Yenikapı ruhundaki çatlak
ADLİ yıl açılışına katılmama kararı ayrı, fakat ‘kaçak saray’ söylemine geri dönmese iyiydi CHP.
Yoksa iktidarla muhalefet arasında çatlak kaçınılmaz.
Her konuda tam uyum içinde olmalarını bekleyemeyiz.
Ancak bazı konular var ki tam uyum şart. 15 Temmuz darbe girişimine topyekûn karşı durmak onlardan biriydi. Terörle mücadelede ortak tavır onlardan biri.
Soru şu; peki adli yıl açılış törenini Beştepe’de yapıp yapmamak ya da katılıp katılmamak da onlardan biri mi?
Yani bir beka ve istikbal konusu mu? Aralarındaki her türlü görüş ayrılığını bir kenara bırakarak yekvücut olmaları gereken bir konu mu?
***
Bence hem öyle hem değil.
Yenikapı kenetlenmesi bu tür kenetlenmelerin en klas örneği oldu.
Mesele o ruhun korunması.
Yenikapı ruhunu bozacaksa adli yıl töreni de bir beka ve istikbal sorunu oluşturabilir.
Çünkü, 15 Temmuz öncesi siyasi çatışma ortamına dönüşü tetikleyebilir.
Tehlike burada, üstüne titrenmesi gereken nokta bu.
Partiler arasında rekabet demokrasinin emri. Ama yıkıcı rekabete vardırmamak kaydıyla...
Önümüzdeki yazdan itibaren seçim havasına gireceğimize göre rekabetin daha da kızışacağını söylemek de kehanet olmaz.
***
Üç şey için ‘aman’ diyorum.
Aman yıkıcı rekabet olmasın.
Aman çekişme üstü tutulacak meseleler kısır çekişme ve polemiklere kurban edilmesin.
Aman Türkiye’nin kaybetmesi pahasına kimse kazanmaya, siyasi çıkarlarını Yenikapı ruhunun üstünde tutmaya kalkışmasın.
Yargı tarafsızlığı, kuvvetler ayrılığı şüphesiz hayati öneme sahip. Fakat aman 15 Temmuz öncesinin siyasi atmosferine geri dönülmesin.
EFKAN ALA PASİFLİKTEN Mİ GİTTİ?
FETÖ ile mücadelede pasif kalmış da ondan gitmiş.
İçişleri Bakanlığı’ndan ayrılan Efkan Ala’ya yakıştırılabilecek son kusur bile değil bu.
Paralel Yapı’nın üstüne nasıl gözü kara gittiğine, 17-25 Aralık girişimini püskürtme operasyonu sırasındaki illegal tapeleri, yasadışı ses kayıtları şahittir.
Kabine değişiklikleri her zaman olur.
Kimse vazgeçilmez değil. Nöbet değişimleri olur.
Yeni Bakan Süleyman Soylu da bir gün başka birisine devredecek koltuğunu.
İhtiyaç duyulmuş olmalı ki bu değişim yaşandı.
Fakat o ihtiyacın FETÖ ile mücadelede pasiflik ya da yetersizlikten kaynaklandığını söylerseniz ‘insaf yahu’ derim.
DEĞERİNİ BULAMAYAN FOTOĞRAF
BAŞBAKAN Binali Yıldırım, çarşamba akşamı Çankaya Köşkü’nde eski Meclis başkanları, başbakan ve bakanları ağırladı.
AK Parti’nin 15 yıllık hükümetlerinde görev alan isimlerin gönlünü almaktan öte anlamı olan bir yemekti.
15 Temmuz sonrasına hâkim olan toparlayıcılık siyasetinin simge fotoğraflarından biri ortaya çıktı o yemekte.
Fakat haber hak ettiği ilgiyi görmedi ertesi günkü gazetelerde.
Tamam gündem yoğundu, çok haber vardı, üstüne Efkan Ala’nın görevden ayrılışı o yemeğe denk geldi.
Fakat yine de iç sayfalara gömülecek bir fotoğraf değildi. Üstelik programlı bir yemekti, önceden duyurulmuştu. Yani bekleniyordu.
Yine de yeri ön sayfalarda rezerve edilmemişti.
Lakaytlık değil başka denge hassasiyetlerdense ev sahibi Başbakan’dı. Başbakan’dan çok hassasiyet gözetmek medyaya mı düşmeli?
