Şöyle bir milli muhalefet olsa, iktidar ‘Yandım Allah’ der

BU hükümetin Suriye politikası, baştan sona yanlışlarla doludur.

Haberin Devamı

*

 

Gelinen son noktaya baktığımızda...
-Etkinliği sıfır haline gelen...
-Hiçbir öngörüsü tutmayan...
-Hiçbir gerçekçi hedefi kalmamış...
-Suriye krizinin bütün ceremesini neredeyse tek başına üstlenmek durumunda kalan...
-Aynı anda hem ABD hem de Rusya ile ters düşen...
-Hiçbir manevra kabiliyeti kalmamış...
-Suudi Arabistan’ın birkaç jetine muhtaç hale gelmiş...
-Mezhebe endeksli savaşın bir parçası haline geldiği algısını yaratan...
-PYD’yi Azez’den uzak tutmayı başarmayı bile çok büyük zafer olarak gören...
Bir Türkiye görüyoruz.

 

*

 

Böyle bir Türkiye manzarası karşısında...
Hükümetin Suriye politikasını başından beri kıyasıya eleştirenler, “yapmayın, etmeyin” diyenler, “bu işe bulaşmayın” diyenler, uyaranlar, “bu işin sonu çıkmaz” diyenler...
Kısacası muhalefet...
Ne yapacak?

 

*

 

Haberin Devamı

Mesela...
“Oh... Oh... Bu kadarı yetmez... Türkiye daha da köşeye sıkışsın... AK Parti hükümeti bunun altında kalsın” diye dua mı edecek?

 

*

 

Mesela...
Uluslararası alanda Türkiye’ye yapılan haksızlıklara sevinecek, hatta “bu kadarı yetmez, daha fazla haksızlık yapılsın” diye beklenti içine mi girecek?

 

*

 

Mesela...
Kimse kapılarını açmazken kapılarını sonuna kadar açmış olan Türkiye’ye “kapılarını aç” diyen... Kimseye “bombalamayı kes” diyemezken sadece Türkiye’ye “bombalamayı kes” diyen... Birleşmiş Milletler’e bırakın ses etmeyi, destek mi olacak?

 

*

 

Kısacası muhalefet...
“Türkiye yenilsin, perişan olsun, biz de böylece AK Parti hükümetinden kurtulalım” havasında mı devam edecek?

 

*

 

Haberin Devamı

İyi ama böyle bir sonuç, sadece AK Parti hükümetinin değil, Türkiye’nin de sonu anlamına gelmez mi?
Türkiye elden giderse...
AK Parti hükümeti gitmiş ya da kalmış...
Ne anlamı kalır ki?

 

*

 

Türkiye’nin muhalefeti, öyle bir tutum almalı ki...
-Hem AK Parti hükümetinin vahim yanlışlarla dolu Suriye politikasına can suyu olmamalı...
-Hem de Türkiye zor duruma düştükçe bundan büyük bir zevk alıyor durumuna düşmemeli...

 

*

 

Türkiye’nin muhalefeti, öyle bir tutum almalı ki...
-Hem AK Parti hükümetinin işin başından beri yaptığı tüm yanlışları sonuna kadar dile getirmeli...
-Hem de Türkiye’ye uluslararası alanda yapılan tüm haksızlıklara, hükümetle birlikte karşı koymalı.

 

*

 

Haberin Devamı

Muhalefet, ancak işte bu zor kıvamı tutturabilirse...
“Milli muhalefet” haline gelebilir.

 

*

 

İddia ediyorum:
Hükümet, asıl böyle bir muhalefetin elinde fena halde örselenecek, fena halde perişan olacak, fena halde zorlanacaktır.
Hatta bu işin sonunda...
“Yandım Allah! Ben milli muhalefet falan istemiyorum, bana eski muhalefeti getirin” diye feveran etmeye başlarsa...
Hiç şaşırmam.

 

Şöyle bir milli muhalefet olsa, iktidar ‘Yandım Allah’ der

 

 

‘Vurun ulan vurun, ben kolay ölmem’

 

 

İKİ gün içinde şunlar oldu:

 

*

 

-Markar Esayan adlı şahıs, “AK Partilisin, köşen var... AK Parti destekçisi bir gazete manşetinden Hıristiyan vatandaşlara karşı nefret suçu işliyor, niye susuyorsun, bu haksızlığa itiraz etsene” dediğim için... Beni faşist ilan etti.

 

*

 

Haberin Devamı

-MHP’nin yayın organı Ortadoğu gazetesi, sırf MHP’nin lider adaylarını televizyona çıkarıp “ne istiyorsunuz” sorusunu sorduğum için beni MHP’nin içini karıştırmakla suçladı.

 

*

 

-Diyarbakır Barosu, yayınladığı bülteninde Tahir Elçi’ye karşı linç girişimini sanki ben başlatmışım gibi insafsız, ahlaksız, izansız, ayıplı ve hedef gösterici bir yayın yaptı.

 

*

 

-İsmi lazım değil Ethem’in malum tetikçisi zavallı, köşesini bin iki yüz elli birinci kez benimle doldurdu.
-İsmi lazım değil ulusalcı, kifayetsiz muhteris durur mu? O da içindeki kini, nefreti kusan bir yazı yazarak tıynetini ortaya koydu.

 

*

 

-Perihan Mağden’cik ise benim Tahir Elçi’nin katili olduğumu ima eden aşağılık bir yazı yazarak... Beni birilerine hedef gösterdi.

 

*

 

Haberin Devamı

-Hükümet yanlısı tip, Hüseyin Çelik’le röportaj yaptığım için beni AK Parti’yi karıştırmakla... Suçladı, suçluyor.

 

*

 

-CHP yanlısı tip durur mu? O da Deniz Baykal’la program yaptığım için beni CHP’yi karıştırmakla... Suçladı, suçluyor.

 

*

 

Ne diyordu Ahmed Arif?

 

*

 

Şöyle diyordu:
“Vurun ulan vurun/Ben kolay ölmem/Ocakta küllenmiş közüm/Karnımda sözüm var.”

 

 

Teşekkürler Başbakan Teşekkürler Bekir Bozdağ

 


SELİN Sayek Böke hakkında nefret suçu işleyen iktidar yanlısı gazeteye tepki gösteren Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Herhangi bir vatandaşın kökeni etrafında yapılan tartışma, kesinlikle insan haklarına aykırıdır. Bu konuda Selin Hanım’ın açıklamalarının doğru olduğunu ve desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum” dedi.

 

*

 

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ise “İnsanların anasını-babasını seçme hakkı yok. Yaratılmışların hepsi eşittir, hepsi eşrefi mahlukâttır. Bu manşeti atanları kınıyorum” dedi.

 

*

 

Her ikisine de teşekkürler.
Her ikisinden de Allah razı olsun.

Yazarın Tüm Yazıları