Soma izlenimleri ve yanıt bekleyen iddialar
MADEN faciası ile ilgili birçok konuşma oluyor Soma sokaklarında, kahvehanelerde, madenin önünde... Çok vahim bilgiler dolaşıyor ortada, bu doğru mu diye sorduğunuz zaman ama ‘doğru ama sakın adımı yazmayın, fotoğrafımı çekmeyin’ diyorlar. O nedenle, ben sadece duyduklarımı, şahit olduklarımı aktarıyorum sizlere...
Senin eşin paşa mıydı, serseri mi?
Madencilik dilinde her vardiyanın bir adı varmış. 8-16 çalışana gündüz, 16-24 çalışana paşa derlermiş, çünkü gece gelince paşalar gibi yatarsın, 24-08 arası çalışana ise serseri denirmiş, nedeni de sabah serseri gibi çıkarsın. Olay tam gündüzün sonu paşanın başında olmuş. Madenin önünde yakınlarını bekleyenler soruyor birbirine seninki gündüzcü müydü, paşa mıydı diye... Serseri olanların yakınları çekinerek yanıtlıyor, sanki suçluluk duyuyorlar yaşadıkları için...
Nişanlımı bir sigara kurtardı
Maden önünde genç bir kadın genç bir erkeğin koluna sıkı sıkı yapışmış. ‘Nişanlım 4 vardiyasına girecekti. Bakmış 15 dakika var. Girmeden kapıda sigara içeyim deyip geri dönmüş. O sigarasını bitirdiğinde patlama olmuş. O sigara kurtardı nişanlımı.’ ‘Bir daha girecek misiniz’ diyorum madene. Genç kız yine atılıyor ‘gönderir miyim ben onu bir daha. Aç kalırım madene göndermem. İş arıyoruz artık.’
Eşim bir daha o madene girerse ben nasıl dururum?
Eşim gece vardiyasında çalışıyor. Patlama 9 saat sonra olsa şu an ben de soğuk hava deposunun orada bekleyecektim. Duyunca hemen madene gelip kurtarmalara girdi, ben de onu bekliyorum. Zaten 2 gündür robot gibi. Bir daha nasıl o madene girer, girerse ben nasıl dururum yerimde bilmiyorum...
Mezarlıklar savaş şehitliği gibi
Ardı ardına kazılmış mezarlar insanın yüreğini dağlıyor. Bir yanda eşine, diğer yanda oğluna, karşıda babasına ağlayanların sessiz hıçkırıkları birbirine karışıyor. Garip bir sakinlik var burada. Kimse feryat etmiyor, tek duyulan belki de babasının mezarı yanında oynayan çocuklar...
Patlamadan sonra hala işe soktular iddiası
İnşaatta çalışırken sigortası ödenmediği için 3 gün önce madende çalışmaya başlayan bir inşaat ustasının akrabasıyla görüştüm. Kurtarma eğitimi aldı mı, madene girmeden tatbikat yapıldı mı, diye soruyorum... Şaşkın bakıyor yüzüme. Yaralı kurtarılan bir işçinin yakını ise ‘patlama oldu yandaki İmbat Maden Şirketi madeni boşaltıp bize yardıma geldi, ama bizim şirket bizi öbür kapıdan yine işe çalışmaya soktu’ dediğini anlatıyor. Doğruysa vahim...
Sayı şaibesi
Sayı konusunda herkes bir şeyler söylüyor. Birkaç farklı yerde hep aynı rakamları duyuyorum. İkinci gün 370 civarındaydı deniyor, ama resmi rakamlar 4’üncü günde bile 300’e ulaşmış değil. ‘Bir vardiyada 700 kişi vardı gerisi nerede?’ diyorlar. Bir başka iddia ise, ölü sayısı ile vergi muafiyeti ilişkisi. ‘Ölü sayısını açıklamamalarının nedeni Soma Madeni’nden, elektrik kurumundan elde edilen gelirleri düşünmeleri mi?’ deniyor.
İstersen ayrıl, sırada bekleyen çok
Mezarlıktan çıkarken arkamda bir adam ‘zaten o kadar zor şartlarda çalışıyorlardı ki, sopa kullanan şefler bile varmış. İtiraz eden olursa hemen çık işten, çalışmak için sıraya girenler var. Tam bir köle sistemi...’ dediğini duyuyorum. Hemen yaklaşıp bunu gazeteye açıklar mısınız deyince siz yazın, ama beni karıştırmayın. Bunları zaten CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel açıkladı. Onun söylediği her şey doğru, hepsi yaşandı’ diyor. Madende çalışan işçiler 800 ila 1500 TL alıyormuş. Aşağıya inenler böyleyken yukarıdaki mühendisler arasında 15 bin TL alan vardı deniyor. Maalesef, yaşamını yitirenler arasında mühendisler de var. Maden şirketi bu ay kömür yardımı yapmayacaklarını açıklamış ve bu ayın borcunu taa 9’uncu aya ertelemiş.
Tüm bunlar birer iddia bile olsa mutlaka yetkililer tarafından araştırılıp yanıtları verilmeli. Halkın vicdanı açısından bunun yapılması şart...
