Senin ‘Paralel’den ne farkın var ki?

Sanıklar için müebbet istiyorlar.

*

“Çarşı”nın suçlu olduğuna yönelik deliller nedir peki?
Ne olacak?
Ergenekon’da, Balyoz’da üretilen deliller gibi deliller.
-Yine yasadışı telefon dinlemelerinden elde edilen bir-iki cümle...
-Yine sanıklardan birinin evinde bulunan kıytırık iki mermi...
-Yine zorlama yorumlarla sanıklara atfedilen ağır suçlamalar...

*

Kısacası “paraleller” geçmişte neleri delil saydılarsa, bugün “paralel düşmanları” da onları delil sayıyorlar.
“Paraleller” ile “paralel düşmanları” arasında “iddianame mantığı” bakımından bir fark yok yani...
Hamam aynı, tas aynı...
Bir tek tellak değişik...

*

Bu durumda...
“Paralelcilik” suçlamasıyla mahpus yatan polisler, “Biz hapisteyiz ama yöntemlerimiz iktidarda” deseler...
Hiç de yanlış bir şey söylemiş olmazlar.

Ölenlerin ardından Fatiha okumak

İŞÇİLER öldüğünde devleti yönetenlere düşen en önemli görev...
-Katilleri bulmaktır.
-İhmalin sorumlularını ortaya çıkarmaktır.
-Sorumluların yakasına yapışmaktır.
-Şirketi ve taşeronlarını sorgulamaktır.
-İş kazalarını önlemek için en radikal önlemleri almaktır.

*

Ölen işçilerin ardından kamu önünde Fatiha okumak ya da Fatiha okunmasını istemek...
Ancak bütün bunlar hakkıyla yapıldıktan sonra söz konusu olmalıdır.

*

Tersi olursa...
En çok da Fatiha Suresi’ne haksızlık yapılmış olur.

Cinayetin rakamları

-2 MİLYON: İnşaat sektöründe çalışan işçi sayısı.

*

-35 BİN 846: İnşaat sektöründe son beş yılda meydana gelen kaza sayısı.

*

-1754: İnşaat sektöründe son beş yılda meydana gelen kazalarda ölen işçilerin sayısı.

*

-1940: İnşaat sektöründe son beş yılda meydana gelen kazalarda sakat kalan işçilerin sayısı.

*

-1264: Bu yılın ilk sekiz ayında Türkiye’deki iş kazalarında ölen işçilerin sayısı.

Beş adet ‘Çarşı’ sorusu

-BİR: Eğer “Çarşı”, Gezi’de darbe yapmaya kalkıştıysa... Gezi’den hemen sonra AK Parti’nin düzenlediği Kazlıçeşme Mitingi’nde “Çarşı” pankartları çekenler kim? Onlar da mı darbeci?

*

-İKİ: “Çarşı / Darbeye karşı” sloganını herkesin aklına mıh gibi çakan “Çarşı”, nasıl oluyor da darbeci oluyor?

*

-ÜÇ: Ne yani? IŞİD için bile “öfkeli gençler” tanımlamasını yapanlar, “IŞİD” için bile “bu işin sosyolojisi var” diyenler... Sıra “Çarşı”ya gelince “bas müebbet cezayı” mı diyorlar? Bu nasıl iştir ağalar?

*

-DÖRT: E hani “Gezi”, birkaç çapulcunun işiydi, e hani büyütülmemeliydi? Peki bu “az kalsın darbe yapacaklardı” cümlesi de neyin nesidir?

*

-BEŞ: Dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Avrupa ve Amerika taraflarına gittiğinde Gezi için “Türkiye’deki bu gösterilerin Avrupa’daki gösterilere benzer olmasından onur duyuyoruz” dememiş miydi? İddia edildiği gibi işin içinde “darbe” varsa, onur duymak nereye düşmektedir?

Bir Ankara dedikodusu

DUYDUK duymadık demeyin:
Melih Gökçek tenise başlamış.

*

İlk kez ramazanda iftar sonrası tenis oynayan Melih Gökçek, elitlere özgü bu sporu pek bir sevmiş.
Ve artık her gün tenis oynuyormuş.
Kiminle mi oynuyormuş?
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’le...

*

E bu durumda kendisine türküyü hafiften bozarak sormak istiyorum:
Elit mi oldun Melih Başkan?

*

Tenis olayının ardından...
Melih Başkan’ın Nişantaşı’na taşınmasını ve buradaki kafelere takılıp Americano’sunu yudumlamasını dört gözle bekliyoruz.

CIA ile Cemaat

CUMHURBAŞKANI Erdoğan, Fethullah Gülen’i bir kez daha Obama’dan isteyince...
Cemaatçiler derhal harekete geçtiler.
Ve şu soruyu sordular:
-Günlerdir bize CIA’nın adamları diyordunuz.
-Biz CIA’nın adamlarıysak bizim liderimizi, nasıl oluyor da CIA’nın da başkanı olan Obama’dan istiyorsunuz?
-CIA’nın adamı, CIA’dan istenir mi?

*

Ne yalan söyleyeyim...
Adamlar haksız sayılmaz.

Çarşamba Sohbetleri’nde Mehmet Bekaroğlu var

-CHP’ye geçme kararını nasıl aldı?
-Eşi ve çocukları CHP kararına ne dedi?
-Sağcı mı, solcu mu?
-“Cinsiyet kotası”ndan PM’ye girmesine ne diyor?
-Numan Kurtulmuş için ne diyor?
-Atatürk’e hakaret etti mi?
-CHP’nin tarihine nasıl bakıyor?
-CHP ve din konusunda teklifi ne?
-CHP’de ne yapacak?
Sebati Karakurt’un fotoğraflarıyla...
Hepsi ve daha fazlası...
Yarın ÇARŞAMBA SOHBETLERİ’nde.