Vallahi de alıştık billahi de alıştık

BİR günde 9 şehit...

Haberin Devamı

Ertesi gün 8 şehit...

 

İki günde 17 şehit...

 

*

 

Şöyle bir bakıyoruz:

 

- Artık hiçbir yetkilimiz o klişenin klişesi haline gelmiş “bıçak kemiğe dayandı” açıklamasını bile yapmaya gerek duymuyor.

 

- Artık her saldırının ardından Kandil’e bir-iki bomba sallama geleneğini ihya etmeye bile lüzum görülmüyor.

 

- Artık gazetelerde minnacık haberler olarak geçiştiriliyor şehit asker ve polisler.

 

- Artık sosyal medyada da pek ilgi yok 8 şehide, 9 şehide.

 

Haberin Devamı

- Artık ahalimiz her daim “hayat devam ediyor” havasında.

 

- Artık hiç kimse ölenle ölmüyor.

 

*

 

Kısacası...

 

Eskiden şehit sayısı ikiyi, üçü buldu mu ayağa kalkan ortalık...

 

8 şehit, 9 şehit karşısında bana mısın demiyor.

 

*

 

Ve ateş, sadece düştüğü yeri yakıyor.

 

Öyle bencil bir ateş ki bu...

 

Yandaki komşu eve bile sıçramıyor.

 

*

 

“Alışmayacağız” falan diye haykırıp duruyorduk ya...

 

- Fena halde kanıksadık.

 

- Fena halde duyarsızlaştık.

 

- Fena halde ilgisizleştik.

 

Haberin Devamı

- Fena halde vurdumduymaz olduk.

 

*

 

“Alışmayacağız” falan diyorduk ya...

 

Vallahi de alıştık...

 

Billahi de alıştık.

 

TÜRKMEN DAĞI DİRENİŞÇİSİ NİYE GÖZALTINA ALINDI?

 

RUS pilotu öldüren Alparslan Çelik adlı vatandaş, elini kolunu sallayarak dolaşıyordu.

 

Demeç veriyor, cenaze törenlerine katılıyordu.

 

“Mücahit” falan diye de övgüye boğuluyordu.

 

*

 

Fakat aniden bir şey oldu.

 

Alparslan Çelik gözaltına alındı.

 

*

 

Ben bu olayı...

 

Rusya’ya bir cemile olarak yorumluyorum.

 

*

 

Bakalım Putin, bu cemileyi alıp kabul edecek mi?

 

ABDÜLKADİR SELVİ’YE MERHABA 

 

HÜRRİYET bir kitle gazetesi.

 

Bu gazetede her sese yer var.

 

*

 

Keskin muhaliflerin de keskin hükümet yanlılarının da yazabildiği tek gazete olmak istiyor Hürriyet.

 

*

 

- Gazetelerin kendi siperlerine çekildiği...

 

Haberin Devamı

- Gazetelerin sadece kendi cemaatlerine konuşmaya başladığı...

 

- Gazetelerin önceden kestirilebilir bir yayın çizgisine saplanıp kaldığı...

 

- Gazetelerin kaskatı bir pozisyon aldığı ve sürprizsizleştiği...

 

- Gazetelerin cepheleşme ortamına büyük katkı sağladığı...

 

- Gazetelerin kendilerini farklı görüşlere tamamen kapattığı...

 

- Gazetelerin aşırı fanatikleştiği...

 

- Gazetelerin iktidar bülteni ya da muhalefet bülteni haline geldiği...

 

Şu tuhaf ortamda HÜRRİYET...

 

Herhangi bir sipere çekilmeyi, sadece tek bir cemaate konuşmayı, cepheleşmeye eşsiz katkılar sunmayı, fanatikleşmeyi, bülten haline gelmeyi, farklı görüşlere kapanmayı elinin tersiyle itiyor.

 

*

 

Haberin Devamı

Ankara kulislerinin nabzını en iyi tutanlardan biri olan, haber değeri taşıyan yazılara imza atan, her şeye rağmen gazetecilik yapmaya çabalayan Abdülkadir Selvi’nin Hürriyet’te yazmaya başlamasının anlamı işte budur.

 

*

 

Ortadan “çat” diye ikiye bölünmüş şu Türkiye ortamında azgın azınlıkların bu anlamı anlamak istememek için direneceklerini biliyorum.
Ama biz buna rağmen doğru bildiğimiz yolda ilerleyeceğiz.

 

EMRİ OLUR 

 

MUSTAFA Cihat isimli bir müzisyen kardeşimiz ilahi formatında bestelemiş “EMRİ OLUR” adlı şarkıyı.

 

Bu etkileyici besteyi birçok sanatçı söylemiş.

 

Mustafa Ceceli de söyleyenler arasında.

 

Ama en güzel yorum Karadeniz müziğinin en soylu yorumcusu “İMERA” adlı grubun yorumu.

 

*

Haberin Devamı


Şarkının hikâyesine gelince...

 

Hz. Hamza’yı şehit eden Vahşi, daha sonra Müslüman olmuştu. Hz. Peygamber, Müslümanlığı seçen Vahşi’ye “Seni görünce amcam Hamza’yı hatırlıyorum, o nedenle bana fazla görünme” diye ricada bulunmuştu. Vahşi de büyük bir üzüntüyle bu ricaya uymak durumunda kalmıştı. 

 

Mustafa Cihat’ın şarkısı işte bu anekdota dayanıyor.

 

Şarkıda Vahşi’nin diliyle Hz. Peygamber’e “Emri olur” deniliyor.

 

*

 

Şarkının sözleri şöyle:

 

“Taş başsın yerime dedi gönlüne/Emri olur başım gözüm üstüne/Bakmasın demiş bir daha yüzüme/Emri olur inansın bu sözüme/Anmasın demiş adımı diline/Vay ben ölem atın toprak üstüme.”

 

*

 

Epeydir bayağı seviliyormuş bu şarkı.

 

Ben bizim İsmail Saymaz sayesinde keşfettim.

 

Siz de özellikle “İMERA”dan dinleyin, çok seveceksiniz.

 

HÜKÜMET YANLILARININ OBAMA GRAFİĞİ

 

REZA ABD’de tutuklanınca...

 

“Üst akıl yine oyun peşinde” diyorlar ve Obama grafiği düşüşe geçiyor.

 

Obama, Erdoğan’la 50 dakika görüşünce... “Yaşasın stratejik ortağımız Obama” diye seviniyorlar ve Obama grafiğini yükseltiyorlar.

 

Ertesi gün Obama, Erdoğan’ı eleştirince... “Bu ne biçim stratejik ortak” diye ortalığı inletiyorlar ve Obama grafiğini yerlere düşürüyorlar.

 

İşin en tuhaf tarafı şu:Grafikteki bu iniş çıkışlar bir hafta içinde oluyor.

Yazarın Tüm Yazıları