Bir dolar demokratı: Ali Babacan

Milletin yarısı diğer yarısına düşman edilmiş durumda.
Ahalinin arasına nefret tohumları ekilmiş durumda.
Demokrasi standartları düşmüş durumda.
Güvenlik politikalarına abanma dönemi başlamış durumda.
Hukuk ayaklar altına alınmış durumda.
Fakat gelin görün ki...
Bu durumların hiçbiri...
Bizim dünya sistemiyle uyumlu ve de demokrat bakanımız Ali Babacan’ımızın,
“Demokrasiden kopmamamız lazım... Hukuk devletinin kurallarına uymamız lazım... Dünya sistemiyle uyumlu olmamız lazım...” diye çıkış yapmasını sağlamıyor, sağlayamıyor.

*

Ali Babacan’a çıkış yaptıran tek şey var:
“Doların yükselme eğilimine” girmesi.

*

Olay şu:
Dolar kafayı çıkarınca... Ali Babacan da pek demokrat bir kafa çıkarıyor.
Dolar kafayı çıkarmayınca... Ali Babacan “tık” bile demiyor.

*

Kısacası...
Ali Babacan’ın demokratlığı...
Doların dalgalanışına bağlı...

*

Yani karşımızda bir dolar demokratı var.
Bir para demokratı...

Belki de Abdullah Gül

ABDULLAH Gül neden AK Parti’ye girmedi?
Bu soruya bin tane komplolu yanıt veriliyor.

*

Ama durun bir dakika!
Belki de nedeni çok basittir.
Belki de Abdullah Gül...
“Ne işim var benim bu çığırından çıkmış çılgınlığın, bu laf anlamaz tarafgirliğin, bu yüz kızarmasına yol açmaz kirin, bu iflah olmaz ve incelmez kabalığın içinde” diye düşündüğü için girmemiştir aktif siyasetin içine.

Camide siyaset

NAMAZ bitince camide mikrofonu alıp konuşma yapmak Başbakan Ahmet Davutoğlu’na mubah ise...
Başka siyasetçilere de mubah olur.

*

Mesela HDP’li Altan Tan... Bir vaaz verir, partisine barajı aştırır.
Mesela CHP’li Mehmet Bekaroğlu... Bir nasihat eder, partisine kalpleri yumuşatır.
Mesela MHP’li Sinan Ogan... Bir hutbe okur, milli bir duruşla epey oy devşirir.

*

Ne yani?
Yapılmak istenen bu mudur?
Camiler gündelik ve partici siyasetin arenası mı yapılmak istenmektedir?

*

Diyanet İşleri Başkanımız bu konuda ne düşünmektedir?
Camiler HDP’ye, CHP’ye ve MHP’ye de açık mıdır?
HDP, CHP ve MHP camilerde devreye girerse...
Bunu sorun edecek midir?

İşte gerçek dolar lobisi

BİRKAÇ medya patronunun fotoğrafını basıp “İşte dolar lobisi” diye manşet attılar gazetelerine...

*

Hükümetlerinin en önemli ismi Ali Babacan ise gerçek dolar lobisini açıkladı.
Dedi ki:
“Doların yükselişine içimizdeki tartışmalar yol açtı.”

Dik durma tatlıya bağla

GERGİNLİK çıkar... Dik durur.
Ahilinin bir bölümünün minik bir talebi olur... Eğilmez.
“Şu kararınızı bir gözden geçirseniz” denir... Dik durur.
“Ortamı biraz yumuşatın” denir... Eğilmez.

*

Fakat bunun bir istisnası var!

*

Ne zaman ki dolar azıcık yükselme trendine girer...
İşte o zaman...
Tatlıya bağlar, tatlıya bağlar, tatlıya bağlar...

Bazen de dedektif

BAZEN toplumun babasıdır.
Bazen ekonomistlerin en hasıdır.
Bazen tarihçidir.
Bazen keşifler ve kâşifler âlimidir.
Bazen din bilimcidir.
Bazen kadın doğum uzmanıdır.
Bazen mimardır.
Bazen mühendistir.
Bazen şairdir.

*

En son Erol Büyükburç’un evinde ölü bulunması hadisesinden sonra yaptığı açıklamalardan anladık ki...
Bazen de dedektiftir.

İstanbul-Ankara arasında bir Hızır

GECENİN bir yarısı Ankara’dan atladık arabaya, “Ver elini İstanbul” dedik.
Fakat o da ne?
Bolu civarındaki Berceste’yi geçmiştik ki...
Araba bir anda duruverdi.
Yanımızdan geçen acımasız ve anlayışsız TIR’lar, Amerikan filmlerine özgü korkunç bir otoyol tablosu, beklenmedik tehlikelere gebe bir atmosfer falan...

*

Çok geçmeden külüstür ama kararlı bir araba, tepesinde yanan Acil Servis lambasıyla park etti yanımıza...
Arabadan hayli enerjik ve sempatik bir adam indi.
“Selamünaleyküm... Ben Emin Usta... Yolda kalanlara yardım eden bir otomobil tamircisiyim” dedi.
“Aleykümselam ya Hızır” dedik.
“Seni Allah gönderdi” dedik.
Gözlerimiz parladı.
Sonuç?
Emin Usta bir çırpıda çözdü sorunumuzu.

*

Eğer bir gün Ankara’dan İstanbul’a ya da İstanbul’dan Ankara’ya giderken...
Arabanıza bir şey olursa...
D-100 adı verilen otobanın Sakarya civarında kanatsız bir melek gibi imdada koşmak için bekleyen Emin Usta’yı 0 534 434 64 27 No’lu telefondan arayın.
Benden selam söylemeyi ihmal etmeyin ama.