Ey yumurtaya can veren Allah’ım

*

Habur oldu, yumurta yok.

*

Kandil’e heyetler gitti, yumurta yok.

*

İmralı’ya övgüler dizildi, yumurta yok.

*

Diyarbakır Meydanı’nda mektuplar okundu, yumurta yok.

*

Dolmabahçe oldu, yumurta yok.

*

Süreç bozuldu, yumurta yok.

*

Asfaltların altına tonlarca bombanın gömüldüğü ortaya çıktı, yumurta yok.

*

Şehitler gelmeye başladı, yumurta yok.

*

Canlı bombalar patladı, yumurta yok.

*

Şehitlerin sayısı arttı, yumurta yok.

*

Tüm bunlar yaşanırken...

Memleketi idare edenlere...

Katiyen yumurta yok.

*

Yumurtayı kime attılar biliyor musunuz?

Tüm bu süreçlerin en etkisiz elemanı olan Kemal Kılıçdaroğlu’na...

*

Ey yumurtaya can veren Allah’ım!

Bu kadar büyük bir hakkaniyetsizlik...

“Gayrettullah”a dokunmayacaksa...

Ne dokunacak?

HİÇ İYİ OLMADI

KÜRTLER son dönemlerde...

- PKK’ya karşı mesafeliydi.

- Hendeklere öfkeliydi.

- HDP’ye küskündü.

*

Dokunulmazlıkların kaldırılması, işte bu havanın dönmesine yol açabilir.

*

Bundan böyle PKK ve HDP...

- Mağduriyete yaslanacak.

- İçine düştüğü “siyasetsizlik” girdabından bir çıkış bulmuş olacak.

- “Kürtlere zulmediliyor” algısına oynayacak.

*

Dokunulmazlık işi...

Pek akıllıca bir iş olmadı yani.

CHP NEDEN EVET DEDİ?

BAŞTAN beri izlediği ikircikli, kararsız, çelişkili, saçma politikasını bir yana bırakacak olursak...

“CHP neden evet dedi?” sorusunun yanıtını şöyle verebiliriz:

*

CHP belirleyici olamazdı, çünkü buna sayısı yetmiyordu.

Yani CHP, dokunulmazlıklara hayır oyu verseydi de...

AK Parti ve MHP oylarıyla referandum kaçınılmaz olacaktı.

*

Bu durumda CHP’nin önünde iki seçenek kalıyordu:

- Ya “evet” oyu vererek referandumu devreden çıkaracaktı.

- Ya da “hayır” oyu vererek referandumun önünü açacaktı.

*

CHP, son anda “evet”e yüklenerek...

Referandumu devreden çıkarmayı tercih etti.

KILIÇDAROĞLU’NUN 2 YANLIŞI VE DOĞRUSU

İKİ YANLIŞI

- BİR: Anayasa’ya aykırı olduğuna inandığı bir Anayasa değişikliğine ta en başta evet oyu vereceklerini söylemesi...
- İKİ: Hem “teröristleri affediyorlar” algısına, hem de “HDP’lileri ateşe atıyorlar” algısına yol açması...

*

İKİ DOĞRUSU

- BİR: Meselenin bir referandum konusu olmaktan çıkarılmasını sağlaması...
- İKİ: “Dokunulmazlıklar” ile birlikte “partili cumhurbaşkanlığı” konusunun aynı sepete konarak referanduma sunulmasını engellemesi...

REFERANDUM FELAKET OLURDU

REFERANDUM söz konusu olsaydı...

Türkiye’de estirilecek hava şu olacaktı:

“Ey ahali! Hadi gelin teröristleri Meclis’ten atalım”.

*

Estirilecek bu havayla...

Referandum ezici bir çoğunluğun oyuyla geçerdi geçmesine ama toplumsal barış, tamiri çok daha imkânsız bir yara alırdı.

NASIL BAŞLADI, NASIL BİTTİ

DOKUNULMAZLIK işi nasıl başlamıştı?

Canlı bombanın taziye ziyaretine katılan HDP’li milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılmasının gündeme gelmesiyle.

*

Fakat ne oldu?

Şunlar oldu:

- İş büyüdü.

- Karmaşıklaştı.

- Çatallaştı.

- Meydan okumalarla dallanıp budaklandı.

Ve böylece...

Başladığı yerden çok başka bir yerde bitti.

*

En haklı yerden başlamıştı.

En saçma yerde bitti.