Ali Babacan ne iş yapıyor?

ALİ Babacan yine uyarmış.
-“Yargı sistemimiz mutlaka bağımsız ve tarafsız işlemeli” demiş.
-“Eğer bu zayıf tablo devam ederse gün gelir bugünleri mumla arar duruma düşeriz” demiş.
-“Hukuk ve demokrasi... Ekmek ve su gibi ihtiyaç...” demiş.

*

Pardon ama bir şey soracağım?
Ali Babacan ne iş yapıyor? Görevi ne?
-“Muhalefet sözcüsü” mü?
-“Dışarıdan gözlemci” mi?
-“Tarafsız akademisyen” mi?
-“Çıplak uyarıcı” mı?

*

Benim bildiğim Ali Babacan, “BAŞBAKAN YARDIMCISI”.
Yani yürütmenin en tepesindeki isimlerden biri...

*

Böyle bir ismin...
“Yapmak” yerine “uyarmak” işine soyunmasını neden kimse yadırgamıyor?
Neden kimse çıkıp da...
“Ne söyleniyorsun kardeşim! Yetki senin elinde değil mi? Sızlandığın alanlara el atsana! Düzeltsene durumu” demiyor?

Tabii süper olur

HDP barajı aşamazsa şunlar olacak:

*

Diyarbakır’da yüzde 70 alsa da...
Tek bir milletvekili çıkaramayacak, bütün milletvekillerini AK Parti kapacak.

*

Hakkâri’de yüzde 80 alsa da...
Tek bir milletvekili çıkaramayacak, bütün milletvekillerini AK Parti kapacak.

*

Şırnak’ta yüzde 90 alsa da...
Tek bir milletvekili çıkaramayacak, bütün milletvekillerini AK Parti kapacak.

*

Yalçın Akdoğan doğru söylüyor.
HDP barajı aşamazsa...
Kendileri için gerçekten de çok süper olacak.

Cumhurbaşkanı’ndan Diyanet’e fetva

MADEM Cumhurbaşkanımız “Mercedes’e binmek caizdir” fetvasını verdi.
O halde...
Diyanet İşleri Başkanımız bu fetvaya uyarak...
İbret-i âlem olsun diye iade ettiği Mercedes’i, yine ibret-i âlem olsun diye geri almalıdır.

*

Aksi takdirde...
Koskoca Cumhurbaşkanı’nın fetvası havada kalmış olur ki hafazanallah!

Cemaatçi ey Cemaatçi

EY Cemaatçi!
-Devletin tüm güçleri senin üzerine giderken...
-Adın “Kırmızı Kitap” denilen o korkutucu kitabın önsözüne girmişken...
-Milli Güvenlik Kurul’larında adın “tehdit” diye anılırken...
-Derneklerin basılırken...
-Adamların tutuklanırken...
Seninle uğraşmak istemiyorum.

*

Sana vurmanın, sana laf çakmanın, seninle dalaşmanın yiğitlik sayılamayacağı günlerdeyiz.
Sana vurmak, sana laf çakmak, seninle dalaşmak... Süper risksiz bir şey... Bunun farkındayım.

*

Senin üzerinden kendini temize çıkarmaya çalışan kifayetsiz muhterislerden, sana çakarak egemenlerin gözüne girmeye çalışan sefil yaratıklardan, seninle dalaşarak bir yerlere mesaj sarkıtan tiplerden değilim.

*

Ama durum budur diye...
Sana hatalarını, sana günahlarını, sana yanlışlarını hatırlatmaktan da uzak duramam.
Zulme uğruyorsun diye...
Sana sütten çıkmış ak kaşık muamelesi yapamam.
Bugün mazlum oldun diye...
Dünkü zalimliklerini temize çekemem.

*

Ey Cemaatçi!
Biraz eleştiriye açık ol, biraz tahammüllü ol.
Bir yerlerden düğmene basılmış gibi sosyal medyada aleyhimde organize faaliyete girişme!
Kendini ‘Cemaat’inin içinde eritme, birey ol.
Demokrat ol. İtidalli ol.
Düne kadar alkışladığın şahıs, iki eleştiri yazdı, iki suçlama yaptı diye hemen hakaretlere başvurma!
Her eleştirenin üzerine çizik atarsan, bugün eleştirdiğin muktedirlerden ne farkın kalır ki?

Her partiye üçer taktik

CHP’YE:
-BİR: Yeni bir ekonomik vaat bombası patlatmanız gerekiyor sanki... Diğerleri eskidi gibi.
-İKİ: Muhatabınızın zayıf taraflarına yüklenin: Hedefiniz Ahmet Davutoğlu...
-ÜÇ: Ev sohbetlerine ağırlık verin... Ev sohbeti, gönül kazanmanın er meydanıdır.

*

MHP’YE:
-BİR: Size bir “coşturucu unsur” lazım... Mitinglerden önce ya da sonra... Acil bulun bence.
-İKİ: Devlet Bey’in insani özelliklerini öne çıkarsanız çok güzel olur: Ferdi dinlerken, çay içerken, eski arabasını silerken falan.
-ÜÇ: Meral Akşener, Oktay Vural
gibi ağır toplara daha fazla ağırlık verin. Çok şukela olur.

*

AK PARTİ’YE:
-BİR: Erdoğan ile Davutoğlu’nun mitinglerine eşit oranda asılın.
-İKİ: “Kaynak nerede” konusunu gündemden düşürdüğünüz iyi oldu, böyle devam.
-ÜÇ: Daha fazla din, iman, Kâbe, domuz eti, Diyanet... Üç puan yükselişiniz garanti.

*

HDP’YE:
-BİR: Size “din” üzerinden vuruyorlar... Müftülerinizi, Altan Tan’larınızı, Hüda Kaya’larınızı neden meydanlara çıkarmıyorsunuz, anlamıyorum?
-İKİ: Selahattin Demirtaş konuştukça oyunuz artıyor. Onu daha fazla konuşturun.
-ÜÇ: Cihangir’e ağırlık vermek
yerine Bağcılar’a ağırlık verin...
Cihangir’in oyu az.