Kimse şansızdık demesin!

Dün yazmıştım bugün eklenecek fazla bir şey yok...

Haberin Devamı

-----“Bugün ilk yarı yine çok gol kaçırdık atsaydık farklı olurdu” diyecekler…
Gerçekten olabilirdi…
Ancak siz inanmayın!
----- Golü bulursak dağıtırız diyorlardı…
Siz inanmayın!
Biz çok iyi oynadık dediğimiz maçlarda ikinci yarılarda yokuz…
Gaz ve hırs ile oynuyoruz…
Gazımız bittiği anda bitiyoruz…
Bilimi, taktik disiplini, takım defansını hiç düşünmüyoruz…
Çünkü maç öncesi hiç düşünmemişiz(!)
Futbolcular, tek tek düşününce de olmuyor bu iş…
Adı üstünde takım oyunu…

----Köklü değişim diyecekler;
Değişim adam değişikliği değildir…
Emek ister…
Ona da inanmayın!

----Sevgi, birlik, beraberlik eksik diyecekler
Ona da inanmayın!
Eksik olan bilim ve emek…

***
Ben sonuca bakıp yazmıyorum…
Doğru değerlendirme yapamadığımız düşündüğüm için yazıyorum…
Asıl olan gerçek şu;
“Biz kırılgan, gaz ile oynayan, sistemi olmayan, taktik disipline uymayan demeyeceğim, taktik anlayışı olmayan, oyunun ikinci yarısında mahalle takımına dönen, bireysel olarak becerili futbolculardan oluşan bir takım değil, topluluğuz…”

Haberin Devamı

***
Çek maçından sonra yazmıştım…
Bugün yazacak fazla bir şey kalmadı…
Çok daha kötü bir takıma karşı daha arzulu oynadık…
Daha çok gol fırsatı bulduk…
Ancak filim baştan sona aynıydı…
Okuyanlar için tekrar olacak ama kusura bakmayın aynı filme faklı yorum yapmam mümkün değil…

***

Dünkü yazım:
Fatih Terim hocam;

• “Çok iyi oynadık”,
• “Bu maç bizim hakkımızdı”,
• “Maçı bireysel hatalarımızla kaybettik”
• “Bireysel hatalara Dünya’nın hiçbir teknik direktörü bir şey yapamaz”
• “Mehmet Topal’ı elimde stoper kalmadığı için stoperde oynattım”
Demeseydi yazmazdım!

***
Yanlış anlamayın kızdığım için yazmıyorum…
Ben, “bir bildiği vardır” diye düşünüyordum…
Yanılmışım…
Yenilginin nedenleri yanlış tespit edilirse, yanlışlar devam eder…
Oysa bu takım bizim takımımız…
Yanlış düşünsek bile yazmak lazım…
Bu işin eğitimini alanlar, açıkça yazsaydı;
Ben yazmazdım…
Ancak, “Fatih Terim’e ayıp olur” endişesi ile yazılmıyor…
Haddim olmadan ben yazmak zorunda kalıyorum…
Tabi ki bence diyerek;

***
Fatih Terim hocam;
Hata yaptın!
İlk maçı üçlü savunma ile oynattın kaybettin!
Olmadığını görmene rağmen inat ettin bitirdin!
Neden üçlü oynattığını olduğunu bu maç itiraf ettin.
Gökhan ve Caner hücum ağırlıklı bek olduğundan onların arkasını üçlü blokla kapatmak istermişsin…
Mantıklı olabilir…
Ama hocam dört yıldır bu adamalarla dörtlü savunma oynayan;
Ersun ve Aykut hocaya ayıp olmadı mı?
Onlar nasıl oynatmış diye hiç bakmadın mı?
Buranın sibopunun;
Ön liberolar, kademeye giren bekler ve takım savunması olduğunu bilmiyor musun?

Haberin Devamı

***
Takım savunması çalışma ve inandırma işidir…
Olmamış...
Senin elinde bu zafiyeti çözecek tek oyuncu vardı;
Mehmet Topal…
Birinci maçta üçlü defansa, ikinci maçta stopere koydun…
En önemli kozunu yok ettin!

***
Duran toptan yenen golü uzun uzun anlattın…
Bireysel hataya bağladın…
Açıkça; “Ben değil futbolcularım hata yaptı” dedin…
Gerçi sonra, onları tebrik ediyorsun ama onlar da akıllı çocuklar; Anlıyorlar ne dediğini…
Hocam;
Duran toptan yediğimiz gol; Bence bireysel hata değil ama kabul edeyim…
Peki, Caner’in müthiş pası ve Umut’un olağanüstü kafası ne?
Bireysel beceri değil mi?
Teknik Direktör golü mü bu?
Hiç anlatmadın da, ben yazayım dedim…

***

Şimdi soruyorum;
Bu maç için hazırlanan, en önemli kurgu ve maç taktiği neydi?
Yine bence diyerek cevaplıyorum;
--- Gökhan Töre olayı ile düşmanlar kampları, yaratıp, savaş motivasyonu sağlamak; Bu motivasyon ile coşkulu baskılı top oynatıp sonuca gitmek…
---Ülkeyi idare edenlerin planlarına ne kadar benziyor, değil mi?---
Ucuz ve uzun dönemde zarar verecek bir plan değil mi?
---Bence evet…
Plan tutu mu?
---Tuttu…
Ama 45 dakika sürdü…
Kolay planlar, kolay çözülür…
Israrla, “uzun dönemli iş yapmayacağım” diye tutturursanız;
Sonuç hep hüsran olur!
Senin yaptığın ile maç kaybederiz!
Ülkeyi yönetenlerin yaptığıyla geleceğimizi!

Bu nedenle yazmak zorundayım!

Haberin Devamı

***
Bugün uluslararası alanda yarışmanın tek şartını söylüyorum:
Biliyorum ukalalık oluyor...
Ancak mecburum…
Konuşması gerekenler susuyor…
• Öncelikle fizik kaliten rakibinle benzer seviyede olacak…
• Takım savunmasını öğreteceksin…
• Sonra teknik kapasiten ile üstünlük sağlayabilirsin…

***
Fatih hocam birinci görevin;
Sağlam, kolay gol yemeyen bir takım yaratmaktı…
Yapamadın…
Rakip ve maç analizlerini ya hiç yapmamışın.
Ya da yanlış yapmışın…
“Ben yaparım olur” demişin… Rakibi hiç düşünmemişin…

***
Olabilir.
Yanlış yaparsın ancak yanlışını kabul etmen önemli.
Sen etmiyorsun;
“Çok iyiydik” diyorsun…
• İkinci 45 dakika hiçbir şey oynamayan takıma;
Nasıl iyi dersin?
• Kendi sahasında yenik durumda olup hiç direnç gösteremeyen takıma;
Nasıl, “çok iyiydi” dersin?

Haberin Devamı

***
Bak hocam ben şunu gördüm:
Penaltımız verilseydi…
2-1 önde girseydik;
Çekler üzerimize gelecekler ve golü bulacaklardı…
Onlar daha iyi takımdı...
Onlar takım savunmasın daha iyi yapıyorlardı.
Onlar hücuma ne zaman ve nasıl çıkacağını biliyordu…
Biz ise her an kırılmaya müsait bir saman aleviydik…
Ve kırıldık…
Tabi ki bence hocam…

***
Bir parantez de Arda’nın kullanılma biçimine açmam lazım…
Uluslararası seviyede kendini kanıtlamış tek oyuncumuz Arda olduğu için bu parantezi ona rahatlıkla açıyorum…
Takımın anahtarını Arda’ya vermişsin…
Sonsuz da serbestlik ve kaptanlık…
Belki öyle değil ama buradan böyle gözüküyor…
Arda, takım savunmasını aksatıyor…
Hatta hiç yapmıyor…
Olmaz!
Bu model ile takım savunması yapılmaz…
Takım kafadan yarılarak başlıyor defansa…
“Ama Arda, Dünyanın en büyük kulübünde oynuyor” demeyin…
Nasıl oynadığına ve ne kadar süre aldığına iyi bakın…
Ben Arda’nın 45 dakika orta sahayı geçmeden sağbek gibi defans yaptığını gördüm…
Oynatabiliyorsan Arda’yı böyle…
Başımın üzerinde yeri var.
Ancak takımın anahtarını teslim etme!
Bak bu modeli;
Fenerbahçe, Alex ile denedi olmadı…
Sneijder ile Galatasaray’ da deniyor, olmuyor…
Milli takımda da olmaz hocam!

Haberin Devamı

***
Çok önemli bir not eklemek zorundayım:
Bu maçlardan iyi sonuçlar alsaydık da, sonuç değişmezdi…
Türk futbolu olması gereken seviyede hiç olmadı…
Şimdi de hiç değil!
Teknik Direktör oyunun sadece bir parçası…
Sebebi değil…
Ancak, “ben işimi iyi yaptım ama olmadı” demek de olmuyor…
Bu halimiz ile bile daha iyisini yapardık ama yapamadık…
En başta sen formsuzdun hocam!

Yazarın Tüm Yazıları