Neresi ‘tonton cumhurbaşkanı’ ayol?

‘SEÇİLİRSE tonton bir cumhurbaşkanı olacağı’nı söyleyenler varmış.

Haberin Devamı

Eşi hakkında böyle şeker latifeler yapılması da, ‘first lady’ namzetimiz Füsun Hanım’ın pek hoşuna gidiyormuş...
Şu halde kendilerini, ‘Tonton’ lakaplı ilk cumhurbaşkanımız merhum Özal’la kıyasladıklarına hiç şüphe kalmadı.
Hem Ekmeleddin Bey de rahmetliden ‘Turgut abi’ diye bahsedecek samimiyette ‘senli benli’ konuştuğuna göre, ciddi yakın gördükleri ve onu siyaseten ‘rol model’ aldıkları aşikâr.

* * *

Tontonluğun yanı sıra, ilk sivil ve dindar cumhurbaşkanı unvanları da Özal’a aittir. Seçilirse, bu unvanları da devralabilir Ekmeleddin Bey.
Ancak şortla asker selamlamak, Okluk Koyu’nda yazlamak, iskeleden dalıp bir mil ötedeki İngiliz Limanı’ndan çıkmak gibi kimi icaplarını yerine getirmekte zorlanabilir. Her halükârda ufak çaplı bir hazırlığa ihtiyaç duyacaktır.
Ben şahsen, hızlandırılmış bir Marmaris turu için mihmandarlığına talibim.
İçmeler’den başlar, birkaç kilometrelik süper manzaralı sahil bandını yürüyerek öbür uçtaki Grand Yazıcı’dan çıkarız. Marmaris’in cümle güzelliklerine açılan kapıdır bu, besmelesidir tabiri caizse...
Şehir merkezine şöyle bir uğradıktan sonra, ver elini Çamlık girişindeki Çınar Restoran, 20 dakika çekmez yol ama damak lezzeti 20 saate değer. Seferiyse kahvaltıya, niyetliyse iftar sofrasına oturacak gibi ayarlarız...
Karacasöğüt köyü, oradan bir solukluk mesafede. İskelesinden yola koyulduk mu tekneyle 10 dakikaya yandaki Okluk’tayız. Sığla ağacı altında püfür püfür şekerlemeye bile vaktimiz var, ki rahmetlinin sünnetindendi siesta...
Dönüş yolunu Sedir Adası’na düşürmeden olmaz. Ve Gökova Körfezi’ne doğru uzanıp çift sıra dizilmiş o devasa Okaliptüs ağaçlarının arasından geçmeden... Azmak başında kısa bir serinleme molasıyla tamamlarız evvel Allah turumuzu.
Tabiat büyüleyici büyüleyici olmasına ve fakat, bununla bitmiyor. Özal, Çankaya’yı ense yapılacak söğüt gölgeliği gibi görmezdi. Yürürken siyaset yapardı, yerken siyaset, yüzerken siyaset...

* * *

Haberin Devamı

Meşhur İkinci Değişim Programı’nı cumhurbaşkanıyken açıklamıştı. Ekonomiden dış politikaya, devleti komple yeniden yapılandırmaktan Kürt meselesini müzakereyle çözmeye kadar kapsamlı bir reform paketi üzerinde çalışıyordu.
İkinci Cumhuriyetçilik, yeni Osmanlıcılık filan, hep onun başının altından çıkma fikirler...
Gelin görün ki o pakette Özal’ın savunduğu ne değişim varsa hemen hepsine karşı bugün Ekmeleddin Bey.
-Özal başkanlık sisteminden yanaydı, Ekmeleddin Bey karşı.
-Özal özelleştirmelerden, devleti küçültmekten ve bilumum liberal politikalardan yanaydı; Ekmeleddin Bey’i aday gösteren CHP ile MHP’ye ters.
-Özal proaktif, müdahaleci, girişken, icabı halinde askeri riskler de alan, Osmanlı’nın varislerine yakışır ‘büyük Türkiye’ idealini kovalayan bir dış politikadan yanaydı... İçeride ‘çatıcılar’ı, dışarıda Suudi’lerle Amerikalıları fena bozacağı için Ekmeleddin Bey’e bu da uymuyor.
Ne kaldı geriye? Boy pos da tutmadığına göre ne cihetle tonton bir cumhurbaşkanı olacak, hangi yönüyle ‘siyaseten ve şahsen yakınlık duyduğu’ Özal’a benzeyecek?

* * *

Haberin Devamı



Galiba Özal’ı ve bu ‘tonton cumhurbaşkanı’ olma meselesini büsbütün yanlış anlamış Ekmeleddin Bey ile ailesi...
Durup durup aynı şeyi söylüyor. “Devletin tepesine siyasi özel gündemle çıkılmaz. Siyasetin yeri partiler, siyasetin yeri Meclis’tir” diyor.
Ben de gözlemlerim nispetinde emre amadeyim gerçi, ancak kanaatimce bir Mehmet Barlas, bir Ertuğrul Özkök, bir Cengiz Çandar, bir Fehmi Koru’dan alacağı hızlandırılmış kurs çok daha yardımcı olacaktır kendisine. Aramızdan ayrılmasa Birand’ın tanıklığı da ilaç gibi giderdi ya...
Sözüm baki, Marmaris turu hâlâ benden. Ama Özal ve tontonlukları konusunda eğitimden geçmeleri şart.

Yazarın Tüm Yazıları