Alya, Maya ve İmara köşemi ele geçirdi!

Bir an boşluğuma geldi, köşe elden gitti.
Köşemi, Alya, Maya ve İmara ele geçirdi!
“Hep sen yazıyorsun. Bu cumartesi biz istediğimiz kişiyle röportaj yapalım. Biraz da biz soralım” dediler.
“Kiminle röportaj yapacaksınız?” dedim.
“Sid’le” dediler.
“Sid de kim?” dedim.
Bana acıyarak baktılar.
Üçü de bir ağızdan “Buz Devri Canlı’nın Sid’i” demesinler mi?
Desinler.
Meğer İstanbul’daki çocukları böyle bir heyecan sarmış.
Önümüz sömestr tatili ya...
6-7-8 Şubat tarihlerinde ‘Buz Devri Canlı’ Volkswagen Arena’da çocuklarla buluşacakmış.
Fırsatınız olursa mutlaka gidin.
Buz Devri filminin eğlenceli kahramanları, beyazperdeden buz pistine taşınıyormuş. Prodüksiyonu, koreografisi, kostümleri ve atmosferiyle tüm dünyada milyonlarca izleyiciye ulaşan ‘Buz Devri Canlı’ gösterisinde, dans, akrobasi ne ararsanız var...
‘Görsel şölen’ deniyor ya, ondan!
En iyi film müziği, en iyi animasyon, en iyi seslendirme dallarında bol ödüllü ‘Buz Devri’ filminin kahramanları, ilk defa 2012’de buz pistine çıkmış.
Twentieth Century, Fox ve Stage Entertainment Touring Production işbirliğiyle hazırlanan ve Cirque du Soleil’in ilk artistik direktörü olan Guy Caron’un yaratıcısı olduğu müzikal şov, 40 sanatçıyla buz üstünde bizi uçuracakmış!
Yekta Kopan’ın seslendireceği Türkçe dublajlı gösteriyi kaçırmamanızı
tavsiye ederim.
Sid, en sevimli karakterlerden biri.
Sorulara ben karışmadım, röportaj tamamen kızların eseri...
Bol bol kıkırdadılar, güldüler...
Birlikte fotoğraf çektirirken pek eğlendiler.
“Bir daha ne zaman köşeni bize verirsin!” dediler.
Her hafta cumartesi olur muymuş?
“Yok daha neler!” dedim.

Adın?

-Bryan.

Yaşın?

-25.

Sid olmak nasıl bir his?

-Süper! Çünkü ben çocukları çok seviyorum. Onlar da Sid’i seviyor. Her kafamı kaldırdığımda o gülen yüzleri görmek beni çok mutlu ediyor.

Peki gerçek sen yerine, hep Sid olmak ister miydin?

-Yok o kadar değil. Sid uykuyu çok seviyor, biraz da ağır. Bense yerimde duramıyorum. Bir de o genellikle ağaçlarda ters şekilde asılı duruyor. Ben dünyaya hep baş aşağı bakmak istemiyorum.

Sahneden bakınca biz seyirciler nasıl görünüyoruz?

-Enerjik, heyecanlı, yerinde duramayan, hep gülen, konuşan. Bu işin en güzel yanlarından biri de bu. Çok eğlendiğinizi fark etmek.

Yani biz gülünce, sen daha çok mu mutlu oluyorsun?

-Evet. Çünkü bundan güzel şey yok! Dean Martin’den ‘When You’re Smiling’ şarkısı sizin için gelsin! Hatta biraz mırıldanabilirim de... En harikası da ne biliyor musunuz, siz koltuklarınızda eğlenirken, biz de sahnede eğleniyoruz. Bu büyünün bir parçası olmak ve yüzünüzün aydınlandığını görmek her şeye değer!

Sence çocuklar içinde senin olduğunu biliyor mu?

-Küçükler bence bilmiyor. Büyükler anlasa da umursamıyorlar. ‘Buz Devri’ filmi yalnızca çocuklara değil, büyüklere de hitap eden bir film. Filmlerden bildikleri karakterleri, buz üstünde gördükleri zaman -hem de gerçek boyutlarında- onlar da gösterinin içine giriyor ve biz onlar için kukladan çok gerçek Sid, Manny ve Diego oluveriyoruz.

O kostümün içinde terliyor musun?

-Hayır. Çünkü terlemeyeyim diye tasarlanmış.

Çişin gelince n’apıyorsun?

- Gösteri zamanı içtiklerime dikkat ediyorum. Gerekirse oyun arasında tuvalete gidiyorum.

Böyle iyi bir buz dansçısı olabilmek için kaç sene çalıştın?

-18 yıldır çalışıyorum. Olmuş di mi?

Kaç yaşında anladın yapmak istediğin işin bu olduğunu?

-7 yaşımdaydım. Bir akşam annemle olimpiyatları izliyorduk, ertesi gün kendimi hemen bir buz pistine attım. İlk kaydığım anı hatırlıyorum, daha doğrusu kayamadığım! İlk gün o kadar çok düştüm ki... Ama buzun üstüne çıktığım an, bu işin tam benlik olduğunu anlamıştım. Buzun üstünde kaymak insanı özgürleştiren bir şey...

Sahnede Sid’i oynarken hata yaptığında n’oluyor? Paniğe kapılıyor musun?

-Aramızda kalsın ama defalarca aynı gösteriyi yapmış olmama rağmen, küçük hatalar olmuyor değil. Neyse ki, onları da sadece ben anlıyorum. Çok sevimli olduğum için kimse fark etmiyor.

Allah korusun, ya kayarken düşersen n’olur?

-Yıllardır düşe düşe, nasıl düşmem gerektiğini öğrendim. Ama yine de hep dikkatliyim. Şu ana kadar hiçbir ‘Buz Devri Canlı’ gösterisinde düşmedim, umarım İstanbul’daki gösteri de sorunsuz geçer.

Sid rolü teklif edildiğinde ne hissettin?

-Günlerce heyecandan uyuyamadım. Dünyanın en önemli buz pisti gösterilerinden birinde kaymak, hem de Sid olarak! Müthiş bir duygu! Böylesine görkemli mekânlarda, binlerce insanı eğlendirebilmek bir dansçıyı ne kadar mutlu eder anlatamam.

‘BUZ DEVRİ CANLI’ HEM EĞLENDİRİYOR HEM BİLİNÇLENDİRİYOR

Sence bu oyunun vermek istediği bir mesaj var mı?

-Elbette. Doğayla savaş halindeyiz. Avrupa kıtası, 2014’te son beş yüzyılın en sıcak havalarına tanık oldu. Buz Devri filmleri de küresel ısınmayı senaryosunun merkezine alarak eğlendirirken aynı zamanda bilinçlendirmeyi de amaçlıyor.

‘Küresel Isınma’ neden tehlikeli?

-Çünkü bütün doğal denge bozuluyor. Artan fırtınalar martı sürülerine, yükselen denizler deniz kaplumbağalarının yuvalama kumsallarına, bozulan ekosistem kuşların göç yollarına, eriyen buzullar kutupayılarına ve fokbalıklarının yaşam alanlarına zarar veriyor.

Büyükler sence yeteri kadar ciddiye alıyor mu?

-Hayır! Asla almıyorlar. En çok üzüldüğüm konu da bu. Oysa biz büyüklerin görevi, size yaşanabilir bir dünya bırakmak.

‘Küresel Isınma’ya engel olmak için biz çocuklar ne yapabiliriz? Sen n’apıyorsun?

-Büyüklerinize bol bol soru sorun. Bence yanlış soru yoktur, yanlış cevap vardır. Çok kitap okuyun. Öğrenip arkadaşlarınızla paylaşın, beraber fikirler üretin ve yapabildiklerinizi yapın. Mesela ben atıklarımı ayırıyorum. Elektrikli araba ve bisiklet kullanıyorum.

Süper kahraman olsaydım

Gerçekten buz çağında yaşamak ister miydin?

-Hayır, ben sıcak seviyorum.

Buzun dışında da böyle dans edebiliyor musun?

-Dans figürlerini buza aktarmak çok zor. Fakat buzun yapısı gereği üzerinde daha yaratıcı olmak, hızlanmak, figürlere farklı dinamikler eklemek mümkün. Oysa bunu normal zeminde yapmak neredeyse imkânsız. Ama iyi bir kavalye olduğumu söylerler!

Kaç kişilik bir ekipsiniz?

-Şov ekibimiz 71 kişi. Ama bize tüm süreçte destek olan bir de kalabalık prodüksiyon ekibimiz var.

Hiç küstüğünüz oluyor mu?

-Manny, Diego ve Peaches ile küsmek mümkün mü? Hepsine bayılıyorum. Scrat bana küserse de iki fındıkla kandırıyorum.

Rekabet var mı?

-Birçok eğitimden geçtik, defalarca birlikte prova yaptık. Gerçekten uyumlu bir ekibiz. O kadar eğleniyoruz ki rekabet olmuyor aramızda.

Hangi okullara gittin?

- Tiyatro eğitimi aldım. Hollanda’da konservatuvarda okudum. Buz pateni zaten bütün hayatım boyunca yaptığım bir şeydi. Okul bitince farklı işlerde deneyim edindikten sonra o da ne! ‘Buz Devri Canlı’ teklifi geldi!

Hayatta seni en çok mutlu eden şey ne?

- Buzun üstünde özgürleşmek!

En çok neli kek seversin? Sen geldiğinde onu alacağız, birlikte yeriz...

-Hmmm. Bol çikolatalı bir keke hayır diyemem, hele yanında bademli dondurma olursa...

Süper kahraman olsaydın n’apardın?

-Ozon tabakasını onarır, eriyen buzulları dondurur, denizleri temizler, bütün kimyasal maddeleri dünyadan yok ederdim. Kulağa harika geliyor değil mi?

Buz Devri filmlerinde en sevdiğin sahne hangisi?

- Scrat’in fındığın peşinden koştuğu, fındık uğruna dünyanın çekirdeğine gittiği sahne.

Sid’le ilgili en sevdiğin 5 şey nedir?

1-Burnu gerçek olamayacak kadar etkileyici! 2-R harfini söyleyemiyor oluşu çok sevimli. 3- Diego’yla şakalaşmalarına bayılıyorum. 4- Sürekli düşmesi komik. 5-Bir de ejderha bebeklere sahip çıkmasını çok seviyorum!