Ahmet Davutoğlu’nun performansına dair

Bağırınca... Tayyip Erdoğan gibi olamıyor... Bağırmasa... Kendi gibi olacak... Ve belki çok daha güzel olacak...

*

AK Parti çok güzel “seçim şarkısı” yapardı... Ancak biraz çaptan düşme var gibi... “Bize Her Yer Türkiye” şarkısını pek beğendim. Bomba gibi... O hariç diğer şarkılar pek olmamış... Her biri “Refah’ın vakti geldi” adlı o çok eski seçim şarkısını çağrıştırıyor.

*

CHP’nin “alkış” temalı kampanyası, bana göre tam bir fiyasko... Ama Davutoğlu’na göre çok başarılı... Öyle olmasa en az 20 kere CHP’nin “alkış” temalı kampanyasına gönderme yapar mıydı?

*

Davutoğlu “yüzde 60” oy hedeflediklerini açıkladı... Galiba “400 milletvekili istiyorum” deyip de fazla taklitçi olmamak için yaptı bunu... İyi fikirdi doğrusu.

*

Davutoğlu partililere seslendi: “Sandıkları koruyacağız değil mi?” Daha ne kadar koruyacaklarsa artık.

*

Tam 12 yıldır liderinin boyuna posuna, yürüyüşüne, edasına, tavrına goygoy yapmış bir parti, yeni liderinde de böyle şeyler aramaz mı? Davutoğlu’nun bir sorunu da bu galiba.

*

Coşmaya gelmiş partililere kitapçıktan beyanname okumak çok yanlış bir fikir gibi geldi bana... Keşke Başbakan Davutoğlu, o beyannameyi bir basın toplantısıyla açıklasaydı... Hiç değilse hakkı verilirdi.

*

“Demokrasi ve hukuk devleti olmadan ekonomik gelişme olmaz” dedi Ahmet Davutoğlu... Gülümsedim. Ve “Keşke bunu Yiğit Bulut’a anlatsa” dedim.

*

Başkanlık sisteminden bir cümleyle söz etti... Bir cümle... Hızla geçti bu bölümü... Aklımda sadece “denge ve fren mekanizmalarının olduğu bir başkanlık sistemi” cümlesi kaldı... Size söyleyeyim: Erdoğan bunu hiç beğenmez.

*

“Ontoloji” dedi... Yine dedi... Güzel dedi.

*

Şöyle bir dikkat ettim de... Davutoğlu’nun en fazla kullandığı sözcük: “Kadim”... Ben de severim bu sözcüğü...

*

“Yeter, söz milletin demeye var mısınız” dedi Davutoğlu... İyi de 12 yıldır zaten söz milletin değil miydi? Bu “yeter” kime Allah aşkına?

Şu üç şey olursa HDP barajı aşar

BİR: Geniş Kürt kamuoyunda “Bizimkilerin partisi barajı aşsın da madara olmayalım” duygusu yaratılırsa... (Böyle bir duygu Demirtaş’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığında yaratılabilmişti.)

*

İKİ: “HDP barajı aşarsa Erdoğan’ın istediği başkanlık sistemi gelmez” yaklaşımının Türkiye kamuoyunda iyi anlaşılması sağlanırsa... (Demirtaş’ın tek cümlelik çıkışıyla bu konuda önemli bir başlangıç yapılabildi.)

*

ÜÇ: Terör, silah, şiddet, provokasyon, cenaze, kan, şehit... Bunlara asla ve kat’a meydan verilmez ve seçim süreci sükûnet içinde geçirilirse... (Bunun çok zor olacağını Ağrı’da yaşanan olay gösterdi.)

Güzel bir gelişme

ARTIK “Nereden çıktı bu Kutlu Doğum Haftası” falan denmiyor.
İşte bakın:
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Kutlu Doğum Haftası” nedeniyle ne güzel bir mesaj yayınlamış.
Şöyle diyor Kılıçdaroğlu mesajında:
“Sevgi, saygı, hoşgörü, doğruluk, dürüstlük, adalet ve hakkaniyet gibi insanı yücelten ahlaki değerlerin en güzellerinin kendisinde toplandığı sevgili Peygamberimizin kutlu doğumunu kutluyoruz. İnsanlığı aydınlatan, mazlumun, yoksulun, öksüzün yanında olan, kimsesizlerin kimsesi Sevgili Peygamberimizin manevi huzurunda derin bir muhabbetle eğiliyor, Kutlu Doğum Haftası’nın tüm insanlığa kardeşlik ve barış getirmesini diliyorum.”

Dolar

DOLAR alıp başını efeler gibi gidince aklıma geldi.

*

Bundan bir süre önce...
Memleketimizin önemli bir ismi...
“Dolara aşırı yatırım yapanlar yaya kalabilirler” demişti.

*

Ödüllü soruyu soruyorum:
Kimdi bunu söyleyen?

Sadece ‘AK Parti Cumhuru’nun başkanı

SARAY’da İstanbul’un belediye başkanları ağırlanmış.
Kadir Abi orada, Sultanbeyli başkanı orada, Esenler başkanı orada, Ümraniye başkanı orada, Zeytinburnu başkanı orada, Eyüp başkanı orada, Güngören başkanı orada.
Fakat Bakırköy, Şişli, Beşiktaş, Maltepe, Silivri gibi ilçelerin başkanları yok. Çünkü çağrılmamışlar.

*

Dürüst kalmaya çalışan tüm AK Partililere sesleniyorum:
Bunu Ahmet Necdet Sezer yapsaydı, ne derdiniz?
Dininize, imanınıza söyleyin: Ne derdiniz?

‘Eyy Mahçupyan’ diyecek mi acaba?

SARAY’da ağırlanan “Papa”, Ermeni soykırımını tanıyınca...
Saray’dan “Eyy Papa! Seni kınıyorum” haykırışı geldi.

*

Fakat o da ne?
Başbakan’ın Başdanışmanı Etyen Mahçupyan da “Soykırım olmuştur” demesin mi?
Üstüne üstlük...
“Vatikan soykırım demekte geç bile kaldı” demesin mi?

*

Bakalım Saray’dan “Eyy Mahçupyan” diye bir haykırış gelecek mi?

TRT’ye öneri

PAPA’ya gereken cevabı vermek için...
“Baba 3”ü yayınlasanıza...

*

Filmde mafyanın Vatikan ile ilişkileri, gırtlaklarına kadar yolsuzluğa gömülmüş kardinaller ve daha neler neler var...

*

Göze girersiniz.
Garanti.