Sıkıyönetim kimi sevindirir?

ÇOK doğru, teröristleri sevindirmemeliyiz.

Haberin Devamı

Canlı bombalarla hayatın olağan akışını teslim almalarına izin vermemeliyiz.

 

Bağrımıza taş basmalı, gerekirse kan kusup kızılcık şerbeti içmeli ama katliamcıların ekmeğine asla yağ sürmemeliyiz.


Terörle mücadelenin önüne kazılan hendeklere düşmemeliyiz.


Millet düşmanlarının tuzaklarına karşı uyanık, zinde ve tetikte olmalıyız.


İç ve dış şer odaklarının bizi çekmek istedikleri oyuna gelmemeliyiz.


Peki bizden ne istiyorlar da yapmamalıyız?


Bozmamız gereken bir şeytani plan olduğu anlaşılıyor. Nedir o plan ki, bozacakken yardım edip etmediğimizi bileceğiz?


* * *


İki ihtimal üzerinde duruluyor.


Biri; intihar saldırılarının amacının, Türkiye’yi Suriyeleştirmek olduğu.


Diğeri ise Erdoğan gitmedikçe Türkiye’nin huzur bulamayacağı, istikrara kavuşamayacağı kanaatinin yerleştirilmesi.

Haberin Devamı


Dün muhtarlara hitabında Cumhurbaşkanı Erdoğan da buna işaret etti. “Hedef şahsım değil, hedef Türkiye” uyarısıyla birlikte.


Emellerinin önünde onu engel gördükleri için Erdoğan’dan kurtulmak istediklerine dayanıyor bu yorum.


Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından da kaale alınması, ikincisine daha fazla ciddiyet kazandırıyor.


İkisi birbirine aykırı da değil ayrıca.


Can ve mal güvenliğini ortadan kaldırarak, her an her yerde bir bomba patlayabileceği duygusunu topluma yayarak, psikolojisini laçkalaştırarak, halkı canından bezdirerek...

Kısacası içsavaşla yıkılan Suriye’ye benzeterek kendi dediklerine getirecekler.


Neyse tasarımları, Suriyeleşme korkusuyla milleti razı edecekler.


Amaçlarına ulaşıncaya kadar da rahat durmayacak, Türkiye’ye rahat vermeyecekler. Fasılasız saldırılarla vuracak, nefes aldırmayacaklar.


Plan buysa, bizi Suriye’ye çevirmek isteyen dahili ve harici düşmanların işini kolaylaştırmayacak doğru tepki nedir?


* * *


MHP lideri Bahçeli, sıkıyönetim dahil her tedbirin alınmasını önermiş Başbakan Davutoğlu’na.


Ankara’da, İstanbul’da sıkıyönetim ilan edelim etmesine de...


Bekledikleri cevabın bu olmadığından, zaten sıkıyönetim ilan ettirmeye çalışmadıklarından emin miyiz peki? Bizi buna kışkırtmadıklarından emin miyiz?

Haberin Devamı


İstediklerini yapmayacaksak eğer, kalleş yüzlerini güldürmeyeceksek, doğru davranış bu mu olur?


90’larda sadece doğu, güneydoğu vilayetlerinde uygulanmıştı olağanüstü hal.


Terör örgütüne yaramıştı; devletin asık, baskıcı yüzünü, çatık dipçiklerini ortaya çıkardığı için.


Baskı ortamında halk sıkışmış, daralmış, bunalmıştı. Örgüt de bunu istismar ederek zemin kazanmış, daha da büyümüştü.


AK Parti’nin en rahatlatıcı demokratikleşme adımıysa olağanüstü hali kaldırmak olmuştu.

 

Şimdi denenmiş ve kime yaradığı görülmüş o olağanüstü hal şartlarını bütün Türkiye sathına yayarak mı teröristleri sevindirmeyeceğiz?


Kesin mi? Hükümeti, olağanüstü tedbirler almaya zorlamadıklarına karar verdik mi yani?


* * *

Haberin Devamı


Üstüne misilleme notu pusulaları yapıştırdığımız füzeleri Kandil’in başına yağdırıyoruz.


Kötü adamları bu karşılıkla yeneceğimiz muhakkak mı? 40 yıllık tecrübeyle sabit mi bu?


Asap boza boza iktidarın tepesini attırmaya, sinirleriyle oynayarak devleti kontrolden çıkarmaya yönelmedikleri kesinse durmayalım.


Şeytani planları AK Parti’yi sertleştirebildikleri kadar sertleştirmek değilse durmayalım hiç.


Soğukkanlılığımızı kaybedelim.


Değil mi ki Erdoğan nefretinden gözü kör olmuş, AK Parti’ye garezinden PKK’nın melanetlerini göremeyen, canlı bombaların azmettiricisi Kandil değilmiş gibi bakan, katili yok sayarken devleti katliamla suçlayan, lanet deyip failin adına PKK diyemeyenler var.

Haberin Devamı


O şaşı akademisyenleri, terörsever aydınları, saplantılı muhalifleri bir hışımla enselerinden tutup tıkalım içeri.


HDP’lilerin dokunulmazlığını da yarından tezi yok kaldıralım gitsin.


Tek tek çalışanlarla uğraşmayalım, terör propagandasına alet olan gazeteleri toptan kapatalım.


Bunun PKK’yı çok üzeceği, fena dağıtıp bozguna uğratacağı kesin ne de olsa.


Hiç ummadıkları, arzu etmedikleri bir tepki olacağına kaniyseniz yol budur.


* * *


Sopayla, silleyle, ezmekle bastırma yönteminin terör sempatizanlarını gerilettiği bir vakıa madem...


Sıkıyönetim rejimine geçmenin iyi sonuç verdiği, Suriyeleşmeyi önlediği deneyimlenmiş bir gerçek madem...


Kökünü kazıyalım, gidelim üstüne. Daha da sertleşelim. Öyle sıkalım ki kanunları devletin kahredici nefesini enselerinde hissetsinler.

Haberin Devamı


Terörle kararlı bir şekilde mücadele ederken teröristlerin amaçlarına hizmet etmemiş, kamuoyu desteğini de kesmiş oluruz böylece.


Çözüm buysa durmayalım.

Yazarın Tüm Yazıları