Kız çocuk mu, erkek mi!

Teoman neyse ki hemen sonrasında bunun bir ilk reaksiyon olduğunu belirtmiş ve “Saçma tabii, çünkü doğar doğmaz aşık oluyorsun” diyerek toparlamış.
Teoman “Tipik Türk erkeği reaksiyonu” da demiş kız çocuğa tepki için.
Katılmıyorum, o eskidendi, bakıyorum da çevremdeki erkeklerin hepsi artık “Kız çocuk tabii ki” diyorlar.
Eşini kendisinden daha çok seven erkeğin tercihi kız çocuğu, çünkü erkek aşık olduğu, sevdiği kadına benzeyen güzel bir kızı olsun istiyor.
Bir de kızlar ve babalar arasındaki o müthiş, dillere destan bağ tartışılmaz tabii.
Kız, ömür boyu babasının prensesi oluyor.
Kız-erkek diye ayırmamalı, Allah herkese evladın hayırlısını versin tabii ama kız çocuğu seven, baş tacı eden erkekleri biz kadınlar daha bir seviyoruz.
Kız çocuğu seven erkekler bize hep daha romantik, kibar ve aşık olunası geliyor.
Erkeklere tavsiyem, kız değil erkek çocuk istiyoruz diye düşünseler de bunu kendilerine saklasınlar.

Mustafa Ceceli hayranlarına

Mustafa Ceceli, Hürriyet Kelebek’teki röportaj sayfamızı Instagram hesabından “Röportaj nefis olmuş, ellerine sağlık Ömür Gedik” notuyla paylaştı.
En son baktığımda bu iletiye 14894 beğenme ve 393 birbirinden güzel yorum vardı.
Böyle sayıca fazla, samimiyette derin, kalpte sağlam Mustafa Ceceli hayranı varken, onları röportajın sayfaya sığmayan bölümlerinden mahrum etmek olmazdı.

İşte o gün çektiğimiz selfie ve Mustafa ile ilgili belki de ilk kez duyacağınız gerçekler:

* “Müzik, küçük yaşlardan beri hayatımın içindeydi. Yürürken adımların kaç bpm olduğunu hesaplıyordum veya biri kornaya bastığında ‘Korna fa diyez veriyor’ diyordum.”

* “Sezen Aksu’dan öğrenip sonrasında hep uyguladığım şeylerin başında yenilik yapmak geliyor. O hep yeni der. Yeni bir fikir. Kendini tekrar edersen, garantiye alırsan, o zaman baş aşağı düşüyorsun. Bir de Sezen Hanım’la bir şarkı yapıyorsan, ucunu bırakmaz. Şarkıda yüzde beş bile bir umut varsa sonuna kadar uğraşır. Olursa olur olmazsa belki başka bir tane yapar.
Bir de önyargısız olmayı öğrendim ondan. Sana biri bir şey getirdiğinde ‘Bundan bir şey olmaz’ demeyeceksin. Buna çok tanık oldum. Böyle yapılan birçok projenin sonunda çok başarılı olduğunu gördüm.”

* “Bazen herkesi şaşırtan, beklenmedik şeyler yapabiliyorum. Mesela turne otobüsünde, koltukların üzerindeki o el çantası falan konulan yere tırmanır, araya girerim. Öyle akrobatik şeyler yaparım. Demir buldum mu ayaklarımdan ters
asılırım.”

* “İlk altı klip slow olunca otomatikman ‘slow şarkı söyleyen adam’ oluyorsun. Ama hareketli parçalar söylemeyi ve sahnede yerinde duramama halini de seviyorum.”

Katırlar akıllı çıktı

Hayvanlar kaçtı da kurtuldular. Yoksa yok yere canlarından olacaklardı.
Katırlardan bahsediyorum.
Duymuşsunuzdur, Yüksekova’da kaçakçılara yönelik operasyonda el konulan 97 katır için itlaf kararı verildi.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, “Kaçakçılıkta yakalanan bu hayvanlar ülkemiz hayvan ve halk sağlığı açısından risk oluşturuyor” deyip vermiş itlaf emrini.
Kime göre, neye göre?
Hayvanlar hasta mı diye bakmışlar mı? Yok!
Hadi hayvanların bazıları hasta diyelim, toplu katliam emri vermeden önce tedavi ya da tecrit yolunu denemişler mi? Hayır!
Katırlar neyse ki kaçıp sınırı geçtiler ve kurtuldular.
Dilerim gittikleri yerde kalır ve bir daha geri gelmezler.

Unutmayın!

Şiddet kullananlar, işe hayvana şiddetle başlıyor. Cinsel içerikli cinayet suçu işleyenlerin yüzde 100’ünün geçmişinde hayvana işkence ve kötü muamele yatıyor.

Aklınızda olsun!

Zihninizin acil açılması mı gerekiyor? Hemen Tetris oynayın. Tetris, beyin gücünü yüzde 150 oranında artırıyor.