Nerede o saldırının failleri?

DÜN Hürriyet’in maruz kaldığı iki saldırıya ilişkin gelişmelere dikkat çekmiştim.

Haberin Devamı

Çok yerinde bir tepki aldım. “Hürriyet’in camını çerçevesini kıranların peşine düşüyorsunuz ama Star Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Murat Sancak’ın canına silahla kastedenlere ne olduğunu hiç sormuyorsunuz” şeklinde bir eleştiri.
Hak veriyorum. İtiraf edeyim, o saldırganların neden hâlâ yakalanamadıklarını sormak aklıma gelmemişti.
Hatta Star Medya Grubu’nun gazete ve televizyonları patronlarına saldıranların izini sürdü mü, soruşturmanın ne kadar takipçisi oldu, onun bile farkında değilim.


* * *


Olay günü yaptıkları açıklamayı hatırlıyorum. Gözdağı vermeye, korkutmaya dönük bir saldırı olmadığını, patronları Murat Sancak’ı doğrudan öldürmek kastıyla ateş edildiğini söylüyorlardı.
21 kurşun sıkılmış, kevgire dönmüştü makam aracı. Ön cam ve kaporta delik deşikti. Tek tesellimiz, cana bir şey olmaması, ölümle sonuçlanmamasıydı.
Allah korumuş, şoför ve korumayla Murat Bey’e bir şey olmamış, korkunç bir suikast girişimi ucuz atlatılmıştı.
Medya grubunu susturmayı amaçlayan, dolayısıyla basın özgürlüğünü hedef alan kalleşçe, melunca bir terör saldırısı olarak kayıtlarımıza geçti. Belli başlı meslek kuruluşları kınadı, destek ve dayanışma mesajları verdiler...
Faillerin bir an önce bulunması, olayın karanlıkta kalmaması, tüm yönleriyle aydınlatılması çağrıları yapıldı...
Fakat üzerinden 3 hafta geçti. Hâlâ ne yakalanmış bir fail var, ne eylemi hangi terör örgütünün gerçekleştirdiğinden haberdarız. Üstlenen oldu mu, onu dahi bilmiyoruz.
Soruşturmada hangi bulgulara ulaşıldı, ucu nereye çıktı, gözü dönmüş saldırganların kimlik ve eşkalleri belirlendi mi, örgütsel irtibatları tespit edildi mi? Bu soruların hiçbirine henüz cevap veremiyoruz.
Kamuoyu böyle hassas bir konuda bilgilendirilmeliydi, soruşturmada kaydedilen gelişmeler paylaşılmalıydı. Oysa polisten de savcılıktan da bir açıklama gelmediği gibi, dışarıya herhangi bir bilgi de sızmadı.


* * *

Haberin Devamı


Polisin dosyayı uyuttuğu, görevini savsakladığı, ciddiyetle üstüne gitmediği, işi sıkı tutmadığı gibi yanlış fikirlere kapılmayın hemen.
Şöyle yorumlamak daha gerçekçi. Muhtemelen isim ve eşkaller belirlendi, irtibatları çıkarıldı, yakalanmaları an meselesi ancak polis zanlıları elinden kaçırmamak için çok gizli tutuyor operasyonu. Star Medya Grubu da bu bilgiye sahip, soruşturmanın nezaketi gereği ‘Failler neden hâlâ yakalanmadı, polis uyuyor mu’ diye bastırmıyor. Ortalığı ayağa kaldırmıyor.
Mevcut sessizliğe bulabildiğim en makul izah bu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’la Başbakan Davutoğlu’nun bizzat el attığı bir suç dosyası kapatılamaz çünkü. Bir medya patronuna karşı düzenlenen korkunç bir terör eyleminin üstünün örtüleceğini elbette düşünmüyorum.
Grubun gazete ve televizyonlarıyla polisi sıkıştırmaması, elini çabuk tutmaya zorlamaması da olsa olsa sessiz bekleyişindendir. Yoksa işin peşini bıraktığından değil.
Fakat ben yine de aldığım tepkiye hak veriyorum. Oradaki meslektaşlarımız bu tür hassasiyetleri gözetse bile bize düşen onları yalnız bırakmamak, soruşturmaya sahip çıkmaktı.
Eksikliğimi kabul ediyorum. Murat Sancak’ın uğradığı alçak saldırının failleri yakalanıp adalete teslim edilinceye kadar takipçisiyim bundan böyle.


* * *

Haberin Devamı


O çapta bir terör eylemiyle kıyaslıyor, haşa bir tutuyor değilim. Bu apaçık bir yanlışlık olur.
Fakat Hürriyet’e yönelik şiddet eylemi de bir sokak terörüydü. Korkutmaya, sindirmeye, susturmaya hizmet etmesi bakımından da benziyorlar.
Demokrasi ve hukuk varsa, ikisi de yapanın yanına kâr kalamaz...
Hürriyet’e ikinci saldırıya karıştığı iddiasıyla bazı zanlılar yakalandı, poliste sorgulandı, savcılığa çıkarıldılar.
Ancak ilk saldırıyla ilgili soruşturma ne safhada, tespit edilen zanlı var mı, kimsenin ifadesine başvuruldu mu, orası meçhul.
Her biri için polise ayrı ayrı soruyorum, sormaya devam edeceğim: Nerede o saldırının failleri, neden hâlâ yakalanamadılar?

Yazarın Tüm Yazıları