sonunda önüne gelenle yatan biri olup çıkıyor...
Çok da ilginç bir finali var filmin... Denk düşerse izleyin! Çok etkileneceksiniz...


Bir önceki filminiz Zenne kaç kişi tarafındın izlendi?
-100 bin gişe yaptı. En az 500 bin kişinin de korsanda izlediğini düşünüyoruz.
Zenne’yle bir sürü ödül de aldınız...
-Evet, 30’a yakın. 70’e yakın da festivale gittik. Hiç böyle bir ilgi beklemiyorduk. Özellikle de medyanın çok ciddi bir desteği oldu. Şimdi “Çekmeceler”e de sahip çıkıyorlar, çok sevindirici.
Bu filmden beklentiniz nedir?
-Tabii daha geniş kitlelere ulaşsın isteriz. Çok önemsiyoruz bu filmi. Tam üç yıldır uğraştık. Oyuncular da bizimle birlikte uğraştı...
Başrol oyuncusu Ece Birsel çok etkileyici ama baba rolünü oynanan Taner Birsel de cuk oturmuş...
-Evet. Babanın hikâyesi ilginç. Çok bilindik oyunculara teklif götürdük, ı-ıh. Cesaret edemediler. Baba rolünü kabul etmediler. Taner Birsel’e, başka iki karakterden birini canlandırır mı diye gittik. Karakter ismi vermedik, “Siz okuyun senaryoyu, sonra konuşuruz” dedik. Tam 24 saat sonra aradı, dedi ki, “Çok sert bir senaryo. Ama böyle bir konuda, böyle olması gerekiyor. Başroldeki kızı oynamayı isterdim ama bu galiba şansımı fazla zorlamak olacak. Ben babayı alayım!” Kendisi istedi yani ve inanılmaz bir iş çıkardı...
O da baba mı aynı zamanda?
-Hayır değil. Başta bir takım endişeleri vardı ama sonra o da kendi karakterini geliştirdi. Taktığı yüzükten dinlediği müziğe, mesela neler giyebileceğine kadar hep birlikte kafa yorduk. Gömleklerinin kumaşlarını Tayland’da bir pazarda bulduk. İpek saten gömlekler. Yapımcımız onlardan Taner’e özel, bedenine oturan gömlekler diktirdi.
Sizce yönetmenlikte nasıl bir aşamadasınız?
-Biz Zenne’yi yaparken “Sinema yapalım” diye yola çıkmadık. Ahmet’in hikâyesini yapmak için yola çıktık.
“Belgesel yaparsak 5 bin kişi izler ama iyi bir film çekebilirsek onbinlerce insan izler!” dedik. Ama bu filmde artık sinema yapmamız gerektiğine karar vermiştik. Bizi bayağı da zorladı. Çok zaman harcadık. Hem görsel dünyasını oluşturmak için hem diyalogların provalarını yapmak için. Şu an 3. ve 4. filmimizin hikâyeleri de var elimizde. Biz hep insanların anlatmaktan çekineceği şeylere karşı kendimizi yakın hissediyoruz.
İtiş kakış olmuyor mu?
-Bizim aramızda mı? Hayır. Biz eskidik, 17 yıldan beri birlikteyiz. Bundan sonra çatlama imkânımız yok. Çok denedik, çocuğumuz olmuyor, onun için film yapalım dedik! Bu işin esprisi tabii, ama bir ekiple iş yapmak müthiş. Biz de kaptırıyoruz kendimizi. O hazırlık aşamasında kabuğumuza çekiliyoruz, üç yıldır hiçbir açılışa, davete gitmedik. Hiç sosyalleşmiyoruz. Yılın bir kısmını Los Angeles’ta geçiriyoruz. Sinema sektörüne yakın olalım ve ekibi biraz da oradan oluşturalım diye. 3. filmimizin görüntü yönetmeni akademi üyesi bir Meksikalı...

Haberin Devamı

BAKANLIK KORSANA ENGEL OLSUN İSTERSE YAPABİLİR

Haberin Devamı

Çok denedik, çocuğumuz olmuyor, onun için film yapalım dedik


Bu film için de Kültür Bakanlığı’na başvurduk. Destek olmayacaklarını bilerek. “Neden başvurmadınız?” denmesin diye. Tabii yine destek çıkmadılar! Ama bu bizi şaşırtmadı. Kim bilir belki de aile kurumuna zarar verdiğimizi düşünüyorlardır. Biz bakanlığın destek olmayışını bıraktık, korsana engel olmayışını hazmedemiyoruz. Resmen mala hırsız sağlıyorlar! Her mahallede korsan DVD satan dükkân var. Bu korsanı devletin kapatmaya gücü yetmiyor mu? İstediği anda yapabilir. Yılmaz Güney’in, Metin Erksan’ın, Nuri Bilge Ceylan’ın ülkesine korsan yakışmıyor artık...

GÜLE GÜLE BÜYÜK USTA

Türkiye’nin büyük bir değerini, büyük bir ustayı, büyük bir yazarı, büyük bir röportajcıyı, dünya çapında önemli bir edebiyatçıyı kaybettik. Başımız sağ olsun. Türkiye’nin başı sağ olsun. Ne yazık ki Arabistan Kralı’na yas ilan eden hükümetin oralı bile olmamasını kınamaktan başka bir şey gelmiyor elimizden!

Yazarın Tüm Yazıları