Niran Ünsal vakası

Magazin yanım çok eksik olmasına rağmen bir süredir Niran Ünsal’ın “kendisine göre erotik bulduğu” kliplere savaş açtığını duyuyordum.

Haberin Devamı

“Kendisine göre” dememin sebebi, belki de bizim o klipleri hiç erotik bulmamamız...
Savaş açmasının faydası ne olabilir, onu da hiç idrak edemedim.
Özgürlük için bu kadar yırtındığımız şu günlerde ne yapacakmış Niran Hanım, yasaklar mı getirtecekmiş kliplere?
Ba ba ba bu nasıl bir özgüven?
Çocukları mıymış problem; kapat televizyonunu...
Neyse işin esas düşündürücü taraflarına geleceğim, tutamayacağım kendimi ben.
Halbuki birilerine geçmişteki hatalarını hatırlatmayı, “Bak bunu yapmıştın ama” diye kulağından tutmayı hiç istemem. Hele ki dönmüşse o hatadan...
Ama kalkıp da sen “hodri meydan” der, seninle aynı meslekten ekmek yiyenleri namustan uzak, edep bilmez gösterirsen, hazırlarsın kendi çukurunu, ona da ben bir şey diyemem.
Bir tabir var, yeni öğrendim ve pek de sevdim: “Altı ıslak olmak...”
Anlamı şu:
Mesela bir konuda mimlenmişsiniz, ya yapmadım, etmedim deseniz de illa size bu konuda laf ederler, kolay da güvenmezler. Altınız ıslanmış bir kere.
Niran Hanım’a gelince. Şimdi müthiş bir şekilde çoluk çocuğu koruyor, “aman” diyor, “tüm kötülüklere karşıyım”.
Bu nedir, açık saçık şeyler ahlak bozuyor.
Ama altı ıslak.
Bugün ülkemizde çoluk çocuk deyince aklımıza gelen en büyük tehlikelerden biri olan maddeyi kullanmış biri o.
Bunu itiraf etmiş. Bundan hapis cezası almış.
Bu ceza para cezasına çevrilmiş, hapisten kıl payı yırtmış. Bilmeyen yok.
Velayet davası sırasında eski eşinin adını da polislere vermiş. Böyle bir geçmişi var.
Kendini kurtardıysa bu durumdan, ne mutlu ona.
Niran Ünsal’ın içi çocuklar için bu kadar yanıp tutuşuyorsa, kliplere takacağına madde bağımlısı çocuklar için çalışsa ya.
Biz de yazsak, etsek, alkış tutsak ona.
“Helal be” desek, “helal sana”...
Programları falan terk edip ucuz reklamlar olmasa.
Yanında da bir hoca. Hocam, hocam, komedi ya.
Hoca gezer mi Allah aşkınıza böyle bir durum için kanal kanal Niran’la?
Gezen zaten hoca da değil ki.
Sefer Darıcı diye biri.
1978 doğumlu.
Fethullah Gülen ve cemaatine yakınlığıyla biliniyor, gazeteci kimliğiyle anılmayı istiyor.
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü’nün ardından Eskişehir Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi Kamu Yönetimi bölümünden mezun olduktan sonra çeşitli sektörlerle çalışmış.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı döneminde Kemal’in İlacı çalışmasıyla parlıyor.
2005’de yargı hâkim adaylığı sınavını kazanamayınca Adalet Bakanlığı’ndan istifa ediyor.
Sonra Balyoz davasında adından söz ettiriyor.
Ak Parti’yle yakınlık kuruyor, Rota Haber’de köşe yazarlığına başlıyor.
Şimdi de çocuklarla ilgileniyor.
Hocamız da bu yani.
Tövbe tövbe.
* Ayşe’nin notu: İnternete düşen her şey maalesef kalıyor.
Kaldırılabilir gerçi ama mahkeme, avukat falan zaman alıyor. Bir de hangi birini kaldıracaksın, emek, vakit istiyor.
Sizin de güzel fotoğraflarınız var orada, body’li, dekolteli, hatta birinin altındaki manşet şu: “Niran Ünsal’dan cesur açılım.”
Aman çoluk çocuk görüp psikolojileri bozulmasın.

Yazarın Tüm Yazıları