Bugün ne düşünüyorsam o

Hayatın ne tuhaf olduğunu düşünüyorum.

Haberin Devamı

İnsanların ne tuhaf olduğunu; kimilerinin ne kadar iyi, kimilerinin de ne kadar kötü olduğunu.
Vicdanlı insanların var olduğunu, vicdansızların ise vicdanlılardan daha fazla bulunduğunu.
Empati yapmayı bilmeyenlerin, insanları yargılamayı iş edinenlerin kol gezdiğini görüyorum etrafta.
“İlk önce ben” diyen birileri olup çıktık diyorum, sahte gözyaşları döküp, iki günde her acıyı unutup, hiçbir şeyden ders çıkarmayıp, eller havada insanlar haline geldik. Ötesi var mı diyorum.
Gerçek nedir, esas neye üzülmek gerekir, neyi paylaşıp neyi çözmek gerekir bilmez olduk.
Bunlardan çok uzak bir yerlerdeyiz biz.
Birilerinin başına bir şey geldiği zaman tek bildiğimiz neden ve niçin diye yargı dolu çığlıklar, sesler...
Onların da zaten işe yaradığını hiç görmedik, göremedik ki...
Son maden olayında maaşlarını alamayanlar için ne yapabildik ki, suyun altında kalınmaması için ne önlem aldırabildik ki?
Elin maden görevlisi; halen bir heves, bin dua, ümitle bekleyen aileler ve bizler için, yüzsüzce “başımız sağ olsun” diyor, hiç umurunda görünmüyor.
Genç kadın “Kocam maaşını aylardır alamıyordu, oğlum babasını soruyor hâlâ ‘gelecek mi’ diye” diyor.
Yaşlı ninecik anne “Oğlum yüzme de bilmezdi ki” diyor, “Ne yaptı acaba su içinde?”
Öte yandan dün dört yaşındaki Nehir evinin yakınlarında, Gürpınar İlçesi’nde oyun oynarken kayboluyor.
Aile “evladımız” diye yanıyor.
Nehir’in kırmızı minik patikleri evinin 300 metre yakınlarında bulunuyor. Herkes, hepimiz dua ediyoruz.
Bir başka taraftan Beşiktaş’ın eski kaptanı İbrahim Üzülmez bugün karalar bağlıyor; “Evladım çalındı” diye.
Başlığı okuyorum, sonra da haberi. Şoka giriyorum, meğer Cadillac marka 4 çekeri çalınmış, 300 bin lira değerinde. Çocuğu gibiymiş, öyle severmiş...
Instagram gidiyor yarım saatliğine, yer yerinden oynuyor bizim ülkede, telefon trafiği; herkes birbirini arıyor, “Sende de gitti mi?” diye.
O sırada Güneydoğu 4,4 şiddetinde sallanıyor, esas orada yer yerinden oynuyor ama kime ne...
Bu arada sapığın biri iki gündür okur sayfamdan bana “Sen kimsin, ne halta yararsın, baban olmasaydı ya da Fatih Çekirge...
Zavallı, senin daha önce elin hiç ekmek tuttu mu?” diye giydiriyor.
Direkt yargılıyor, kötülük her yerinden akıyor.
O ona mok atıyor, o onun ayağını kaydırmaya çalışıyor, o onu kıskanıyor, bu bunu eziyor, o gülerken bu gıcık oluyor, bu şunu yapıyor, bu bunu yapıyor...
Böyle tuhaf olduk, oluyoruz.
Hayat da böyle gidiyor.
Yazıklar olsun bize diyorum.
Ne düşünüyorsam bugün o...

Yazarın Tüm Yazıları