Soma Allah’ın gazabı mıdır?

“HÜKÜMETÇİLER” ile “Cemaatçiler” arasında yeni tartışma konusu şu:

Haberin Devamı

Soma Allah’ın gazabı mıdır, değil midir?


*


Onlar tartışadursunlar ben kendi görüşümü söyleyeyim:
Ortada “ilahi gazap” falan yoktur.
Ortada olan şunlardır:
Aymazlık, ihmalkârlık, insan hayatını hiçe sayıcılık, hırs, tamahkârlık, denetimsizlik, tedbirsizlik...


*


Ama “Allah’ın gazabı”na da sıra gelecek.
Siz bunca haksızlığın “gayretullah”a dokunmayacağını mı sanıyorsunuz?


*


Sonsuz bir inanç içindeyim:
Bir “ilahi gazap” söz konusu olacak.
Üç kuruşa çalıştırılan maden işçilerinin, göz göre göre ölüme yollanmasından kaynaklanan bir “ilahi gazap”...
-Bu gazap çok çetin bir gazap olacaktır.
-Bu gazabın tek hedefi sadece ve sadece bu işin sorumluları olacak.
-Bu gazabın zehirli üzümlerini yoksul maden işçileri değil sadece sorumlular yiyecek.
Bu dünyada ya da öbür dünyada...
Er ya da geç.

Haberin Devamı



Eh bu da Avrupa’nın milli iradesi ağalar


AVRUPA Parlamentosu seçimlerinde zafer, aşırı sağcıların...
Seçimi ırkçılar kazandı.


*


Bizim “milli irade de milli irade” diye tutturanlarımızda ise kaygı büyük.
-“Avrupa’yı ırkçılık sardı” diyorlar.
-“Aşırı sağın güçlenmesinden endişeliyiz” diyorlar.
-“Kimlik siyasetinin bedeli bu” diyorlar.
-“Hoşgörüsüzlük seçime yansıdı” diyorlar.


*


İyi de babalar!
Avrupa halklarının milli iradesi değil mi bu?
Niye sesinizi kesip bu milli iradeye saygı göstermiyorsunuz ki?
Niye bir dahaki seçimi beklemiyorsunuz ki?
Yoksa darbeci marbeci mi oldunuz?

İki tabure peşinde koşan zabıta devleti

GALATASARAY ile Tünel arasındaki pasajlardan birinde “Mandabatmaz” diye avuç içi kadar bir Türk kahvecisi var.
Sadece Türk kahvesi satıyor, çay bile yok.


*


Öyle köpüklü yapıyorlar ki kahveyi, mandanın ayağı bile batamaz.
Adı da oradan geliyor.
Turizm rehberlerinde adı geçer bu küçücük dükkânın. Kahve tiryakileri yollarını buradan geçirmek için özen gösterirler.


*


Ancak bir sorun var:
Koca devletimiz, bütün işi gücü bırakmış, bu küçücük dükkânın önüne atılan iki üç tabureye takmış kafayı.
Soma’daki madeni bile ayda bir kere hem de işletme sahibinin eniştesine yalandan teftiş ettiren “devlet aklı”, kahvecinin önüne tabure atılıp atılmadığını günde en az üç kere teftiş ediyor.
Göz açtırmıyor yani.


*

Haberin Devamı


Sadece “Mantabatmaz”da da yaşanmıyor bu teftiş.
Karaköy’den Asmalımescit’e İstanbul’un bütün turistik bölgelerinde çok yoğun bir masa, sandalye ve tabure teftişi var.


*


Şeytan diyor ki:
Al şu Beyoğlu’nun, Karaköy’ün tabure, masa, sandalye müfettişlerini...
Ata Soma’daki maden işletmelerine...
Bak bakalım o Alp Gürkan’lar falan öyle rahat at oynatabiliyorlar mı?

Yüksek Hızlı Tren ve sabotaj meselesi

YÜKSEK Hızlı Tren’in “Ankara/İstanbul” seferlerine başlamasını büyük bir özlem ve hararetle bekleyenlerdenim.


*


Fakat Ulaştırma Bakanı Lütfi Elvan, çok can sıkıcı bir bilgi verdi:
Yüksek Hızlı Tren hattında sabotajlar söz konusuymuş. Kabloları kesip kaçıyorlarmış. Son bir ayda 25 ayrı olay meydana gelmiş.


*

Haberin Devamı


Üç şey söyleyeceğim:
-BİR: Memlekete yapılacak önemli bir hizmeti engellemeye çalışmak, hiçbir gerekçeye sığınılmadan kınanması gereken alçakça bir davranıştır. Bu alçaklığı yapanların bir an önce bulunmasını ve hukuk önünde hesaba çekilmesini istiyorum.
-İKİ: O hizmetler hiç kimsenin babasının parasıyla yapılmıyor. O hizmetlerin tümü bizim ödediğimiz vergilerle yapılıyor. Parasını biz veriyoruz o hizmetlerin. Bu hizmetleri engellemeye çalışanlar, hükümete değil, bize kötülük yapmış oluyorlar.
-ÜÇ: İşi “hükümet zor durumda kalsın” diye Yüksek Hızlı Tren’e sabotaj yapmaya kadar götüren bir anlayışın ortaya çıkması konusunda en fazla kafa yorması gerekenler devleti yönetenlerdir. Mesela “Biz ne yaptık da işi buraya kadar getirebilenler var” sorusunu sorarak işe başlayabilirler.

Haberin Devamı

Merkel’e yuh çektiler ama tokadı yemediler

BAŞBAKAN Erdoğan’ın da katıldığı Köln toplantısında Merkel’e “yuh” çekildi.
Erdoğan konuşmasında “Merkel” deyince...
Binler hep bir ağızdan “yuh” diye inletti ortamı.


*


Baktık, tokat falan yiyen oldu mu diye.
Yok.
Ne tokadı?
Fiske bile yok.


*


Oysa Başbakan Erdoğan’ın koyduğu kural neydi?
Şuydu:
“Ülkenin başbakanına yuh çekersen tokadı yersin.”


*


E hani tokat?
Edirne’den öte kimin yurdu?
Niye sizin kural Edirne’nin ötesinde hiç aklınıza gelmedi ki?

Ah Berkin ah!

BAŞBAKAN Erdoğan, Koç Grubu’yla barışmasını şöyle izah etmiş:
“Ülkemin başbakanı olarak, ülkemde yatırım yapacak bir gruba, bir kişiye karşı kin tutacak halim yok.”


*

Haberin Devamı


Ah Berkin ah!
Baban Koç gibi zengin olaydı.
Servetin olaydı.
Yatırım yapacak kudretin olaydı.
Arkanda Ford olaydı.
Olaydı da olaydı...
Ah Berkin ah!

Boş beleş bir soru: Nasıl bir cumhurbaşkanı

AK Parti’nin Çankaya adayı belli...
O olmazsa yerine kimin aday gösterileceği belli...
O da olmazsa onun yerine aday gösterilecek tonla isim var, onlar
da belli.


*


Bu şerait altında...
Seçime iki ay kalmışken...
Daha doğru dürüst tek bir adayın ismini bile telaffuz edememiş muhalefetin, kapı kapı dolaşıp “Evet arkadaşlar, nasıl bir cumhurbaşkanı istiyoruz bakalım” diye sorması kadar boş beleş bir iş var mıdır acaba?

Yazarın Tüm Yazıları