17/25 milattır tezi çöktü

DÜN İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı çok önemli bir adım attı.

Haberin Devamı

Başsavcılık, 15 Temmuz darbe girişimi davası ile kumpas davalarını birleştirdi.

 

*

 

Başsavcılık şunu söylüyor:

 

Balyoz, Ergenekon ve Askeri Casusluk davaları...

 

15 Temmuz darbe girişiminin ön hazırlığıdır.

 

*

 

Bunun anlamı şu:

 

Türkiye’yi 15 Temmuz darbe sürecine götüren süreç, Ergenekon, Balyoz ve Askeri Casusluk davalarıyla başladı.

 

*

 

Bu durumda...

 

Haberin Devamı

Hükümetin 17/25 Aralık’ı milat olarak kabul etmesinin, en azından yargı açısından bir anlamı olmadığı ortaya çıkmış oldu.

 

Yargı, 15 Temmuz’un miladını kumpas davalarından başlatıyor.

 

*

 

Şimdi hep birlikte...

 

Ergenekon, Balyoz ve Askeri Casusluk davalarında...

 

- Kumpasın parçası olanların...

 

- Kumpasın yürütülmesine yardımcı olanların...

 

- Kumpasa destek çıkanların...

 

15 Temmuz darbe girişiminin ön hazırlığına katkı sunmaktan yargılanmalarını bekleyebiliriz.

 

DİNGO’NUN AHIRINA ÖVGÜ

 

“DİNGO’nun ahırı”...

 

- Her kafadan ayrı bir sesin çıktığı...

 

- Disiplin ve hiyerarşinin hiç sevilmediği...

 

Haberin Devamı

- Asık suratlı hükümet gibi zatların asla rahat edemeyeceği...

 

- Gelene, gidene kimsenin karışmadığı...

 

Muhteşem bir yerdir.

 

BRAVO ÜMİT KOCASAKAL

 

ECE Ayhan’ın meşhur “Mor Külhani” şiirinde şöyle bir dize vardır:

 

“Oğullar oğulluktan sessizce çekilmesini bilmelidir abiler.”

 

*

 

İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal’ın...

 

“Ben 23 Ekim’de yapılacak olan seçimde başkanlığa aday olmayacağım” diye açıklama yapması...

 

Ve “Bir makama gelme biçimi kadar, gitme biçiminin de önemli olduğuna inanmaktayım” demesi...

 

Bana Ece Ayhan’ın bu dizesini anımsattı.

 

*

 

Baro başkanı, baro başkanlığından sessizce çekilmesini bildi abiler!

 

Darısı diğerlerinin başına...

 

BORİS DE PEK KIVRAK ÇIKTI

 

Haberin Devamı

İNGİLTERE Dışişleri Bakanı Boris Johnson, Türkiye’ye geldi.Cumhurbaşkanı Erdoğan dahil herkesle görüştü.Övdü, çiçek attı, gülücük saçtı ve gitti.

 

*

 

İyi ama bu Boris değil miydi daha birkaç ay önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’la ilgili düzenlenen “Erdoğan’a en iyi hakaret eden şiir yarışması”na katılıp şampiyon olan?

 

*

 

İyi ama bu Boris değil miydi daha birkaç ay önce Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girmesi halinde İngiltere’nin mahvolacağını söyleyen, bu yönde propaganda yapan ve İngiltere’nin AB’den çıkmasına katkı sağlayan?

 

*

 

Tam “Demek ki İngiliz politikacılar da bayağı kıvrak olabiliyor” diye yazacaktım ki...Adamın dedesinin Ali Kemal olduğunu anımsadım. 

 

Haberin Devamı

TAŞERON İŞÇİLER NEDEN CHP’YE OY VERMİYOR?

 

TAŞERON işçiler, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na dert yanmışlar.

 

Demişler ki: “Ne olacak bizim kadro işimiz?”

 

*

 

Kılıçdaroğlu da şöyle demiş:

 

“Biz de istiyoruz sorunun çözülmesini ama hükümet vermiyor. Benim gördüğüm kadarıyla da hiç vermeyecek.”

 

*

 

İşçiler “Niye hiç vermeyecek” diye sorunca...

 

Kılıçdaroğlu patlatmış cevabı:

 

“E vermese oy kaybı olacak mı? Olmayacak. Sizler yine gideceksiniz kendi ayağınıza kurşun sıkacaksınız, oyunuzu gidip yine onlara vereceksiniz. Ondan sonra da gelip bana dert yanacaksınız.”

 

*

 

Kılıçdaroğlu çok haklı görünüyor ama değil.

 

*

 

Çünkü Kılıçdaroğlu, “Taşeron işçiler, kendilerine kadro vermeyeceğini bildikleri halde oylarını neden AK Parti’ye veriyorlar” sorusuna doğru, düzgün, anlayışlı, kavrayışlı ve dört başı mamur bir cevap vermiyor, veremiyor.

 

Haberin Devamı

ŞEHİTLER KİTABI

 

HÜRRİYET, 15 Temmuz şehitleri için “Demokrasi Kahramanları” isimli bir kitap hazırladı.

 

*

 

Hürriyet’ten İpek Özbey, Güliz Arslan ve İpek İzci’nin büyük bir emekle ve titizlikle hazırladığı bu kitap, 15 Temmuz şehitlerinin öykülerini anlatıyor.

 

*

 

Kitapta şehit Erol Olçok’un öyküsünü de ben yazdım.

 

*

 

Sadece şu kadarını söylemekle yetiniyorum:Bu kitabı incelemeden 15 Temmuz’un mahiyetinin ne olduğunu anlamak çok zor. 

 

17/25 milattır tezi çöktü

 

PENSİLVANYA FOTOĞRAFI

 

İZNİ kim verdi ve izin verenler ne diyor?

 

Pensilvanya’da Fetullah’la fotoğraf çektiren milletvekillerinin hemen hepsi aynı şeyi söylüyor:

 

“Biz izinli gittik.”

 

*

 

Kim vermiş izni?

 

Parti grubu yöneticileri...

 

*

 

Madem öyle...

 

O halde o dönem bu izni veren parti grubu yöneticileri konuşsunlar.

 

Bu izni nasıl verdiklerini açıklasınlar.

 

- Mesela “Gidin Hocaefendi’yi ziyaret edin, çok iyi olur, beraber fotoğraf çektirin, birlik beraberlik görüntüsü verin, fitneye engel olun” falan diyerek mi verdiler bu izni?

 

- Mesela “Bizden selam söyleyin Pensilvanya’ya” dediler mi?

 

- Mesela “Elini öpmeyin, ziyareti kısa tutun, fazla yakın davranmayın” falan diye uyardılar mı?

 

- Mesela “Gitmeseniz daha iyi olur ama yine de siz bilirsiniz” dediler mi?

 

*

 

Sahi nasıl oldu bu iş?

 

Bir açıklasalar bize...

Yazarın Tüm Yazıları