Kıyamete kadar kenetleniyor muyuz öyleyse

TAM hendekler temizlendi, şehir yapılanması çökertildi, terör bitti derken... Bir sabaha daha kara haberle uyandık.

Haberin Devamı

Tam, şükür Nusaybin’den de kazındı derken İstanbul Vezneciler’de karşımıza çıktı terör kâbusu.

 

Döndük mü ‘nerede, ne zaman, nasıl vuracağı belli olmaz’ söylemine... Döndük mü yeniden başa...

 

Terör karşısında elbette yılmayacağız, tabii ki boyun eğmeyeceğiz. ‘Teslim olmak mı, asla’ diye haykırmaktan dönmeyeceğiz.

 

Kazanmaya inancımız bir saliseliğine bile sarsılmayacak, eyvallah.

 

Fakat...

 

Toplumsal desteği kaybetmemenin yolu, toplumdan bazı gerçekleri saklamak değil...

 

Haberin Devamı

En acı gerçekleri bile ne pahasına olursa olsun söylemektir.

 

Terörü alt etmenin ikinci şartı da terörle mücadele üzerinden toplumu ayrıştırıcı politikalar izlemek değil...

 

Yanımıza çekeceklerimizi de o yana iterek terör cephesini daha da büyütmek hiç değil...

 

Aksine teröre karşı en geniş konsensüsü sağlamaya, en büyük ittifakı oluşturmaya, mücadeleyi en yaygın toplumsal tabana oturtmaya çalışmaktır.

 

***

 

İlk vaadi şu olmuştu Başbakan’ın: “Milletim rahat olsun, bu terör belasını Türkiye’nin gündeminden çıkaracağız.”

 

“Bu vaat karşısında derin bir oh çekip rahatlayan olmuş mudur” diye sormuştum.

 

Ortada devasa bir inandırıcılık sorunu vardı.

 

Ama Binali Bey’in şahsından kaynaklanmadığı da açıktı.

 

Terörü bitirme sözünün kendisi sorunluydu, kökünü kazıma söyleminin kendisi inandırıcı değildi.

 

Haberin Devamı

Son 40 yıldır yıpratıla yıpratıla, tüketile tüketile gözden düşürülmüştü.

 

Vura vura bitirme yöntemi çok kere denenmiş, çokça tecrübe edilmiş ve her seferinde sonucu görülmüştü.

 

Ne hükümetler eskitmişti terörle mücadele...

 

Kanlı katilleri sevindirmemek için ne kanlar kusulup ne kızılcık şerbetleri içilmişti...

 

Şehit cenazelerinin başında boynu bükük duranları gördükçe ne yürekler dağlanmış, ne hıçkırıklar demir bir yumruk gibi gelip boğazlara oturmuştu...

 

Her defasında hüsranla, hayal kırıklığıyla bitmemiş miydi?

 

Her defasında taş bastığımız böğrümüzde kalmamış mıydı ellerimiz?

 

***

 

Sayın Cumhurbaşkanı da dün ifade etti: “Terör bitti bitecek diye bir şey yok. Aslolan minimize etmektir...”

 

Haberin Devamı

Ben de tamı tamına bunu anlatmak istiyordum.

 

Tek tek öldürerek, tek tek canlı bomba yakalayarak terör ne bitirilebilir ne kökü kazınabilir ne de beli kırılabilir.

 

Nasıl bir melanetle karşı karşıya olduğumuzu hiç aklımızdan çıkarmayalım.

 

Bugüne kadar en az 5 kez yok edildi ama bu cani organizasyon, hunharca cinayetlerini işlemeye devam ediyor.

 

Kaç kez belinin kırıldığını, kaç kez kökünün kazındığını sayamıyoruz bile.

 

Kaç kez ‘eli silahlı tek bir terörist kalmayınca dek’ diye yola çıkıldığını...

 

Aradan 18 hükümet geldi geçti.

 

Ve biz hâlâ bu illetle boğuşmaya, şehitler, kurbanlar vermeye devam ediyoruz.

 

***

 

İktidarın terörle mücadeledeki azim ve kararlılığından şüphe duymuyorum.

 

Haberin Devamı

Ama sadece silahlı yöntemle, sadece askeri ve polisiye tedbirlerle başarabileceğimizden emin değilim.

 

“Her zaman her yerde bunları bekleyip hazırlıklı olmalıyız. Terörün nerede neyi patlatacağı belli olmaz” diyor Cumhurbaşkanı.

 

Bir toplum buna nasıl hazırlıklı olabilir?

 

Toplumun psikolojisini ayakta tutmak, dayanıklılığını artırmak, hatta şerbetlendirmek için söylenmiş sözler, kabul...

 

Ve ancak terörle mücadele üzerinden kutuplaştırılmış bir toplumdan bu sabır ve dayanıklılık beklenebilir mi?

 

Hem etle tırnak gibi kenetlenmesi, tek vücut olarak kahramanca bir dayanışma sergilemesi istenecek...

 

Hem de siyaseten gerektiğinde terörle mücadele üzerinden dahi kamplaştırılmasında bir sakınca görülmeyecek...

 

***

 

Haberin Devamı

Kıyamete kadar sürecek bir terörle mücadeleden söz ediyor Sayın Cumhurbaşkanı.

 

‘Terörü bitireceğiz’ söyleminden, ‘terörle yaşamaya alışmalıyız’ söylemine geçti diye eleştirecekler olabilir.

 

Ben gerçekçi olmayı; duymak istediklerimdense duymam gerekenlerin kulağıma söylenmesini tercih ederim.

 

Gerçek bu madem, kıyamete kadar kenetlenmeye bugünden tezi yok başlıyor muyuz inşallah!

Yazarın Tüm Yazıları