Pek Yakında’yı çok sevdim

Sanmayın ki biraz sonra okuyacaklarınızı bir köşe yazarı edasıyla yazıyorum.

Haberin Devamı

Daha fikirlerimi söylemeden uyarmak istedim zira son günlerde gazetelerin neredeyse her köşesinde Cem Yılmaz ve son filmi “Pek Yakında”yla ilgili birçok yorum okuyoruz.
Sinema eleştirmenleri ikiye bölünmüş durumda...
Açıkcası artarda yapılan yorumları okuduktan sonra ben de çok karışık duygular içinde gittim filme.
‘Cem Yılmaz filmi illa komik mi olmalı’ ya da ‘komik adamlar hep komik mi kalmalı’ soruları kafamın içinde dönüp durdu.
Neyse kafamdaki bu soruları bir kenara ittim ve “Pek Yakında”yı izlemeye koyuldum.
Açıkcası son zamanlarda izlediğim hiçbir şeyden bu kadar keyif almadım.
Konusu, samimiyeti ve tüm oyuncuların sergilediği müthiş performansla “Pek Yakında” aklımdan hiç çıkmayacak hatta tekrar tekrar izlemekten hiç sıkılmayacağım bir film olmuş.
Ellerine sağlık Cem Yımaz.

Haberin Devamı

Yeni albüm, yeni projeler yepyeni ben

Son zamanlarda herkes bana “sesin soluğun çıkmıyor” diye sitem ediyor.
Aslında şu aralar hiç olmadığım kadar yoğun bir dönem içindeyim.
Kendime bile zor zaman ayırıyorum.
Yakın çevrem iyi bilir her şeyi ihmal ederim, sporumu asla ama inanın bana ona bile çok zor vakit buluyorum.
Çünkü yeni projeler ve yeni bir albüm için kolları sıvadım.
Bu albümde de yollarımız Serdar Ortaç’la kesişti.
Serdar benim için 2009 yılında “Resim” şarkısını yapmıştı.
Onun uğruna ve şarkılarının güzelliğine çok inanıyorum. Bu yüzden geleneği bozmadık.
Bu albümde, iki Serdar Ortaç şarkısı seslendireceğim.
Ne yalan söyleyeyim şimdiden heyecanlanmaya başladım.
Ama tabii bu kadarla bitmiyor, şarkı arayışlarımız devam ederken 2015 yılı için bambaşka projelerin de hazırlıklarını yapamaya devam ediyoruz.
Önümüzdeki yıl sürprizlere ve yepyeni bir Ajda’ya kendinizi hazırlayın...
Bakalım beğenecek misiniz?

Güzel ve çirkin

Hiçbir şey göründüğü gibi değildir.
Işıltılı bir güzelliğin altında yatanı bilemediğimiz gibi karanlık bir suretin ardında gizlediklerini de onları aydınlatmadıkça öğrenemeyiz. Tıpkı “Güzel ve Çirkin” masalında olduğu gibi...
Masal, kendini dilenci bir kadın olarak gizleyen bir perinin, yakışıklı prense soğuk ve ürkütücü bir kış gecesinde sığınacak yer karşılığında gül teklif etmesiyle başlar.
Prense bu teklif öylesine komik gelir ki, yatacak yerini gülden ve dilenci kadından esirger.
Görüntüsü yüzünden itibar bulamadığını düşünen peri, prensi çirkin bir canavara, prensin etrafında dört dönen hizmetkarlarını da mobilyalara ve olur olmaz ev eşyalarına dönüştürür.
Masalın sonunu biliyorsunuz...
Yanılsamalardan ve yanlış anlaşılmalardan uzak bir hayatınız olması dileğiyle...
İyi pazarlar...

Haberin Devamı


Tüm iyilikler Alp Şen’in anısına

Hepimizin hayatında unutulmaz anlar vardır.
Kimi sevinçten havaya uçtuğumuz kimi de acımızdan söyleyecek söz bulamadığımız.
Geçen mayıs ayında sevgili dostlarım olan Tanık ve Şen ailelerinin 17 yaşındaki biricik torunları Alp Ali Şen’in hayatını kaybettiğinde yaşadığım şey işte aynen böyle bir şeydi.
Deniz ve Süha Tanık çifti benim çok ama çok eski dostlarımdır, kızları Begüm’ün yeri de ayrıdır.
O gün hayatım boyunca aklımdan çıkmayacak.
Şimdilerde sosyal medyada Alp Şen İyilik Projesi adıyla paylaşımlar belki dikkatinizi çekmiştir.
Sevgili Alp’in okuduğu ENKA öğrencileri, erken yaşta kaybettikleri arkadaşları için bu projeyi yürütüyorlar.
Öğrenciler, daha büyük iyilikler yapma adına hazırladıkları tişörtleri ve cupcake’leri satıyorlar.
Tüm bunlardaki asıl amaç lösemi ve anemi gibi kan hastalıklarında son çare olan kemik iliği nakli için gerekli imkanları vsağlamak.
Projeye destek vermek ve daha çok bilgi almak isterseniz, www.enkaiyilikprojesi.com adresine bir bakmanız yeterli olacak.

Yazarın Tüm Yazıları