Seçim günü için tavsiyeler

HANGİ partiye oy veriyorsanız verin.

Haberin Devamı

Oyunuzu kullanın.
*
Hangi partiye oy veriyorsanız verin.
Oyunuza sahip çıkın.
Sahtekârlara aman vermeyin.
Sahtekârları kararlı ve dikkatli duruşunuzla geriletin.
*
Hangi partiye oy veriyorsanız verin.
Sandık başında barışçıl olun.
Parti ayrımı yapmadan birbirinize selam verin.
*
Hangi partiye oy veriyorsanız verin.
İçinizden “hayırlısı neyse o olsun” demeyi unutmayın.
Unutmayın ki: Olanda hayır vardır.
*
Hangi partiye oy veriyorsanız verin.
Seçimin savaş olmadığını bilin.
Seçimden sonra yüz yüze bakacağımızı unutmayın.
*
Hangi partiye oy veriyorsanız verin.
Mutluluğu, huzuru, barışı, esenliği, selameti gözetin.
Sadece bunlar üzerinde titizlenin.

SAZ YAPIMCISI ÖZBEK USTA

Haberin Devamı

Seçim günü için tavsiyeler

- Adı: Özbek. Soyadı: Uçar.
- 14 yaşında Arif Sağ Müzik Merkezi’nde saz öğrenmeye başlamış. Çalmaya başlayınca... Sazları beğenmemiş...
- “Çaldığım sazı kendim yapmak istiyorum” demiş.
- Ve gitmiş saz yapım ustalarına çırak olmuş. Birkaç yıl ders almış. Ardından da bağımsızlığını ilan etmiş.

- Çok genç yaşta dükkânını açmış. “Özbek Usta” diye meşhur olmuş. Yaşının küçüklüğü nedeniyle dükkâna gelenler, kendisinin Özbek Usta olduğuna inanmıyorlar ve “Özbek Usta nerede” diye soruyorlarmış.
- Ali Ekber Çiçek’e saz yapmış. En büyük gururu bu...
- Cengiz Özkan, Nuray Hafiftaş, Erdal Akkaya, İsmail Derke, Erol Parlak, Aynur Doğan, Zara, Kubat, Ender Balkır... Hepsi Özbek Usta’dan saz almış.
- Sazın fiyatı: Ortalama iki bin lira.

- Ayda 10 saz yapıyor.
- “Saz yapmayı seviyor musunuz” sorusuna... “Akşam oluyor... Şurada oturup para saysam akşam olmaz. Ama saz yaparken akşam oluyor. Daha ne olsun” diyor.
- El yapımı sazların kıymetini bilenler Özbek Usta’yı buluyorlar.
- Atölyesi Mecidiyeköy’ün arka taraflarında... Arada sanatçıların uğrayıp meşk yaptıkları bu mütevazı atölyenin garip ve tuhaf bir büyüsü var.

Haberin Devamı

Seçim günü için tavsiyeler

Fotoğraflar: Murat ŞAKA

GÜL’ÜN KARDEŞİNE VERGİ İNCELEMESİ

MEYDAN gazetesinde Abdullah Kılıç’ın haberine göre...
Abdullah Gül’ün kardeşi Mecit Gül’ün İstanbul’da ve Kayseri’de bulunan şirketleri vergi incelenmesine alınmış.
Müfettişler gönderilmiş.
Macit Gül, konuyla ilgili olarak “Rutin inceleme” demiş ve eklemiş: “Olağanüstü bir durum yok. Herkese yapılan rutin bir inceleme faaliyeti”.
*
Yine gazetenin iddiasına göre...
Abdullah Gül, konudan haberdar olduğunda çevresindekilere “Hiç şaşırmadım” demiş.
*
Ben ise haberi duyduğumda “zamanlaması manidar” demekle yetindim.

İLKLERİM

Sinemada ilk izlediğim film: Dayım pek meraklıydı Uzakdoğu dövüş sporlarına... Onun yüzünden sinemada ilk izlediğim film eski tip, B sınıfı bir karate filmidir... Çocuk yaşta maruz kaldığım bu şapşal film için dayımı hâlâ affetmem.
*
Okuduğum ilk roman: “Oğlum Osman” adlı hidayet romanı... Raif Cilasun’un kaleme aldığı bu romanı okuduğumda ilkokuldaydım. Babamın kitaplığındaki bu romanı pek beğenmiştim. Sonra aynı kitaplıktan diğer hidayet romanlarını okumaya başladım: Huzur Sokağı, Minyeli Abdullah, Çiçekler Susayınca, Kıbrıslı... Azıcık büyüyüp “Suç ve Ceza”yı okuyunca... Afallamıştım.
*
Satın aldığım ilk araba: Murat 131... “Abi vallaha çok temiz araba, hep garajda yattı” falan diye övdü satıcı arabayı. Ben de güvenip aldım. İki gün sonra yolda kaldım. Tamirciye götürdüm. “Seni kazıklamışlar” dedi tamirci... Ardından da ekledi: “Bu taksiden bozma... Külüstür olmuş”.
*
İlk aşkım: Çok küçüktüm. O kadar küçük ki... Hiçbir şeyin farkında değildim. İsmi neydi unuttum. Ama unutmadığım bir şey var: Farklı dünyaların insanlarıydık. Kültürel olarak... “Laik bir kız sevmiştim” yani.
*
Satın aldığım ilk müzik kasedi: Eskiden “A yüzü”, “B yüzü” diye şarkı listeleri yapılır, kasetçiye gidilir, “bu şarkıların doldurulduğu bir kaset istiyorum” denilirdi... Ben de öyle yaptım. Birbiriyle alakasız 19 şarkıyı yazdım listeye ve kasede doldurdum. Şu kadarını hatırlıyorum: Şarkılardan biri İskender Doğan’ın söylediği “Kan ve Gül” şarkısı idi.
*
Katıldığım ilk seçim kampanyası: 1980’li yılların sonunda Refah Partisi’nin düzenlediği kampanyaya katılmıştım. Seçim arabasında anonsçu olarak... “Refah’ın Vakti Geldi” şarkısını çalar, arada da şiirler okurdum. Hey gidi günler hey!
*
Katıldığım ilk miting: Yıl: 1979... Erbakan Hoca’nın Yozgat mitingi... Cemal Kamacı vardı, boks şampiyonu... Erbakan’ın yanında halkı selamlıyordu. Halkın en büyük teveccühü onaydı... Ben de çocuk halimle bağırıyordum: “Mücahit Kamacı”.

Yazarın Tüm Yazıları