Dövmede her an bir patlama olabilir

TOPLUMUN bir kesimi, Başbakan Erdoğan ne derse tam tersini yapmayı “çok esaslı muhalif bir çıkış ve politik tutum” olarak görüyor.

Haberin Devamı

- Başbakan “içme şu zıkkımı” dediği için sigaraya başlayanlar var mesela.
- “En az üç çocuk” diye tutturduğu için “tek çocuk”ta kalanlar var.
- “Ayyaş” falan dedikçe “şerefine Tayyip” diye kadehleri devirenler var.

*


İşte bakın:
Şimdi de “dövme yaptırmayın, kanser olursunuz” demiş.
Ardından da eklemiş:
“Yabancılara aldanmayın, dövme zararlıdır”.

*

Göreceksiniz:
Yakın zamanda...
Hem dövme yaptıranların, hem de yabancılara aldananların sayısında muazzam bir patlama olacak.

*

Neden böyle?
Şundan:
Başbakan Erdoğan...
- Hem “bana yüzde 50 yeter” anlayışına uygun politikalar izliyor, hem de toplumun yüzde yüzüne nasihat etmeye kalkışıyor.
- Hem toplumun önemli bir bölümüne “evlat olsanız sevilmezsiniz” muamelesi çekiyor, hem de tüm topluma tavsiyelerde bulunuyor.
- Hem toplumun en az yüzde 50’sini zıplatacak bir dil ve üslup kullanıyor, hem de tüm topluma racon kesiyor.

*

Haberin Devamı

İşte bu tutumu nedeniyle...
Nasihati iyi de olsa, kötü olsa da...
Toplumun önemli bir bölümünde tam tersi davranma isteği uyanıyor.
Mevzu ne olursa olsun onun dediğinin tersini yapmak muhalif olmanın öteki adı haline geliyor.

*

Başbakan’a sesleniyorum:
Sayın Başbakan...
Ya yüzde 50 vurgusunu terk edip tüm toplumu kucaklayın.
Ya da toplumun tümüne nasihat çekmekten vazgeçin.
Aksi takdirde toplumun en az yarısı...
- Sigaraya başlayacak.
- Tek çocukta kalacak.
- Hakikaten ayyaş olacak.
- Dövme yaptıracak.
- Yabancılara aldanacak.
Sayın Başbakan...
Bu millete kıymayın.


Yaşadıklarımızdan öğrendiğimiz şeyler

- Askeri vesayet gidince otomatikman demokrasi gelmezmiş.

*

- Darbenin bunamış generalini yargılayarak darbenin kökü kurutulmaz, anca hava basılırmış.

*

Haberin Devamı

- Ortadoğu’da oyun kurmak, kürsüde hocalık yapmaya benzemezmiş.

*

- Bu AK Parti, Haşim Bey’i bile TC’ci yaparmış...

Kanuni’nin torunu böyle yapmamalı

BİR oldu, ses etmedik.
İki oldu, ses etmedik.
Ama galiba yol oldu:
Başbakanımız, ne zaman telefonla ABD’yi arasa karşısına Obama değil de Obama’nın muavini çıkıyor.
Başbakanımız da bu gayet normal bir uygulamaymış gibi hiç ses etmeden muavinle konuşuyor.
“Muavinin karşısına Bülent Abi çıksın, Babacan çıksın, olmadı Davutoğlu çıksın” demiyor.


*


Osmanlı evladına, Kanuni torununa, Abdülhamid soyuna yapılan bu muamele kabul edilemez.
Büyük Usta’nın “Obama telefona çıkmıyorsa, muaviniyle de konuşmam arkadaş” demesi gerekir.
Ecdadımızın kemikleri daha fazla sızlatılmamalıdır.

Haberin Devamı


Sivas/Başbağlar

BURASI öyle bir memleket ki...
İnsan yılın bugünlerinde geleneksel olarak şunları yazmak zorunda kalabiliyor:
- Sivas’ta bir katliam yaşanmıştır.
- Başbağlar’da da bir katliam yaşanmıştır.
- İkisinde de alçakça bir kıyım yapılmıştır.
- İkisi arasında alçaklık açısından bir fark yoktur.
- İkisinin de yarası kanamaktadır.

Ölmeden önce görülmesi gereken 5 İstanbul camisi


1 ORTAKÖY CAMİSİ: Boğaz’a karşı öyle barok bir duruşu var ki iki dakikada hastası olursunuz. Üstelik hocası teravihi epey hızlı kıldırıyor. Çıkışta nargileye ulaşmak iki dakika...


*


2 SANKİ YEDİM CAMİSİ: Fatih’tedir. Mimari açıdan ilginç değildir ama isminin hikâyesi güzeldir: Canı bir şey yemek istediğinde yemeyip parasını biriktiren bir adam tarafından üç yüz yıl önce yapılmıştır.


*

Haberin Devamı


3 KILIÇ ALİ PAŞA CAMİSİ: Karaköy’dedir. Mimar Sinan’ın Ayasofya’ya öykünerek yaptığı camidir. Biraz uzaktan gözlerini kısarak baktığında Ayasofya’ya ne kadar çok benzediğini görürsün. (Teravih için uyarayım: Hatimle kılınıyor.)


*


4 GÜL CAMİSİ: Cibali taraflarına yolunuz düşerse mutlaka uğrayın: Yahudilerin yardımıyla kilise olarak yapılıp sonradan camiye çevrilen kaç mabet var ki? Üstelik hakikaten gül gibidir.


*


5 MERKEZ EFENDİ CAMİSİ: İftarı Merkez Efendi Köftecisi’nde yap, süper memnun kalacaksın. Akşam namazını Yavuz döneminden kalma metafizik tarafı hayli güçlü bu camide kıl... Çıkışta da Erbakan Hoca’nın kabrine uğrayıp bir Fatiha oku. Hadi Allah kabul etsin.

Haberin Devamı

Erdoğan neden üçlü tartışmaya çıkmaz?


- Çünkü onun sözünün üstüne söz söylenemez.
- Çünkü “onlar benim dengim mi?” der.
- Çünkü teknik olarak cama bakamaz.
- Çünkü ne türden sorularla karşılaşabileceğinin farkında...
- Çünkü alkışı garantili kendi kalabalığına konuşmak her zaman daha güvenli...
- Çünkü zaten ne söylese 32 kanal veriyor, ne gerek var şimdi?

Kimi destekledim


BEN de her memleket evladı gibi...
Arjantin/Belçika karşılaşmasında...
Arjantin’i...
Hollanda/Kosta Rika karşılaşmasında...
Kosta Rika’yı...
Destekledim.


*


Neden böyle bir tercih yaptığımı...
Benzer tercihi yaptıklarından emin olduğum memleket evlatları gayet iyi bilir.

Yazarın Tüm Yazıları