Demirtaş’ın bedduasını tekrarlıyorum

Haberin Devamı

Demirtaş’ın bedduasını tekrarlıyorum

HDP’nin barajı aşması için batıdan oy alması lazım... Bunun için de çatışmasızlık şart. Çatışma HDP’nin işine gelmez. Katılıyor musunuz?
GALİP ENSARİOĞLU: Doğru. Çatışmasızlık olmalı ki HDP barajı aşsın.


*


Herkes diken üstünde... Bölgeden gelecek bir çatışma haberinin endişesi her yanı sarmış durumda. Sizce çatışmayı başlatan taraf kim olur?
GALİP ENSARİOĞLU: PKK’nın içinde bir grup HDP’nin barajı aşmasını istemez. Çözüm istemeyen, çatışmaya geri dönülmesini isteyen, böyle bir gelecek planlayan bir grup var PKK’nın içinde. Bu grubun farklı ülkelerin istihbarat birimleriyle de ilişkisi var.


*


PKK hiyerarşisinin dışında mı bu grup?
GALİP ENSARİOĞLU: PKK hiyerarşisinin içindedir, itiraz ediyormuş gibi yapmaz ama PKK’yı bir çatışmanın içine sokabilir. Cizre’de Hendek kazanlar, kepenk kapattıranlar, HÜDA-PAR’lılara saldıranlar uzaydan gelmediler. KCK’nın ve gençlik yapılanmasının elemanlarıydılar.


*

Haberin Devamı


Peki PKK içindeki bu grup, neden HDP’nin barajı aşmasını istemesin ki?
GALİP ENSARİOĞLU: Çünkü HDP barajı aşarsa, Türkiye siyasetinin merkezine gelir oturur. Bugüne kadar kimin nereye aday olacağını, nereye kadar siyaset yapacağını belirleyen PKK idi... Ama HDP, barajı aşıp Türkiye siyasetinin kalbine gelip oturursa belirleyici olan PKK değil, siyaset olur. Demirtaş olur. PKK ve Kandil güç kaybeder.


*


HDP’nin barajı aşmaması AK Parti’nin de işine geliyor. Bu nedenle bazıları provokasyon konusunda hükümetten kuşku duyuyor. Buna ne diyorsunuz?
GALİP ENSARİOĞLU: AK Parti, toplumu dizayn eden anlayışa karşı mücadele vermiş ve bunun için var olmuş bir partidir. Toplum mühendisliği yapanlarla mücadele etmiş bir partidir. Devlet içindeki çeteleşmeleri ortadan kaldıran bir partidir. Böyle bir parti, devlet erkini kullanarak tertip içine girerse diğerlerinden hiçbir farkı kalmaz.


*


Çatışma çıkararak oy almayı planlamak... Böyle bir şey olabilir mi?
GALİP ENSARİOĞLU: Ben çözüm sürecini siyasetteki varlığımın merkezine koymuş bir adamım. Benim için çözüm süreci... HDP’nin barajı aşmasından da, AK Parti iktidarından da, başkanlık sisteminden de, kendi canımdan da kutsaldır... Bu nedenle asla böyle bir şeyi düşünemem, kabul edemem. Barışı ve çatışmasızlığı korumak için herkesin hassas olması gerekir. Tek bir canın bile kaybedilmesi felaket olur. Ben burada Selahattin Demirtaş’ın bedduasını herkes için tekrarlamak isterim.


*

Haberin Devamı


Neydi o beddua?
GALİP ENSARİOĞLU: Kim böyle bir tertip içine girerse... Allah bin defa belasını versin. Seçimi görmeyi nasip etmesin. Bir oy almak için bir damla kanı feda eden anlayışa bin defa lanet olsun.

Demirtaş’ın bedduasını tekrarlıyorum

Silahla oy alıyorlar

HDP’nin bölgede aldığı oyda gerçekten silahlı unsurların payı var mı?
GALİP ENSARİOĞLU: Silah, asıl gücün çok ötesinde bir güce kavuşmalarına neden oluyor. Örneğin Şırnak ve Hakkâri’de silahlı hâkimiyeti kurduktan sonra bu güce eriştiler. İddia ediyorum: Silahlar ortadan kalksın, Şırnak ve Hakkâri’de özgür bir ortamda yapılacak seçimde aldıkları oyun üçte birini bile alamazlar.


Diyarbakır merkezde de çok oy alıyorlar. Orada da mı silah belirleyici?
GALİP ENSARİOĞLU: Bir taraftan belediyenin gücü, bir taraftan silahlı güç... Mahalle komitelerinden bina sorumlularına kadar örgütlenmiş durumdalar.

Haberin Devamı


Ama İstanbul, İzmir, Mersin, Adana gibi illerde de oy alabiliyorlar. Bu nasıl oluyor?
GALİP ENSARİOĞLU: Zorunlu olarak göç etmiş insanlar bunlar. Bunun öfkesi ve öfkenin birikimi var.


“Silahla, baskıyla oy alıyorlar” argümanı, 90’ların argümanı değil mi? O zamanlarda da böyle açıklanmıyor muydu aldıkları oy?
GALİP ENSARİOĞLU: Ben alınan oyu tek başına silahla ve baskıyla açıklamıyorum. Neticede inananları, gönül verenleri tabii ki vardır. Ama aldıkları destekte silah ve baskının da payı var.

2011’de bu meseleyi halletmeliydik

AK Parti Milletvekili Galip Ensarioğlu’dan çarpıcı saptamalar:
- Bu örgüt, silahı siyaset aracı olarak kullanan bir örgüt... Silahın yüzde kaça tekabül ettiğini bilen bir örgüt.
- Bölgedeki gücünü siyaseten kaybetmek istemiyor. Silahlı gücün siyasete katkısının farkında... Silahın ve siyasetin birbirini beslediğini biliyor.
- O yüzden ben hep acele edilmesi gerektiğini söyledim.
- 2011 seçiminde yüzde 50 oy aldık. Çok güçlü bir destekti bu.
- O zaman acele etmeliydik. Çok hızlı bir şekilde silahlı militanların Türkiye dışına çıkarılmasını sağlayabilirdik.

Haberin Devamı


Ağrı Valisi Ben olsaydım


YEREL yetkililer, “Çözüm süreci var” diye PKK’nın alan hâkimiyeti kurmasına göz mü yumdular?
GALİP ENSARİOĞLU: Örgütün son iki yılda alan hâkimiyeti sağlamasında bunun payı var. Bir-iki yıl bölgede görev yapan yerel yetkililer, kazasız belasız kendi dönemlerini tamamlamaya çalışıyorlar. “Çözüm süreci var, olaylara ben sebep olmayayım” anlayışıyla hareket ediyorlar.


Bu durum neye mal oldu, oluyor?
GALİP ENSARİOĞLU: Bir ülkenin tek bir silahlı gücü olur. Tamam, çözüm sürecine uygun bir şekilde operasyon yapmazsınız ama devletin de hukuk dışına çıkmadan bütün bir ülke sınırları içinde otoritesini tesis etmesi gerekir. Burada zafiyet olmamalıydı.

Haberin Devamı


Siz Ağrı Valisi olsanız ne yapardınız?
GALİP ENSARİOĞLU: Jandarmayı daha görünür kılarsınız, devletin yasal güvenlik güçlerini daha görünür kılarsınız, silahlı militanların orayı terk etmesini sağlarsınız. Oraya inememeleri için tedbir alırsınız.


Çatışmaya girmeden mi tedbir alınacak? Bu mümkün olabilir mi?
GALİP ENSARİOĞLU: Olabilir... Zaten bu işler çok risklidir... Siyaset risk yönetme sanatıdır. Riski iyi yönetebilmeyi becerebildiğiniz kadar başarılı olursunuz.

Demirtaş’ın bedduasını tekrarlıyorum

Ağrı olayında PKK da Vali de hatalı


Ağrı olayına gelmeden önce bölgede nasıl bir tablo vardı?
GALİP ENSARİOĞLU: Son 2.5 yıldır şöyle bir durum var: Örgüt eylemsizlik kararı almış durumda, devlet de operasyon yapmıyor. Biz risklerin önünü almak için yasa çıkardık. Operasyon yetkisini valilere verdik. Valiler siyasi otoriteye bağlı oldukları için siyasi otoritenin kararına uygun davrandılar. Operasyon olmadı. Herkes sözünde durdu. Süreç devam etti.


*


O zaman Ağrı’da bir kural ihlali söz konusu. Kim ihlal etti kuralı?
GALİP ENSARİOĞLU: Aslında karşılıklı ihlal var. Olaya bir yönünden bakarsanız Vali’nin ihlali gibi görünse de aslında ihlal karşılıklı.


*


O zaman soralım: Örgüt neyi ihlal etti, Vali neyi ihlal etti?
GALİP ENSARİOĞLU: Örgüt, devletin kendisine yönelik operasyon yapmamasını istismar etti. Silahlı güçlerini, neredeyse bölgede legal güçler haline dönüştürdü. Pervasızca, şımarıkça bütün alana yayılmaya başladılar. Bu durum bizim hükümetimizin de bir zafiyeti olarak algılanabilir. Ama örgütün silahlı güçlerini ülke dışına çıkarması gerekiyordu. Çeşitli gerekçelerle buna yanaşmadılar. Bölgede kurdukları hâkimiyet hoşlarına gitti. Hatta silahlı varlıklarını daha da tahkim ettiler. Çadır kurma, bahar şenliği, ağaç dikme falan... Baktığınızda bölgenin her tarafında bunları yaptıklarını görürsünüz.


*


Ne yapmak istiyorlar?
GALİP ENSARİOĞLU: Daha görünür olmak istiyorlar. Halka “Bölgeye biz hâkimiz” mesajı vermek istiyorlar. Çünkü bu örgüt, bölgede silahın gücünü çok iyi bilen bir örgüttür.


*


Vali’nin hatası neydi?
GALİP ENSARİOĞLU: Ağrı Valisi’nin hatasını özel olarak tartışmak yerine valilerin bu süreçteki tutumunu ele almak lazım. Silahlı militanların bu kadar pervasızca dolaşmalarına göz yumulması hatalı değil miydi? Ağrı Valisi için “Seçime giderken böyle bir operasyon yapmak, seçime yönelik olarak anlaşılabilir” denilebilirdi. Ama aslında Vali’nin yetkisini kullanması normaldir. Zaten ilk ateşin çadırdakiler tarafından açıldığı söyleniyor.


*


Tersini söyleyenler de var.
GALİP ENSARİOĞLU: Tersini söyleyenler de var. Ama sonuçta silahlı güçlerin sivil alana inmemesi gerekirdi.


*


Devlet, silahlı güçlerin sivil alana bu denli yayılmış olduğunun farkında mı?
GALİP ENSARİOĞLU: Bana göre valiler ve bölgedeki yetkililer, yukarıya durumun vahametini net bir biçimde yansıtmıyorlar. Bürokratlar yukarıya duymak istenenleri söylüyorlar, duymak istenmeyenleri söylemiyorlar.

Neyimi beğenmediler bilmiyorum

Üç döneme takılanlardan değildiniz. Buna rağmen AK Parti sizi aday göstermedi. Neden?
GALİP ENSARİOĞLU: Açıkçası ne ben ne seçmenim ne de Türkiye’de beni tanıyanlar bunun nedenini anlayabildi. Benim siyasi ikbal peşinde koşan biri olmadığımı beni tanıyanlar bilir. Ben çözüm sürecine katkı sunabilmek amacıyla davete icabet ederek Meclis’e girdim. Fakat gördüm ki devletin düzeni içinde katkı sunma alanları fazla değil. Buna rağmen zoraki müdahil olmaya çalıştım. Basın yoluyla, ekran yoluyla kendi partime, kendi hükümetime mesaj vermeye çalıştım.


*


Belki de vermeye çalıştığınız o mesajları beğenmemişlerdir?
GALİP ENSARİOĞLU:
Yok. Hayır. Başta belki kızıldı. Bazen hoşa gitmedi. Ama daha sonra bizim haklılığımız anlaşıldı. Ben kendi açımdan mutluyum.


*


Partinize kızgın mısınız?
GALİP ENSARİOĞLU: Aday olmadığım için bir kırgınlığım yok... Sadece “Neyim beğenilmedi acaba” diye düşünüyorum. Onu anlayamamanın getirdiği bir kırgınlık var. Bu bana ifade edilseydi rahat ederdim...


*


Partide kalacaksınız değil mi?
GALİP ENSARİOĞLU: Fikren ters düşmediğim müddetçe partimde siyaset yapmaya devam ederim.


*


Sizin yerinize amcanız Salim Ensarioğlu aday yapıldı...
GALİP ENSARİOĞLU: Benim ismimin neden çıkarıldığını bilmiyorum ama onun isminin neden girdiğini biliyorum. Listede bir Ensarioğlu olması gerekiyordu. Elli altmış yıllık siyasi geçmişi olan kalabalık bir aileyiz.


*


Peki AK Parti’nin Güneydoğu’daki listelerini beğendiniz mi?
GALİP ENSARİOĞLU: Bu soruya millet sandıkta cevap verecek.

Fotoğraflar: Emre YUNUSOĞLU


Yazarın Tüm Yazıları