Aziz Yıldırım’dan Nazım Hikmet Olmaz!

Sarayı ziyaret eden rakibi ile yarışmak zorunda…

Haberin Devamı

------“Ne şikesi kardeşim memleket elden gidiyor” dese de,
------İçeri alınacağını öğrendiği anda ilk uçak ile yurt dışından dönse de,
------En karanlık dönemde ayakta kalan tek kale olsa da,
------Hukuksuzluğa; kurtuluş savaşının kahraman ordusu bile sesiz kalmışken, boyun eğmese de,
------Anıtkabirde, Bağdat caddesinde peşinden milyonları sürükleyerek direnişin sembolü olsa da,
-----Siyasi iktidarın adayına rağmen başkanlığa adaylığını koysa da,
-----Türkiye’nin en büyük spor adamlarından biri olarak tarihe geçecek olsa da;
Aziz Yıldırım’dan Nazım Hikmet olmaz!


***

Beklemek yanlış zaten…
Aziz Yıldırım, Fenerbahçe Spor Kulübünün başkanıdır.
Amacı başka…
Fenerbahçe, içinde yüzlerce farklı düşünceyi barındıran bir mozaik…
Başkanından siyasi önderlik beklemek doğru değil…
Kendini düşünmese bile Fenerbahçe’yi düşünmek zorunda…
Sarayı ziyaret eden rakibi ile yarışmak zorunda…
“Biat etsin” demiyorum...
“Saraya gitsin de” demiyorum…
“Muhalefet lideri işlevi yüklemeyin” diyorum…

Haberin Devamı

***
Sonunda;
İten ile tutmayanı, ayırmak zorunda kalacaktı…
Operasyonun;
“Başbakan ile Fenerbahçe taraftarını karşı karşıya getirmek için yapıldığını” söylemek zorunda kalacaktı(!)

***
Başkan kendi işini yapsın bizde kendi işimizi yapalım…
Başkan kendi adına doğruyu yaptı…
Bizde kendi doğrumuzu yazalım…
Ben katılmıyorum başkana…
O dönemde, “iten tutan” diye ayrı gayrı yoktu…
İç içe girmişti eller kollar…
Kimin eli kimin cebinde belli değildi…
İktidarın hatası, sadece “tutmamış olsa” bile;
Sitem yapmak mümkün iken;
Operasyonun mağduru rolüne koymayalım…
“Operasyon, başbakana yapıldı(!)” demeyelim…
• Başkanlık seçiminde rakip adaya taktik veren,
• Seçildiğin gün; “Kimden izin aldın” diyen…

Gülen değildi…
Başbakanın eline, okusun diye metin de vermedi…

***
Aman yanlış anlamayalım;
Bu yazı, AKP’yi yıpratmak için yazılmadı!
O dönemde muhalefet partilerinin yaptıklarını da biliyoruz.
İsim verdik devam edelim.
CHP’nin, MHP’nin ve hepsinin…
Yalandan bir destek…
Sonra;“Aman Trabzon’da, orada, burada oy kaybetmeyelim” kaygısı ile atılan geri adımlar…
“Tavşana kaç tazıya tut” taktikleri…
Hukuksuzluk karşısında dimdik duran bir tane parti görmedim ben…
Şimdi, vazo çatladıktan sis bulutu dağıldıktan sonra;
• Kimse kendine paye çıkarmaya çalışmasın!
• Siyasi düşüncesini sporun önüne koymasın!
• Bu yazı; faturayı birilerine kesip, diğerlerini öne çıkarmak amacı ile yazılmadı…
• Hukuksuzluğun egemen olduğu günlerde, Fenerbahçe taraftarının arkasında; Bir tane parti, bir tane sendika, bir tane demokratik kitle örgütü, bir tane medya bulamadığımızı, bir tane Nazım Hikmet çıkaramadığımız anlatabilmek için yazıldı…

***

Haberin Devamı

Nazım Hikmet, vatan haini diye yargılandı…
Biliyor musunuz?
O gün, ülkenin büyük bölümü de; O nu “vatan haini” sanıyordu(!)
Algı operasyonu işte öyle bir şey…
Kenan Evren darbe ile başa geldi…
Ancak bu halk, yüzde 92 ile “okey” verdi(!)
Algı operasyonu işte öyle bir şey…
Tarih yavaş yavaş temizliyor karanlığı…
Algı operasyonlarının sisi kalkıyor, gerçekler çıkıyor ortaya…
Bazen yaşarken büyük gördüğümüz devler, zamanla cüce oluyor…
Kimi “hainlerde”, Dev…

***
Nazım Hikmet Ran, her yıl biraz daha büyüyor…
Kenan Evrenler ise her gün biraz daha yok oluyor…
Ülkemizi yöneten onlarca başbakandan hangisi, görevinden ayrıldıktan sonra Nazım kadar büyüdü?
Kolay değil;
Zor çok zor iş Nazım olmak…
Yaşarken;
“Ben yanmasam,
Sen yanmasan,
Biz yanmasak,
Nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa.”
Diyebilmek lazım…
Bunu söyleyebilecek insan, her gün doğmaz bu Dünya ya…
Çabuk ölürler…
Ancak öldükten sonra her gün, bir gün daha gençleşerek yaşarlar…
Yıldırım’dan bunu beklememek lazım…

Yazarın Tüm Yazıları