Her sansür kötü değildir

HDP’yi HDP’ye rağmen korumak gerektiğini söylemiştim dün.

Haberin Devamı

HDP Şırnak milletvekili Selma Irmak’ı televizyonda dinlerken buna ne kadar ihtiyaç olduğunu bir kez daha anladım.
Bir yandan HDP’nin hedefe konduğundan, kendilerine çok haksızlıklar edildiğinden, linçe uğradıklarından, itibarsızlaştırıldıklarından falan bahis açıyor.
Ama öbür yandan da Yüksekova çarşısında kalleşçe katledilen 3 askerin görüntü ve fotoğraflarına yayın yasağı konmasını eleştiriyor. “Niye saklıyoruz” diye soruyor.
Gizlilik kararı, görüntü ve fotoğraflar için...
Niye gizlenmeli, ben yardımcı olayım kendilerine. Sansür deyin, otosansür deyin, üstünü örtmek deyin, ne derseniz deyin, şiddet teşhirciliğinden kaçınmak iyidir.
Çünkü kan revan içinde yerde yatan o 3 askerin görüntü ve fotoğrafları yayınlandığında HDP daha çok hedef olacak, daha ağır topa tutulacak ve çok daha fazla itibar kaybedecek de ondan...

***

Şeffaflık namı hesabına milletin gözünün içine sokularak sergilenecek manzaralar değil oradakiler. Şiddet pornografisine giren şeyler...
Bunu da mı göremiyorsunuz? O yasağın en fazla sizi koruyacağını, o görüntülerin yayınlanmasının toplumdaki galeyanı ve infiali artırmaktan, öfkeyi daha da kabartmaktan başka hiçbir faydasının olmayacağını görecek siyasi basiretten de mi yoksunsunuz?
İnsaf edin...
Bir taraf takır takır cinayet işlerken, gözünü kırpmadan insan öldürmeye devam ederken Selma Hanım’ın bula bula bulduğu tek suçlu hükümetin üslup sertliği.
Kan revan görüntülerini teşhir edip hükümeti köşeye sıkıştırmak isteyebilir Kandil. HDP’ye ne hayrı var bunun...
‘Hükümetin de üslubu sert’ demek,sanki kan dökmeyi haklı, mazur ve meşru göstermeye yetecek mi?
Zor durumda olabilir, arada sıkışmıştır vesair. Ama HDP’nin de, kendisini Kandil’e ezdirtmeyeceklere yardımcı olmak için biraz gayret göstermesi gerekiyor.
Hiç değilse Kandil’e şunu sormak da mı gelmiyor ellerinden:
“Biz Cizre belediyesini demokratik siyasetle ele geçirmişken, siz niye hala Sur ve Nur mahallelerini silah zoruyla zapt etmeye çalışıyorsunuz...”
“Cizre’nin iki mahallesini almak için milis gücüne hacet yok, biz hem de tamamını kansız bir şekilde almışız zaten, biz yönetiyoruz oraları, ‘kendi kendini yöneten mahalle’ de nereden çıktı, bizi niye eziyorsunuz”
diyemiyorlar mı?

***

HDP’yi ve sivil siyaseti zayıflatmak ne barışa ne çözüme, ne Kürt’e ne de Türk’e yarar. Terörü yüceltenlere karşı HDP’nin itibarını yükseltmek, silaha değil sivil siyasete itibar kazandırmak şart elhak.
Fakat HDP’nin kendisi siyasetin itibarına sahip çıkacağı yerde seçilmişlerini ezdirirse kim, ne yapsın?

Haberin Devamı


Siyasetçi siyasetçinin kurdudur

Haberin Devamı

Siyasetçimizde sınıf bilinci yoktur maalesef, iki kere iki dört...
Onun için de sürekli kendi itibarlarını aşağı çekerler. Siyasete, siyasetçiden daha büyük zararı kimse vermemiştir. Yıllarca birbirlerini halkın gözünden düşüre düşüre sivil ve asker memurları kıymete bindirmediler mi?
Siyasetin kredibilitesini en çok siyasetçiler yaraladığı için kaç askeri müdahale, kaç bürokratik vesayet girişimi bedavadan prim yaptı, gözünüzden geçirin bir...

***

Bugün Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda 29 Ekim resepsiyonu var. Memur profilli biri değil de siyasi bir kişilik evsahibi diye boykot edeceklere şunu hatırlatmak isterim:
Unutmayın ki sizler de birer siyasetçisiniz ve siyasetçi olmak hiç de hakir görülecek bir şey değildir. Kendi sınıfınızı küçük düşürmeyin.
Lafı dolandırmadan, dümdüz adını koyalım; siyasetçi olmadan demokrasi olmaz.
Ey Bahçeli, ey Kılıçdaroğlu, ey Demirtaş!...
Bugün içinizden biri olarak Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı diye Cumhuriyet Bayramı resepsiyonuna katılmazsanız yarın bindiğiniz dalı kesmiş, demokrasiyi tahrip etmiş olursunuz. Vesselam...


Yazarın Tüm Yazıları