Yıkılmadı(?)

Futbol takımı lider, Basket takımı ise Final Four’ da…

Haberin Devamı

3 Temmuz’da boyun eğdiremediler, 4 Nisan’da öldüremediler…
Belli ki yıkamayacaklar…

Fenerbahçeli olmak, çok zor zanaat…
Salondan sahaya koşacaksın… Her gün maçın olacak ve her dalda iddialı olacaksın…
Zor iş arkadaş…
Tansiyon ilacın, kalp ilacın yanında olacak…

***
Son 15 yıldır yensen de, yenilsen de oynadığın her dalda, sonuna kadar bu heyecanı yaşattığın için;
Teşekkürler Fener…
En dirayetli görünenlerin bile güce taparak döndüğü bir dönemde, yakın gözüktüğün siyasi gücün baskılarına rağmen, dimdik duruşun ve 10 yıllık emeğin için;
Teşekkürler Ülker,
Sağ olasın;
Kim ne derse desin, isterse Ateş Bakan desin;
Sağ olasın; Aziz Başkan…


***
Bugün Tel Aviv cehenneminden çıkmak çok zordu…
Bilirsiniz takımlarımız; İlk turları iyi oynar son bölümü beceremezdi…
Bugün zor olanı becerdik…
Çok zor oldu ama çok güzel oldu…
Uzun yıllar sonra Fenerbahçe-Ülker ile ilk kez Final Four’dayız…
Efes’ten de bir sürpriz bekliyoruz…
Son dört takım arasında, iki Türk takımını görmeyi hayal ediyoruz…

Haberin Devamı

***
Zisis transferinin ne olduğunu bugün daha iyi anladık…
Son topta, topu kullanacağını hepimizin bildiği Pargo’ yu 20 yaşında Kenan ile savunduk…
Aldığı her topla potaya giden Goudelock’ı takım oyuncusu yaptık…
Hayata küsmüş Semih’ten hırs küpü yaptık…
Skor atamadığı anda bile savunması düşmeyen bir takım yarattık,
Ben, “yaptık ettik” diyorum ama siz anlayın;
Teşekkürler Obradovic…

Futbol takımı lider:
Bir büyük heyecan da Bursa maçında yaşandı…
Bir yandan sahada maça bakıyor diğer yandan televizyondan basket maçını izliyordum…
Bursa müthiş tempolu, dirençli ve arzuluydu…
Puan almak hakkıydı…
Fenerbahçe iyi mücadele etti ama bilinçli bir takım havası yoktu…
Zor bir maçın sonunu iyi getirdiler…
Aklımda maalesef;
• Maç boyu vakit geçirmelere duyarsız kalan Hüseyin Göçek’in Fenerbahçe öne geçtiğinde oyunu hızlandırmak için attığı müthiş depar ile
• Tüm maç sonlarında “fair” demeçler veren Şenol Güneş’in ortalığı geren demeci kaldı(!)
Bursa’nın oynadığı futbola gerçekten saygı duydum…
Ancak Şenol Güneş’im maç sonunda verdiği demece saygı duymadım…

Haberin Devamı

Yıldız uydurması:
Fenerbahçe lider olmuşken yazayım.
Kimseler; “uzanamadığı ciğere mundar diyor” demesin.
Yukarıdaki paragrafta;
“Şampiyonlar ligin son dört takım arasındayız” diye yazıyorum…
Üç gün önce Eczacıbaşı, Voleybolda Avrupa Şampiyonu olmuş…
Futbolda ise kendi aramızda oyalayıp, yıldızı taktın takamadın diye oyun oynuyoruz(!)
Kendimizi kandırıyoruz!
Halkımızın ilgisi eksik olmasın, paralar kesilmesin, diye mahalle maçlarımızı, ülkemiz halkına yedirmeye çalışıyoruz…
Yıldız denen şey palavradır… Dördüncü yıldız ise bir dolduruştur… …

Birinci olarak; Sayıları yanlış sayıyoruz…
Türkiye Futbol Federasyonu’nun;
---- Logosunun altında “1923” yazıyor…
---- Milli takımımızın oynadığı maçlar sayılırken 1923’den başlıyor…
---- Milli olma sayılarını belirlerken 1923 yılı başlangıç sayılıyor…
Eeee;
Her söylemine;1923 ile başla;
Şampiyonluk sayılarını sayarken; 1959 yılından başla…

---Olmaz!
Adama sorarlar;
1923 ile 1959 yılları arasında sen ne yaptın?
“Misket mi oynattın?” diye...

Bence olmaz!

***

Haberin Devamı

---- Tarihten, namustan, dürüstlüğünden bahsederken lafa; Baba Hakkı (Yeten), Baba Gündüz (Kılıç), Uçan Kanarya (Cihat Arman) ile başla,
--- İş şampiyonluk sayılarına gelince adamları hiç oynamamış say(!)
Olmaz!
Neresinden bakarsan çelişki...

***
İtalya’nın ilk şampiyonu kimdir? Diye sorduklarında;
----“1898 yılında dört takım ile oynanan ligi kazanan Genoa” derler…

İngiltere'nin ilk şampiyonu 1889'da Preston,
Almanya'nın ilk şampiyonu 1903'de Leipzig,
İspanya'nın ilk şampiyonu 1929'de Barcelona’dır.

Elbette bu ülkelerde de liglerin statüsü, takım sayısı, yıllar içinde büyük değişiklikler göstermiştir. Ancak tüm şampiyonluklar sayılmaktadır
Ülkede; “UEFA ve FİFA’nın kuraları geçerlidir” deyip,
İş şampiyonluğu saymaya başladığında,1959 yılından başlayalım dersen(!)
Olmaz!

Haberin Devamı

İkincisi; Önemsizidir…

Aslında nereden sayarsan say;
Türkiye Futbol Ligi önemini yitirmiştir.
Kendi aramızda oynadığımız mahalle maçına dönmüştür…
Bu yıl için illaki bir yorum yapılacak ise;
Bence bu yılın bir yıldızı vardır; O da Beşiktaş…
Avrupa’dan en çok puanı O getirmiştir…
Ligde de tüm maçlarını deplasmanda oynayarak halen potadadır...

Ancak atlamayalım;
Türkiye Liginde şampiyonluğun tek bir önemi vardır;
Bir sonraki yılda; Şampiyonlar Ligine direk katılma hakkı…
Hepimiz artık böyle bakmak zorundayız…
Avrupa’da sıfır çeken takımlarımıza burada methiyeler düzmemeliyiz!
Şampiyon olsalar bile; “Biz sizden Avrupa’da başarı bekliyoruz” demeliyiz!

***
Fenerbahçe liderken yazıyorum…
Dördüncü yıldızı takarsa, o zaman da yazacağım…
Bir;

Şampiyonluk sayıları yanlış hesaplıyorsunuz!
İki;
Avrupa’da iş yaptığınız zaman burada da değer kazanacaksınız!
Yoksa
Bu takılan yıldızlar; İlkokul çocuklarının 23 Nisan bayramında binbaşı kıyafeti ile podyuma çıkmasına benziyor(!)


Yazarın Tüm Yazıları