Ahmet Altan’a tane tane anlatıyorum

Haberin Devamı

GÜL’Ü FİDAN’A, FİDAN’I DAVUTOĞLU’NA


AK Parti semalarından bir ses yükseliyor.
Diyorlar ki:
“Gül’ü Fidan’a... Fidan’ı Davutoğlu’na... Hepsini Cumhurbaşkanı’na... Düşürmek istiyorlar... Başaramayacaklar.”

*

Bu yükselen sesi işiten de...
-Hakan Fidan istifa etmediği halde istifa etti diye şayia çıkarıldığını...
-Başbakan Davutoğlu’na zorla “Hakan’a siyasette ihtiyacım var” dedirtildiğini...
-Cumhurbaşkanı’nın “Hakan Fidan’a kırgınım” dediğinin tamamen uydurma olduğunu...
-Cumhurbaşkanı’nın tavrı yüzünden Fidan’ın görevine geri dönmek zorunda kalmadığını...
-Gül’ün “İç Güvenlik Paketi yeniden görüşülsün” diye bir açıklama yapmadığını...
-Gül’ün yapılan onca çağrıya rağmen partiye girmeye tenezzül etmediğinin...
Tamamen başkalarının uydurması olduğunu sanacak.

Haberin Devamı

AHMET ALTAN’A TANE TANE ANLATIYORUM

-BÜYÜK katkı sahibi olduğun bir süreç sonunda masum oldukları belli olan onlarca kişi haksız-hukuksuz şekilde aylarca, yıllarca hapislerde tutuldu ise...
-Yayınladığın “gerçeklerin arasına katıştırılmış yalanlardan” dolayı adamın teki silahı alnına dayayarak canına kıydı ise...
-Estirdiğin hava nedeniyle “kasa” diye nitelendirilen zavallı bir adam, beş parasız hapislerde can verdi ise...
-Başlattığın “Hadi arkadaşlar, hep beraber askeri vesayeti yıkıyoruz” kampanyan sonucu suçlu ile suçsuz birbirine karıştırılıp derdest edildi ise...
-Attığın manşetlerin sağladığı meşruiyete sığınanlar, Türkan Saylan’ın evinin kapısına dayandı ise...
-“Masumlar da yanıyor” dendiğinde “Olur böyle ufak tefek hukuki hatalar” diyerek masumların yanmasına gözlerini kapattı isen...
-Estirdiğin fırtına sonucu gazeteci Nedim Şener ve Ahmet Şık’ın bileklerine kelepçe geçirildi ise...
-“Sokuşturulmuş ve üretilmiş sahte delillerle demokrasi mücadelesi yapmak ahlaksızlıktır” diyenlere “darbeci” dedi isen ve dedirtti isen...
Sana düşen...
-Başkalarının hatırlatmalarına fırsat vermeden yaptığın tüm hataları tane tane anlatmaktır.
-Başkalarının “Nedamet getir” demesine fırsat vermeden pişman olmak ve pişmanlığını haykırmaktır.
-Başkalarının seni yargılamasına fırsat bile tanımadan kendini yargılamaktır.

*

Haberin Devamı

“Yeni bir roman yazdım, hem de aşk romanı, hepiniz alın, okuyun” diye ortalara düşmenin bir etkisi olmasını istiyorsan...
Bunları yapacaksın.
Başka türlüsü kurtarmaz.



PARTİ KAPATMA TARİH OLMALIDIR

CUMHURBAŞKANI Erdoğan dün yaptığı konuşmada dedi ki:
“Siyasi partilerin kapatılması teklif dahi edilemez diye bir yasa çıkarılmalıdır.”

*

Buradan tüm muhalefet partilerine sesleniyorum:
-Eğer önümüzdeki dönemde baskıların daha da artacağını söylüyorsanız.
-Eğer bir baskı rejimine doğru gidildiğini düşünüyorsanız.
-Eğer parti kapatma davalarıyla sizin partilerinizin karşı karşıya kalacağına inanıyorsanız.
-Eğer gerçekten demokrasi ve özgürlük dışında başka bir kaygınız yoksa.
-Eğer bugünün egemenlerinin partilerinizi kapatmak için katakulli çevirdiklerine ikna olduysanız.
Hemen ve derhal...
Cumhurbaşkanı’nın bu önerisine dört elle sarılın.
Ve parti kapatmaları tarihin çöp sepetine fırlatıp atacak düzenlemelere omuz verin.

*

Haberin Devamı

Kendileri ediyorlar, kendileri buluyorlar.
Sonra da başkalarına dönüp...
“Bizi birbirimize düşüremezsiniz” diye haykırıyorlar.

*

Allah hepimize sabr-ı cemil nasip etsin.
Amin.

ARTIK BAHÇELİ BİLE BÖYLE KONUŞMUYOR


ŞU cümlelere bir bakar mısınız lütfen:

*

-Kardeşim neyin eksik senin?
-Bir Kürt olarak sen bu ülkede Cumhurbaşkanı oldun mu? Oldun.
-Başbakan çıkardın mı? Çıkardın.
-Bakan çıkardın mı? Çıkardın.
-Devletin en üst kademelerine yönetici gönderdin mi, gönderiyor musun? Gönderiyorsun.
-Türk Silahlı Kuvvetleri’nde var mısın? Varsın.
-Ne istiyorsun? Daha ne istiyorsun?

*

Bu cümleleri Cumhurbaşkanı Erdoğan dün Balıkesir’de söyledi.

*

O zaman soralım:
Madem öyle...
Madem Kürtlerin tek bir eksiği bile yok.
-Siz niye baldıran zehri falan içme pahasına bir “Çözüm Süreci” yürütüyorsunuz ki?
-Siz niye Sırrı’yı Öcalan’a gönderip mektup falan dileniyorsunuz ki?
-Siz niye Öcalan’ın 10 maddelik “demokratikleşme manifestosu”na Dolmabahçe’de omuz verdiniz ki?
-Siz niye MHP’ye “çözüm karşıtı, kandan beslenen” falan diyorsunuz ki?
-Siz niye gözünüzü Kandil’e dikiyorsunuz ki?
-Siz niye “Tamam vallaha billaha müzakereye geçeceğiz, hele şu seçimi bi’ atlatalım” pozisyonunda duruyorsunuz ki?

*

Haberin Devamı

Ve hepsinden önemlisi...
Siz niye bu halka “hiçbir şeyden çakmaz, iki lafla kandırılır, üç taktikle kafalanılır, bidon kafalı, koyun sürüsü” muamelesi çekerek hakaret ediyorsunuz ki?

CHP’DE ÖNSEÇİME GİREN ÜNLÜLER (2)

-ERCAN KARAKAŞ: Partinin Merkez Yürütme Kurulu’nda... Genel Başkan Yardımcısı... Bu sıfatları taşımasına rağmen “Önseçime gireceğim” dedi ve kendini üyelere emanet etti. (İstanbul 2. Bölge)

*

-SELAMİ ÖZTÜRK: Kadıköy’de uzun süre belediye başkanlığı yaptı. Yerel yönetimde koltuğu bir başka isme devretti. Milletvekilliği kontenjanı dilenmek yerine önseçime girme kararı aldı. (İstanbul 1. Bölge)

Yazarın Tüm Yazıları