Peki müezzinin yaşam tarzı ne olacak?

15 Temmuz gecesi sala okuduğu için, İzmir’de Narlıdere Yalvaç Camisi müezzini darp edilmişti.

Haberin Devamı

Mehmet Kuzgun’a saldıranların tutuksuz yargılanması tepki çekti ve dün yeniden yakalama kararı çıktı.

 

Tepki gösterenler, göstermeyenlere diyor ki; hemşireye saldıran kişi serbest kalınca ayağa kalkanlar, müezzine saldıranlar tahliye edilince suspus...

 

Haksızlar mı?

 

***

 

Hemşire Ayşegül Terzi’yi giyiminden dolayı darp eden saldırgan önce ‘basit yaralama’ suçundan salıverilmişti.

 

Ben de ayağa kalkmıştım.

 

Sonra suçlamanın niteliği değiştirilince tutuklanmıştı.

 

Haberin Devamı

2014’te Ceza Kanunu’na giren yaşam tarzına müdahale suçundan da yargılanıyor artık.

 

‘Adını koyalım, bu bir yaşam tarzına müdahale davası’ demiştim.

 

Önemli bir ilkti ve örnek bir dava olacaktı.

 

Peki aynı madde sala okuduğu için darp edilen müezzin için de işletilemez mi?

 

***

 

Saldırganlar ‘Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs’, ‘basit yaralama’ ve ‘hakaret’ gibi suçlamalara muhatap.

 

Caminin güvenlik kameralarına yansımış olay.

 

Biri erkek 3 kişi cami önüne gelerek müezzinle tartışıyor. Elinde taş olan bir kadın, cami girişindeki camı kırıyor. Daha sonra müezzin Kuzgun’a saldırıyor.

 

Burada müezzinin sadece işine mi engelleme var sayılacak?

 

Sadece devlet memuruna hakaret ve basit yaralama olarak mı bakılacak?

 

Haberin Devamı

Üstüne bir de FETÖ’nün darbe teşebbüsüne destek motivasyonu içerip içermediği mi soruşturulacak?

 

Yoksa müezzinin inancından kaynaklanan yaşam tarzına da bir müdahale gibi mi görülecek?

 

***

 

Bana sorarsanız, evet, camide sala okuduğu için bir müezzine saldırmak yaşam tarzına müdahaleye de girer.

 

Bakın, Türk Ceza Kanunu’nun 115. maddesine eklenen 3. fıkra neyi cezalandırıyor:

 

Cebir veya tehdit kullanarak bir kimsenin inanç, düşünce veya kanaatlerinden kaynaklanan yaşam tarzı tercihlerine müdahale etmek veya bunları değiştirmeye zorlamak...

 

Burada tarif edilen eylem müezzin olayında var mı, yok mu?

 

Ayşegül Terzi olayını nasıl tartıştıysak buyurun bunu da tartışalım.

 

Haberin Devamı

ARAP DÜNYASIYLA KRİZE DÖNÜŞMESİN

 

CUMHURBAŞKANI Erdoğan, daha yeni Arap TV’lerine kritik bir demeç vermişti.

 

Mursi ve arkadaşlarının serbest bırakılması halinde Mısır’la ilişkilerimizin normalleşeceğini söylüyordu.

 

Kategorik olarak ilişki kurmayı reddetmiyor.

 

Sisi ve darbe rejimi durduğu sürece olmaz demiyor.

 

Olurundan gidiyor.

 

***

 

Öne sürdüğü şart, oyun değiştirecek bir şart.

 

Karşılık bulursa Türkiye de Mısır da kazanacak.

 

Ama sadece iki ülke değil, hapislerde idam cezalarıyla boğuşan Mursi ve arkadaşları da kazanacak.

 

Karşılık bulmazsa Erdoğan elinden geleni yapmış olacak.

 

İyi tasarlanmış bir hamle.

 

Fakat bu kez Irak’la ilişkilerimizin dikişi atıyor.

 

***

 

Haberin Devamı

Irak Meclisi, Başika Kampı’nı boşaltmamızı istiyor. Askerlerimiz topraklarından çekilsin istiyor.

 

Hatırlarsanız, Arap Birliği de daha önce benzer bir bildiri yayımlamıştı. Başika’daki askeri varlığımızı Arap ulusal güvenliğine ve Irak’ın toprak bütünlüğüne bir tehdit olarak tanımlıyordu.

 

Mısır açılımına karşı Irak açmazıyla karşı karşıyayız.

 

Fakat Irak’ın tutumundan perde arkasında İran’ı sorumlu tutmakla iş bitmiyor.

 

Çünkü Arap dünyasıyla aramızı açma potansiyeline sahip.

 

Dışişleri, Irak’a çıkışmakla yetinmeyip Arap Birliği nezdinde de ön alıcı bir diplomasi atağı başlatmalı.

Yazarın Tüm Yazıları