Paylaş
Ağızlarından bal damlıyor yetkililerimizin.
-“Birlik olursak bizi kimse yıkamaz” diyorlar.
-“El ele verirsek bunların üstesinden geliriz” diyorlar.
-“Beraber olursak teröre en güzel cevabı verebiliriz” diyorlar.
*
Ama/Fakat/Lakin...
-Bombanın tesiri azıcık geçtiğinde...
-Ölen öldüğüyle kaldığında...
-Katliam, “unutma bahçesi”ne atıldığında...
Aynı yetkililerimiz, yeniden başlıyorlar “cepheleştir babam cepheleştir” faslına.
*
Şöyle bir kısırdöngünün içine düşmüş durumdayız:
-Taraftarlarını sağlam tutmaları gerektiği zaman... “Böl, parçala, cepheleştir, düşmanlaştır” taktiği güdüyorlar.
-Bombalar patlayıp canlar gittiği zaman... “Hadi gelin birlik beraberlik içinde olalım” diye çağrıda bulunuyorlar.
*
Bu devran hep böyle sürüp gidemez.
Bizim acilen MİLLET olmamız gerekiyor.
Öfkemin üç adresi
-BİRİNCİ ADRES: Otobüs durağına canlı bomba yollayarak masum insanların kanını akıtan alçaklar çetesi. Öfkemin yüzde 60’ı onlara...
*
-İKİNCİ ADRES: Bu alçaklar çetesinin arkasında yer alan, çeteye yardım eden, çeteyi pışpışlayan her türlü yerli ve yabancı odak. Öfkemin yüzde 30’u onlara...
*
-ÜÇÜNCÜ ADRES: Memleketi alçak çetelerin cirit attığı alan hale getiren, güvenlik açığı veren ve saldırıları önleyemeyen yetkililer. Öfkemin yüzde 10’u onlara...
İşte bu itidal, işte bu temkin
BAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu şöyle demiş:
-İlk bulgulara dayanarak hain saldırıyı gerçekleştiren terör örgütüne dair somut bilgilere ulaşılmıştır.
-En kısa zamanda büyük bir titizlikle sürdürülen soruşturmalar kesin neticeye ulaştırılacak ve kamuoyumuzla paylaşılacaktır.
*
İşte budur!
25 gün önceki Ankara saldırısında unutulan itidal ve temkin, nihayet son saldırıda geçerli olabildi.
Keşke bu itidal ve temkini görmek için, böyle bir acı olayı yaşamasaydık.
Merak ettiğim iki şey
-BİR: Bakalım bu alçaklığı hangi örgüt üstlenerek... “Otobüs duraklarında toplaşan insanları katleden o alçak, o katil, o vahşi, o insanlıktan çıkmış yaratık bizim örgüt” diye haykırmış olacak?
*
-İKİ: Bakalım Amerikan Elçiliği’nin patlamadan iki gün önce Ankara’daki Amerikan vatandaşlarını uyarması üzerine yaptığı... “Biz Türk makamlarından aldığımız bilgiler çerçevesinde uyardık” açıklamasına kim ne diyecek?
Alışmayalım
ABDÜLKADİR Selvi dostumuz, acı gerçeği vurgulamak için “Terörle yaşamaya alışmalıyız” demiş.
*
Ben diyorum ki:
Gerçek olsa bile bu gerçeğe alışmamalıyız.
-Bombaya alışkın hale gelmemeliyiz.
-Katliamlara alışkın olmamalıyız.
-Terörü kader olarak görmemeliyiz.
*
Ve tabii ki “Terör” ve “Yaşamak” kelimelerini asla yan yana getirmemeliyiz.
Çünkü biri varsa... Diğeri yoktur.
Çok başarılı olduğumuz alanlar
-İNTERNETİN hızını düşürmede... Başarılıyız.
-Yayın yasağını hızla getirmede... Başarılıyız.
-Kopyala yapıştır kınama bildirileri yayınlamada... Başarılıyız.
-Taziyede bulunmada ve rahmet dilemede... Başarılıyız.
-Güvenlik toplantıları yapmada... Başarılıyız.
*
Keşke biraz da terörü önleme konusunda başarılı olsak.
Kalabalık ve tenha
ESKİDEN anne ve babalar evlatlarını “tenhalarda menhalarda dolaşma çocuğum” diye uyarırlardı.
Artık anne ve babalar evlatlarını “kalabalık malabalık yerlerde dolaşma çocuğum” diye uyarıyor.
*
Gerçi tenhalar da tekin değil, tecavüz falan söz konusu olabiliyor ama neyse...
Terör nasıl yenilir?
-SİNİRLENEREK yenilmez.
-Tehditle yenilmez.
-Hamasetle yenilmez.
-Kınamayla yenilmez.
*
Terör ancak ve ancak...
Sağduyuyla, siyasi ufukla, aklı hep devrede tutarak, sosyolojik boyutları hesaba katarak, düşmanların sayısını azaltarak, dostların sayısını artırarak YENİLİR.
Bize bilmediğimiz şeyler söyleyin
SALDIRI Türkiye’ye yapıldı.
Bunu biliyoruz.
*
Masum insanlar öldürüldü.
Bunu da biliyoruz.
*
Yapanları kınıyorsunuz.
Bunu çok iyi biliyoruz.
*
Hesap soracaksınız.
Bunu da çok iyi biliyoruz.
*
Bunlar hep bildiğimiz şeyler.
Ne olur artık bize bilmediğimiz şeyler söyleyin.
Paylaş