Farkında mıyız?

İspanya’nın Zaragoza kentinde 17 yaş altı Dünya Basketbol Şampiyonası oynanıyor…

Haberin Devamı

Farkında olduğumuzu sanmıyorum…

 

 

Yarı finalde ev sahibi İspanya’yı yendik...

 

 

Yıldız takımımız, Pazar günün Amerika Birleşik Devletleri ile final oynayacak…

 

Bir daha yazalım anlaşılsın;

 

 

Dünya şampiyonasında final oynayacaklar…

 

 

Son anda bir girişim olmadığı takdirde, televizyon yayını olmadığı için ancak FİBA ’nın sitesine girip, internetten takip edebilirsiniz…

 

 

Haberin Devamı

Ahmet Can Duran, Onuralp Bitim, Ragıp Berke Atar gibi geleceğin yıldız oyuncularını izleyebilirsiniz…

 

 

Onlar ile gurur duyup övünebilirsiniz…

 

Sizlerden pirim de istemezler tek bir arzuları var; ilgi…

 

 

Aslında bizim çocuklarımız son yıllarda, basketbolda, bunu hep yapıyorlar…

 

 

16 ile 20 yaş arasındaki gençlerimiz, hiçbir turnuvayı kaçırmadılar…

 

 

Final oynadılar, şampiyon oldular…

 

 

Gerçekten ilgiyi hak ediyorlar ancak gösteremiyoruz…

 

***

 

Futbolda alt yapılarda böylesi bir başarı hatırlıyor musunuz?

 

 

Benim en son hatırladığım;

 

 

Haberin Devamı

Nuri Şahin, Volkan Babacan ve Caner Erkin’in oynadığı, Abdullah Avcı’nın yönettiği, 2005 yılında oynanan Dünya gençler futbol şampiyonası…

 

 

Sonrasında,  bırakın başarıyı, turnuvalara katılma hakkı bile kazanamıyoruz…

 

 

Yani, hep söylenen ve hepimizin inanmak istediği;

 

 

“Alt yaş guruplarında çok başarılı ve yetenekli olan çocuklarımız, büyüyünce yok oluyor” inanışı; Tam bir şehir efsanesi…

 

 

 

Pekâlâ, niye A takımımızdan başarı bekliyoruz?

 

 

Bize sürekli Milli Piyango çıkıyor da ondan… Kendi yetiştirmediğimiz Türk pasaportlu çocukları, batılı ülkelerden kapıyoruz. Piyangodan, dün Hakan Çalhanoğlu bugün de Emre Mor çıktı… Üretim devam ettiği için şansımız da devam ediyor…

 

Haberin Devamı

Beklentimiz az olduğu halde neden çok kızdık?

 

 

Kendi adıma söyleyeyim;

 

 

Ben guruptan çıkamamalarına üzüldüm. Kızmadım…

 

 

Beni kızdıran; Televizyona her çıkan Milli takım yetkilisinin, “posta koyması” oldu… Sorumluluğu kendinden başka her yerde görmesi oldu…

 

 

Bir tane; “Şu noktalarda hata yaptık, düzelteceğiz veya istifa ediyorum” diyeni görmedim…

 

Buna kızdım…

 

Bir de, Avrupa’nın hiçbir ülkesinde görülmeyecek pirim olayına…

 

Avrupa’nın son 24 takımı arasına girdikleri için verilen;

 

Adam başı, 500.000 Euro prime; “Ayıp” dedim.

 


Prim kavgasına ise; “rezalet” dedim…

 

Yanlış anlaşılmasın; Primin kendisine karşı değilim… “Milli forma edebiyatı” yapmayacağım… Tüm meslektaşları tatil yaparken bunlar işlerini yapıyorlar, başarıları da ödüllendirilmeli elbet…

 

Ancak insaf arkadaş!

 

Haberin Devamı

Biz, görmemiş, petrol zengini ülke miyiz?

 

Ayrıca niye saklıyorsunuz milletten…

 

“Doğru bir iş yapmadığınızı”, bildiğiniz için şeffaf olamıyorsunuz?

 

Önce saklıyorsanız sonra birden neden sızdırıyorsunuz?

 

İşte bunlara kızdım…

 

***

Konumuza dönersek;

 

Futbol alt taş guruplarında uluslararası turnuvalara katılmadan hiçbir şey olamayız!

 

Bunu, Türkiye Futbol Direktörüne söylüyorum…

 

Sırrı da veriyorum;

 

Bütçeyi, alt yapının yapılanmasına harca!

 

Denetle, destekle, eğitmen gönder ve ödüllendir!

 

Eğitmenleri gerekirse yurt dışında eğit, olmadı ithal et!

 

Parayı ve emeği alt yapıya yönlendir…

 

Çok yazdım, yazmaya devam ediyorum;

 

Caner Erkin, A milli takımda oynadı anda;

Haberin Devamı


Caner’e vereceğin pirimin yüzde 10 nu, onu yetiştiren kulübe verin!

 

Verin ki, özensin ve yeni Caner’ler yetiştirsin…

 

Ya da bir yol daha var;

 

İzlemeyin futbolu!

 

Hak eden spor dalları var onları takip edin…

 

Gazetede tek bir satır yazı, televizyonda birkaç saniye de olsagörüntü bekliyorlar…

 

Nani’yi karşılamaya on bin kişinin hava alanına gittiği ülkemizde, gençlerimizi, sadece aileleri karşılamasın…

 

Dünya ikincisi bile olsalar hak ettikleri değeri verelim…

 

Yazarın Tüm Yazıları