Bir tek ‘sehven’ eksik

Her şey ama her şey aynı...

Haberin Devamı

*

- MESELA... Dünün operasyonları sabaha karşı yapılırdı. Bugünün operasyonları da sabaha karşı yapılıyor.

*

- Mesela... Eski operasyonlarda “bu insanlar isteselerdi kaçabilirlerdi ama kaçmadılar” diye gözaltına alınanlara sahip çıkılırdı. Yeni operasyonda da aynısı yapılıyor.

*

- Mesela... Başbakan Erdoğan, eski operasyonlar hakkında “Yargı sürecine saygı duyalım” diyordu. Başbakan Erdoğan yeni operasyonlar hakkında da, “Yargı sürecine saygı duyalım” diyor.

*

- Mesela... Eski operasyonlarda anneler, “Bizim çocuklarımız suçsuz” diyorlardı. Yeni operasyonda da anneler “Bizim çocuklarımız suçsuz” diyorlar.

*

- Mesela... Hükümet yancıları, eski operasyonları canla başla savunuyorlardı. Hükümet yancıları, yeni operasyonları da canla başla savunuyorlar.

*

Haberin Devamı

- Mesela... Eskiden operasyonlar dalga dalga gelirdi... Öyle anlaşılıyor ki yeni operasyonlar da dalga dalga gelecek.

*

- Mesela... Eski operasyonlarda generallere kıl olanlar “Oh olsun” diyordu. Yeni operasyonlarda cemaatçi polis olgusuna gıcık olanlar “Oh olsun” çekiyor.

*

Tek bir fark var:
Bugünün operasyonunda “sehven” diye bir şey yok.

*

Gözaltına alınan polis müdürlerinden birinin cep telefonuna “sehven” bir şeyler yüklenirse...
Her şey tamam olacak, hiçbir eksik kalmayacak.

Müslüman’ın Müslüman öldürmesi caiz midir?

DİYANET İşleri Başkanı’nın verdiği rakama göre...
Dünyada günde bin Müslüman öldürülüyor.

*

Yine Diyanet İşleri Başkanı’nın açıklamasına göre...
Günde öldürülen bin Müslüman’ın yüzde 90’ı Müslüman kardeşi tarafından öldürülüyor.

*

Soruyorum:
İsrail, Filistinlileri katledince...
Üç günlük yas ilan ediyoruz da...
Müslüman kardeşleri tarafından katledilen binlerce Müslüman için neden yarım saatçik bile yas ilan etmiyoruz?

*

Daha da basitleştirerek soruyorum:
İsrail’in Müslüman katletmesi karşısında sergilediğimiz haklı tepki ve duyarlılığın binde birini bile Müslümanların Müslümanları katletmesi karşısında neden sergilemiyoruz?

Haberin Devamı

Allah belanı versin Birleşmiş Milletler

YAKIŞTI mı şimdi bu başlık?

*

Yakıştı, hem de pek yakıştı.

*

Kimse kusura bakmasın!
Çocuk katili İsrail, çocuk katletmeye devam ederken...
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, İsrail yerine Filistinlileri ve HAMAS’ı uyarıyorsa...
Böyle bir ortamda...
Soğukkanlı analizler yapılmaz, bilimsel makaleler döktürülmez, mesafeli yaklaşımlar sergilenmez.

*

Ağızlar doldurularak “Allah belanı versin” denilir ve geçilir.

Ekmel Bey gözlemleri

EKMELEDDİN İhsanoğlu ile kısa süreli bir Ankara buluşması gerçekleştirdik.
İzlenimlerim şunlardır:

*

- Olaya ısınmış. Hangi konuya vurgu yapacağını, hangi konuyu es geçeceğini iyi hesap ediyor.
- Daha kısa konuşmayı öğrenmiş ve benimsemiş. Bazen upuzun bir soruya tek kelimelik yanıtlar veriyor.
- Yanında kalabalık bir eşlikçi ordusu ile dolaşmıyor. Kalabalık yerine işlevsel yönü ağır basan küçük bir ekiple dolaşıyor.
- Kendisine ilgi gösterenlerle yakından ilgileniyor.
- Etrafındakileri iyi motive ediyor.
- İflah olmaz bir çay tiryakisi olan Ekmel Bey, iftardan sahura aralıksız çay içiyor. (İki saatlik “Tarafsız Bölge” sırasında elinden çay bardağı hiç düşmedi.)
- Bir espri duygusu var... İnce espriler, küçük takılmalar yapmaktan kaçınmıyor.
- Sabahtan akşama kadar çok yoğun bir temas trafiğinin içinde olsa da akşam olunca uykuya ve yorgunluğa yenik düşmüyor.
- Erdoğan’ı destekleyen medyanın Erdoğan’ı desteklemesini anormal bulmuyor. Kendi sözlerini çarpıtmasını anormal buluyor.
- En ters sorular karşısında bile öfkesini kontrol edebiliyor.
- Kendisinin “tanındıkça” sevildiğini düşünüyor.

Haberin Devamı

Ramazan sona ererken, yapmanız gereken 7 şey

- BİR: Hâlâ top atılarak iftar açılan, sahurda davulcuların mani okudukları küçük bir Anadolu kasabasına yolunuzu düşürün. Durun durun! İlle de kıyıda köşede kalmış bir Anadolu kasabasına gitmenize gerek yok. Alaçatı ya da Bozcaada da olur. Her ikisinde de iftar topu atılıyor, sahurda ramazan davulcuları sokaklarda maniler söylüyor.

*

- İKİ: Özellikle iftar ile sahur arasında “küçük Mekke” kıvamında olan Eyüp Sultan’da sahur yapın. Unutmayın! Bütün lokantalar sahurda açık ve her keseye göre seçenek mevcut.

*

- ÜÇ: İftar ile sahur arası mutlaka gitmeniz gereken yerlerin başında Sultanahmet geliyor. Yeşil Ev’de kahve içebilir, Sema dönmeyi gösteriye dönüştürmek dışında kabahati olmayan büyük çay bahçelerinde takılabilir, Çorlulu Ali Paşa Medresesi’nde nostalji yapabilirsiniz.

*

Haberin Devamı

- DÖRT: Ortaköy’de Yahya Efendi Dergâhı’na uğrayın. Çırağan Sarayı’nın tam karşısındaki yokuşa vurun kendinizi. Yokuş önce gözünüzü korkutabilir ama çıktığınızda bir başka ferahlık, bir başka letafetle karşılaşacaksınız.

*

- BEŞ: Son iki akşamdan birinde Suriyeli mültecilerle iftar yapmaya ne dersiniz? Alın onlardan birkaçını... Fatih’te bir esnaf lokantasında yapın iftarınızı... “Esnar” olmanın iç ferahlatan huzurunu yaşayın.

*

- ALTI: Evinizde “ramazana veda” konseptli bir sahur daveti vererek eşinize dostunuza ilginç bir deneyim yaşatın. Müzik olarak Erkan Mutlu’nun ilahilerini tercih edebilirsiniz.

*

- YEDİ: Ramazan alışverişi için gitmediyseniz bayram alışverişi için gidin: Mısır Çarşısı ve Kapalıçarşı’da iftar öncesi bir cevelan yapın.

Yazarın Tüm Yazıları