İsterseniz krallık sistemine geçin

-Her şeye “kral hazretleri” karar veremeyecekse...
-Obama’ya yapılan denetimin yarısı kadarı bile ‘Kral’ için geçerli olacaksa...
-Basın özgürlüğü, Kraliçe’nin memleketindeki basın özgürlüğünün yarısı kadar bile olacaksa...
-Kral, hesap verebilir olacaksa...
-Kuvvetler ayrılığı esas olacaksa...
-Yargı, Kraliçe’nin memleketindeki yargının yarısı kadar bile bağımsız olacaksa...
-Hukuk, yolsuzluk yapan ‘Kral’dan da hesap sorabilecekse...
-Mahkemelere “ayağa takılan çelme mekanizmaları” muamelesi çekilmeyecekse...
-İfade hürriyeti olacaksa...
-Bağımsız kurullar, hakikaten bağımsız olacaksa...
-“Ben kralım, ister asar, ister keserim” denilemeyecekse...
-Amerika’daki kadar, İngiltere’deki kadar, Fransa’daki kadar özgürlük olacaksa...
-Gösteri yapma hürriyeti olacaksa...
-Kral dahil hiç kimse “Ben yaptım oldu” diyemeyecekse...
-Hukuk icabında askıya alınamayacaksa...
-Hırsızlık yaparken yakalananlar yakayı kurtaramayacaksa...
Bırakın başkanlık sistemini...
Krallık sistemine geçseniz de EYVALLAH.

İstiklal Caddesi yenilikleri

-CADDEDE Kürtçe müzik son günlerde çok popüler... En az üç ayrı Kürtçe şarkılar söyleyen grup oluyor caddede... Halaylar falan da eksik olmuyor.

*

-Caddeye açılan sokaklarda “konsept kafe” modası baş göstermiş durumda... New York konseptli kafe, sadece gazoz satan kafe vs.

*

-Suriyeli dilencilerin akını var caddede... Yoksul Arap dilencilerin, Körfez’den gelen zengin Araplara Arapça dilenmeleri... Görülmeye değer.

*

-Caddenin tam göbeğinde yeni bir otel var artık: “The Public Hotel.” Eski bir binada hizmet veren şık otelin penceresinden, caddeden geçenleri seyre dalmak çok keyifli.

HDP’ye barajı ne aştıracak?

BEN HDP’nin barajı aşabileceğine pek inanmıyorum.

*

Eğer...
“HDP baraj altı kalırsa... AK Parti 330’u aşar... Bu da AK Parti’nin her istediğini yapabileceği anlamına gelir... Ben en iyisi oyumu HDP’ye vereyim de bu planı bozayım” diye bir duygu, AK Parti karşıtlarında egemen olursa...
İşte o zaman HDP, barajı aşabilir.

Bir göz atın

-DİKEN: İnternet haberciliğinde her geçen gün biraz daha etkin hale gelen “diken.com.tr”de yayınlanan Murat Menteş röportajına bir göz atın... Kendinizi bir anda röportajı sonuna kadar içer gibi okurken bulacaksınız.

*

-OT: Metin Üstündağ yönetimindeki “OT” dergi, istikrarlı bir şekilde yayınına devam ediyor. Son sayıya bir göz atın. Çünkü son sayıda “28 Şubat” işleniyor ve ben de bir Erbakan yazısıyla bu sayıya mütevazı bir katkıda bulundum.

AK Parti’den aday olmak isteyenlere tavsiyeler

-ŞU hayatta sizden daha fazla “Paralel düşmanı” kimse olmamalı... Öyle şeyler söylemelisiniz ki “Paralel” hakkında... Şamil Tayyar’ın “Paralel” hakkında söyledikleri bile övgü gibi kalmalı.

*

-Gezi söz konusu olduğunda... Söze “İlk üç günü iyiydi ama...” diye başlamalısınız.

*

-Anahtar sözcüğünüz “Darbe girişimi” olmalı... Sular mı kesildi? Darbe girişimi... Oylarda yarım puanlık bir düşme mi söz konusu? Darbe girişimi... Dolar mı yükseldi? Darbe girişimi...

*

-Ne Davutoğlu... Ne Arınç... Gözünüz kulağınız Saray’da olmalı...

*

-Dış mihraklara bağlama konusunda alabildiğine sınırsız olmalısınız.

*

-“Eeyyy” diye gürlemesini bilmelisiniz.

*

-“2002 Devrimi” gibi afili buluşlar yapmalısınız.

*

-Osmanlı, Hilafet, ecdat... Gidin bu kelimelerin üzerine... Sonuç alma ihtimaliniz hayli yüksek olacaktır.

*

-Esprili olun: “Tuzluk” deyin... “Torinolu” deyin... “Gafçı Kemal” deyin. Aman dikkat! Bakara/makara unutulacak!

Ne iş?

-YER gök “başkanlık sistemi” diye inliyor... Fakat Başbakan Ahmet Davutoğlu, bu konuda tek bir sözcük etmiyor... Ne iş?

*

-Koca John Malkovich, Etiler’in ünlü etçisi Nusret’te bir buçuk saat sıra beklemiş... Ne iş?

*

-Çankaya Köşkü’ndeki “sanatçılar” toplantısına tek sanatı evlendirme programı sunuculuğu olan şahıs da katılmış... Ne iş?

İnşallah kimse İngilizceye çevirmez

CUMHURBAŞKANI Erdoğan,
“Bana göre İngiltere bile yarı başkanlıktır. Hâkim olan unsur Kraliçe’dir” demiş.

*

Allah’ını seven bunu İngilizceye çevirmesin.
Yoksa rezil olacağız.