2016 yılı Şeref Kürsüsü

Benim tablomda zirvede yer alan; Fenerbahçe ve Galatasaray, bu yılın en fazla eleştiri toplayan iki takımı oldu(!)“Kaderin cilvesi” diyelim…Eleştirelim ancak, olaya, bir de bu açıdan bakalım…

Haberin Devamı

Avrupa’da, kulüpler bazında 2015-2016 sezonu tamamlandı… 

Milli maçlar başlamadan, her yıl geleneksel olarak yaptığım gibi; Ülkemizde ve Avrupa’da en fazla ilgi çeken, futbol, basketbol ve voleybolu kulüpler bazında inceledim…
Önce bir tabloya bakalım;

2016 yılı Şeref Kürsüsü

Futbolda, kürsüde yer alamadığımızı biliyoruz… Basketbolda bu yıl ses getirdik. Kadın voleybolunda her yıl olduğu gibi bu yılda, liderliğimizi sürdürdük. 

 

Elbette bunlar kulüpler bazındaki bir analiz… Sonuçları, sektöre ayrılan sermaye, önemli ölçüde etkiliyor… Kulüplerin başarılarının, Milli takımlarımıza nasıl yansıyacağı çok önemlidir. Önümüzdeki yaz aylarında bunu göreceğiz… Sonuçlar geldiğinde daha sağlıklı analizler yapma fırsatı bulacağız…

 

Haberin Devamı

Ülke bazında bir başarı sıralaması yapabilmek için kendime göre katsayılar verdim.
Örneğin izlenme oranlarına göre; Futbola 4, Basketbol Erkeklere 2, Kadın basketbol ve voleybola1, kat sayısını verdim.
Yazının sonunda yaptığım varsayımları görebilirsiniz. Bunlar benim sübjektif öngörülerim, sizlerin önerilerinizi de beklerim.
Elde ettiğim tablo aşağıda;2016 yılı Şeref Kürsüsü

Ülkemiz, 2016 yılını üçüncü sırada tamamlamış… Elbette mükemmel bir sonuç. Takımlarımız, bütün bir yıl bize, heyecan vermişler… 

Gurur duyduk…
Ancak kısa süreli bir parlak bir dönem mi yaşıyoruz?
Bu başarı ülkemizde sporun sevilmesini sağlıyor mu?
Daha çok gencimiz özenerek spor yapmaya başlıyor mu?
Milli takımlarımız, yabancı bolluğundan nasıl etkileniyor?
Bunları zamanla inceleyeceğiz.
Elbette asıl olan yetkililerin incelemesi…

 

Çıkardığım sonuçlar;

1. İspanya kulüpleri; Yarışı açık ara önde tamamlamış… Ancak dikkat çeken önemli bir konu; tüm puanları, Avrupa’da en fazla ilgi uyandıran futbol ve erkek basketboldan almış… Bir diğer konuda İspanya’da kadın nüfus spor yapmıyormuş gibi gözüküyor… Bir İslam ülkesinde bu sonuç çıksa, doğal karşılanabilir veya eleştiri konusu olabilirdi… İspanya olunca olmuyor… Biz de, İspanya spor bakanı olmadığımıza göre “bırakalım dağınık kalsın”
2. Rusya kulüpleri; Futbol dışında her dalda yarışın içinde olmuş…
3. Bizim kulüplerimiz; Rusya gibi futbol dışında başarılı olmuşlar. Yarışı, Avrupa’nın en büyük üçüncü ülkesi tamamlamışız. Kadınlarımız da, zirvede yer almış…
4. İtalya; Futbolda geri kalmış ancak voleybolda, geleneksel önderliğini sürdürüyor…
5. İngiltere, sadece bir futbol ülkesi…
6. Almanya, Futbolda öncülüğünü sürdürürken diğer branşlarda da yeni bir yapılanmanın içine girmiş…
7. Fransa; kendine özgün yapısı ile pahalı yabancı transfer yapmadan kendi gençlerine gerçek anlamda spor yaptırarak yarıştan kopmamış…
8. Yunanistan’da; ekonomik kriz etkili olmuş ve kürsüde Yunan takımları yer alamamış…

 

Haberin Devamı

Türkiye’nin özelliği; Asırlık Çınarları

Tabloya bir de; tek tek kulüplerin başarısı olarak bakalım;
Toplam, 52 kulüp şeref kürsüsüne çıkmış…
Birden fazla dalda kürsüye çıkan tek takım yok(!)
Elbette bizim ülkemiz haricinde...
Fenerbahçe, üç dalda şeref kürsüsünde yer almış…
Hem de üçü de, birinci kupada…
Galatasaray da, Fenerbahçe’yi izliyor… İki dalda şeref kürsüsüne çıkmış…
Beşiktaş, son yıllarda, Fikret Orman yönetimi ile birlikte tüm ağırlığını futbola verdiği için kürsüde yer alamamış…
Benim tablomda zirvede yer alan; Fenerbahçe ve Galatasaray, bu yılın en fazla eleştiri toplayan iki takımı oldu…
“Kaderin cilvesi” diyelim…
Bir de olaya, bu açıdan bakalım…
Bu kulüplerin, Avrupa’da eşi, benzeri yok!
Real Madrid ve Barcelona, bu yıl Final Four oynamış olsalardı, bizim asırlık çınarlarımıza, ancak yaklaşabileceklerdi.
Dünyada eşi olmayan bu özellik; iyi mi, kötü mü?
Aslında hep birlikte tartışmalıyız…
Kulüplerimiz borç içinde… Futbol dışı dallar, henüz kendi ayakları üzerinde duramıyor ve borç yükünü arttırıyor…
“kapatalım” diyenler olabilir…
Benim net ve kesin düşüncem;
Teşvik edelim. Destek olalım…

 

***

Haberin Devamı


Çünkü bu kulüplerimizin kuruluşundan gelen ve hiç bozulamayan bir görevi var;
Türk sporuna katkıda bulunmak, Türk gencine sporu sevdirmek ve yaptırmak…
Asırlık çınarımız bu görevi yıllarca başarı ile yerine getirdiler…
Borç batağına saplandılar ama kuruluş amaçlarından taviz vermediler…
Devletin yapamadığı kadar Türk sporuna katkıda bulundular…
Devlet bankalarının yapamadığını, özel şirketlerin tek dalda ancak yapabildiğini, başardılar…
-------“Bu nedenle borç içinde yüzüyorlar” diyeniniz olabilir…
Ben katılmıyorum…
Türk halkının ilgi duymasında, bu kulüplerin çok önemli işlevi var…
Doğuş-Efes serisi 1.000 kişiye oynanırken, Galatasaray-Fenerbahçe serisi kapalı gişe oynuyor…
Trabzonspor gibi bir futbol kulübü bile basketbola yatırım yapıyor; İlgi topluyor.
Benim için çok değerli ve önemli…
Yapılacak tek iş, destek olmak…

 

***

 

Haberin Devamı

Bu eşi bulunmayacak bir özellik, bizim özelliğimiz…
Bir daha hiçbir ülkenin ve bir daha hiç bir spor kulübünün, varamayacağı bir nokta.
Vazgeçmeyelim!
Hükümet, biran önce yarışmacı kulüp kurma hevesinden vazgeçip, gençliğe spor yaptırma görevine dönmeli!
Diğer branşlarda yatırım yapan tüm kulüplere, köstek yerine destek olmalı!

 

Varsayımlar;
Branşlara, kendimce izlenme oranlarına göre değerler verdim…
Futbol; 4,
Erkek basketbol: 2,
Kadın basketbol ve voleybol: 1
Kupa1: 4
Kupa2: 2
Kupa3: 1
Birinci: 4
İkinci: 3
Üçüncü ve dördüncü: 1,5
Katsayıları çarparak, kulüplerin o yılki puanını oluşturdum;
Örneğin;
Futbolda birinci olan Real Madrid; ülkesine, 4*4*4= 64 puan getirirken,
Basketbolun ikinci kupasında şampiyon olan Galatasaray, ülkesine, 2*2*4= 16 puan getirdi.
Birinci kupada üçüncü olan Fenerbahçe kadın voleybol takımı, ülkesine;1*4*1,5 =6 puan getirdi...
Bunlar benim varsayımlarım, gelişmeye ve öneriye açıktır.

 

Yazarın Tüm Yazıları