Meral Akşener’den çarpıcı açıklamalar

KONGREDEN sonra Meral Akşener ile konuştum.

Haberin Devamı

Kongrede başarı moralini yükseltmişti. Çok mutluydu.

 

Ama şimdiden 10 Temmuz için kollarını sıvamış, çalışmaya başlamıştı.

 

Söze, “Benim mücadelem Tayyip Bey’den daha zor bir mücadele oldu. Tayyip Bey dışarıya karşı mücadele ediyordu. Ben hem içeriye karşı hem dışarıya karşı mücadele ediyorum. Bu kadar iftira yoktu. O nedenle daha sert bir mücadele veriyoruz” diye başladı.

 

DELEGEDE DEĞİŞİM VE İKTİDARI GÖRDÜM

 

Ama başarıyı kendi hanesine değil, delegelere mal ediyordu.

 

“Ramazan ayında oruçlu oldukları halde, babalar gününde, yaz sıcağında ve meşakkatli bir yolculuktan sonra kongre salonuna geldiler. Salona girebilmek için sıcağın altında 3 kilometre yol yürüdüler. Başarı MHP delegelerinin başarısıdır. Çok uzun ve zorlu bir mücadelenin sonunda yapılamaz denilenler yapıldı. MHP delegeleri Türkiye’de olmaz denilen şeyi gerçekleştirdiler.”

 

Haberin Devamı

En başta sorduğumu ilk başta yazayım.

 

“Delegelerin gözünde ne gördünüz, size ne mesaj verdiler?” diye sordum. “Değişimi ve iktidar isteğini gördüm” dedi. Sözlerini biraz daha açmasını istedim. “Delegeler MHP’de değişim, Türkiye’de ise iktidar istiyor. Türkiye’nin bir kırılma noktasına doğru gittiğini görüyor. Kongremizi Türkiye’nin kader kongresi olarak görüyor. Bunu görmeseler bu çileli mücadeleye katlanırlar mıydı? Bunu görmeseler ramazan ayında, sıcağın altında uzun yollar aşıp, o salonu doldururlar mıydı?”

 

10 TEMMUZ KONGRESİ İÇİN HEYET SEÇİLDİ

 

19 Haziran’da yapılan kongreyle MHP’de yeni bir durum ortaya çıktı. Dünden itibaren 10 Temmuz tarihinde yapılacak olan kurultayı kimin toplayacağı tartışılmaya başlandı.

 

Haberin Devamı

19 Haziran’daki kongrenin divan başkanlığını yapan Müsavat Dervişoğlu ile konuştum. “Kongreye biz götüreceğiz. Çünkü tüzükte yapılan değişiklikle MHP’yi 10 Temmuz tarihinde seçimli olağanüstü kongreye götürmek üzere 3 asil 3 yedek üyeden oluşmak üzere bir heyet teşkil edildi. İki arkadaşımla birlikte şahsım, kongre heyeti olarak görevlendirildik” dedi.

 

Aynı soruyu Meral Akşener’e sordum.

 

“Sayın Genel Başkan 10 Temmuz’da olağanüstü kongre çağrısı yaptı ama Genel Merkez’in hiçbir resmi müracaatı yok. 19 Haziran kongresinde yaptığımız değişikliğe göre ise partiyi 10 Temmuz’a kongrenin seçtiği heyet götürecek. Devlet Bey de aday olabilir. Kongre heyeti kendisiyle bunu da görüşür.”

 

Haberin Devamı

“Peki Genel Merkez bu kararı tanımazsa ne yapacaksınız” diye üsteledim.

 

“Üst kurul delegelerinin oybirliği ile kararlar alındı. Olağanüstü kurultayın verdiği her kararın takipçisi olacağım. Onların haklarını, hukuklarını sonuna kadar savunacağım. Eğer bugün olağanüstü kongrenin hukukunu korumazsam olmaz. Her şeyi göze alır, kongrenin hukukunu korur, sonuna kadar mücadele ederim.”

 

Tüzük değişikliği konusunda diğer adaylardan, “Bize haber verilmedi” yönünde itirazlar geldi. Meral Hanım’a bu durumu hatırlattım. Anlattı:

 

SIKIŞIK ORTAM YÜZÜNDEN ARKADAŞLARLA PAYLAŞAMADIM

 

“Biz 50’ye yakın hukukçu ile çalıştık. Onların arasında bu arkadaşların üniversitelerden görüş aldığı hukukçular da vardı. Burada temel mantık şuydu: Üst kurul delegelerini en üst irade ve özne haline getirdik. O arkadaşların da bir çalışması vardı ama biz ekstra çalışma yaptık. Ayrıca itiraz etme hakları mevcuttu ama itiraz etmediler. Bu işin gizlisi saklısı yoktur. Ama kongrenin sıkışık ortamında arkadaşlarla paylaşma imkânım olmadı. Ama bu kararlar oybirliği ile alındı. Burada Meral Akşener’in şahsına yönelik en küçük bir şey yoktur. Bunun benim şahsımla bir ilgisi yoktur. Bu değişikliklerle delegeyi özne ve son karar merci haline getirdik. İlk başlarda il başkanları toplandı. Bize çağrı heyeti için birer isim verdiler. Olağanüstü kongre için üçte iki imzayı toplamamıza rağmen, ben kabul ettim. Bize Aksaray İl Başkanı Ayhan Erel ismi verildi. Koray Bey’e Trabzon, Sinan Bey’e Iğdır il başkanlarının ismi verildi. Onlar kendilerine verilen isimleri kabul etmediler. Başka isim önerdiler. Kongre bu heyetin çağrısıyla toplandı. Demem o ki, ben başından beri centilmenlik konusuna uyuyorum.”

 

Haberin Devamı

Bir başka tartışma ise bu değişiklikleri yapmaya yetkilerinin olmadığı yönündeydi.

 

“Tüzüğümüzün 68. maddesi bize bu imkânı veriyor. O nedenle iptal edilmesini beklemiyorum.”

Yazarın Tüm Yazıları