Başkanlık işi nereye gidiyor

AK Parti ilk kez cumhurbaşkanı seçecekti.

Haberin Devamı

Bazı kesimler, AK Parti’nin uzlaşma aramasını, emekli bir askeri ya da üçüncü bir ismi seçmesini telkin ediyordu. AK Parti ise siyasi rüştünü ispat etmek ve kendi belirlediği bir ismi cumhurbaşkanı yapmayı planlıyordu.

Erdoğan, “Kardeşim Abdullah” diyerek Abdullah Gül’ü aday gösterdi. Ancak Cumhuriyet Mitingleri, 27 Nisan e-muhtırası ve 367 rezaleti ile AK Parti’nin Cumhurbaşkanı seçmesi engellendi. Bunun üzerine AK parti erken seçim kararı aldı. Yüzde 36 ile gitti, yüzde 47 ile geldi. 22 Temmuz 2007 seçimlerinde başka bir şey daha oldu. CHP, Meclis’i kilitleyince millet MHP’yi Meclis’e soktu.

MHP, Cumhurbaşkanlığı seçimine girdi. Abdullah Gül’e oy vermedi, kendi adayını çıkardı ama Meclis’e girmesi düğümü çözmeye yetti.

Aynı şekilde türban yasağının kaldırılmasında da AK Parti’ye güçlü bir destek vermişti.

15 Temmuz’un ardından AK Parti, başkanlık sistemini gündeme getirmemişti. Sürprizi Bahçeli yaptı. Başkanlık sistemine kapı araladı. Öyle ki bazı AK Parti yöneticileri, Bahçeli’nin niyetini anlamakta zorlandı.

Başbakan Binali Yıldırım, MHP Lideri ile yaptığı görüşmeden sonra MKYK toplantısında kuşkuları gideren bir değerlendirme yaptı. Bahçeli’nin, 367 krizinin aşılmasında ve türban oylamasında nasıl hareket ettilerse, başkanlık sistemi konusunda da aynı şekilde hareket edeceklerini söylediğini paylaştı. Böylece güven sorunu aşılmış oldu.

Sıra anayasa değişikliğinin şekline ve takvimine geldi. Öncelikle süreci ve şekli iki lider belirleyecek. Başbakan Binali Yıldırım ile MHP Lideri Bahçeli bir araya gelecekler. Bu arada Başbakan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile de görüşecek. Ama hemen değil. Başbakan bu sürecin “Yenikapı ruhu”na uygun bir şekilde cereyan etmesi kanaatinde. CHP’nin karşı çıkacağı belli. Ama bu sürecin siyasi nezakete uygun bir şekilde yürümesini isteyecek.

AK Parti kulislerini takip ediyorum. Anayasa değişikliği konusunda değişik alternatifler üzerinde duruluyor. Partinin yetkili kurullarında ortaya çıkan genel eğilim büyük bir anayasa değişikliği paketi hazırlamak yerine, başkanlık sistemini düzenleyen mini bir paketin Meclis’e sunulması yönünde. AK Parti bu eğilimini MHP’ye iletecek. Olumlu bir karşılık alınırsa mini paket Meclis’e sunulacak. Onun için bütçe maratonunun tamamlanması beklenecek. Anayasa değişikliğinin ocak ayında çıkması bekleniyor. AK Parti’den fire bekleniyor mu? Konuşmak bile istemiyorlar. “Bizden fire olmaz” diyorlar. Takvim böyle işlediği takdirde, nisan ayında referanduma gidilecek. Peki referandumdan hayır çıkmasından endişe ediliyor mu? AK Parti yöneticilerini kaygılı görmedim.

15 Temmuz’da Erdoğan’ın liderliğinin tüm kesimler tarafından kabul edildiği görüşündeler. “15 Temmuz’a kadar başkanlık sistemi Türkiye için bir tercih meselesiydi. 15 Temmuz’dan sonra bir beka sorunu haline dönüştü” diyorlar.

MHP’nin desteği ile başkanlık yolunun bu kez açılacağı kanaatindeler. Ancak geçiş sürecinin iyi düzenlenmesi gerekiyor.

1- Anayasa değişikliği referandumdan geçtiği takdirde, başkanlık sistemi için yeniden sandık başına gidilecek mi?

2- Eğer başkanlık için seçime gidilirse, milletvekili seçimleri de yenilenecek mi?

3- Yeniden seçime gidildiği takdirde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geride kalacak 2 yıllık süresi ne olacak?

AK Parti’nin hukukçularına göre, geçiş hükümleri ile bu süreç düzenlenebilir.

Anayasa değişikliği kabul edildiği takdirde 6 ay sonra yürürlüğe girecektir şeklinde bir hüküm konulabilir. Bu süre içinde başbakanlık sistemi lağvedilir, diğer düzenlemeler yapılır. 6 ay sonunda başkanlık seçimine gidilebilir. Bu durumda milletvekili seçiminin yenilenmesine gerekli olmadığı görüşü hâkim. Bu arada 6 ayı beklemeden, darbe girişiminin yıldönümü olması nedeniyle 15 Temmuz’da başkanlık seçiminin yapalım diyenler de var. Hatırlarsanız anayasa referandumu da 12 Eylül tarihinde yapılmıştı.

Ancak seçime gerek olmadan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kalan süreyi “Başkan” olarak tamamlayabileceğini düşünüyorlar. “Süreyi uzatmanın anlamı yor.

Bir hasta doktora gitmiş, tedavinin 6 ay sonra başlaması beklenmez” diyorlar.

İşin şeklini Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kanaati, Bahçeli’nin tercihleri belirleyecek.

Yazarın Tüm Yazıları