Partinin adını bil yoksa çeker giderim

YOZGAT’ta bir basın toplantısındayız.

Haberin Devamı

Fonda Başbakan Davutoğlu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın en bir ciddi devlet adamı fotoğrafları ve Türk bayrağıyla AKP bayrağı durmakta.
Nedir bu toplantının amacı? Basın niye toplanmış?
Aday adayı tanıtılacak...
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin il başkanı olan Harun Lekesiz, genel seçim öncesinde vekillik için aday adayı Yücel Danış’ı kibar kibar takdim ediyor:
“Yücel Danış Bey’e de teşkilatım adına ben şükranlarımı iletiyorum, kendisine tekrar hayırlııı uğurlu olmasını yüce Mevla’dan diliyorum inşallah. Buyurun...”

*

Heyecanı her halinden belli olan aday gazetecilere görevlerinde başarı dileklerini sunduktan sonra kendisini tanıtarak başlıyor sözlerine.
Yozgat’ın Akdağmadeni ilçesinde doğduğunu öğreniyoruz öncelikle.
Çok heyecanlı olsa da niye vekil olmak istediğini sade, duru bir şekilde anlatıyor.
1992’de geçirdiği bir kaza neticesinde engelli olduğunu belirtiyor.
Siyasete “millete hizmet için”, özellikle de “engellilerin sorunlarına dikkat çekmek için” girdiğini vurguluyor.
Haklı ve isabetli olarak şu anda sağlıklı olmanın 10 dakika içinde engelli olmaya engel teşkil etmediğini söylüyor.
Yücel Danış’ın “...memleket için, partim adına AKP adına...” dediği anda yanında oturan il başkanından müdahale geliyor:
“Bir saniye, bir saniye, bir saniye...” diyor, ayağa kalkarken uyarıyor:
“Şu şeyi bir düzeltelim, önce hangi partiden aday olduğumuzu bilin, öyle şey olur mu ya?”
Heyecanına bir de endişe eklenen aday “Hangi parti?” sorusuna yine “AKP” deyince hata yaptığını fark ediyor ve “AK Parti.. AK Parti... Pardon, özür” diyor.
“Giderim bak ha!” tavrıyla aday adayına kibar bir tonda korku salan “kocaaaaa” il başkanının arkasından hareketlenen Danış “Başkanım lütfen, lütfen. Tamam geriye alalım, düzeltelim” diyor çaresizlikle.

*

İzleyeni üzen bir manzara...
İl başkanı ise bir başöğretmen edasıyla uyarısına ayakta devam ediyor:
“Böyle şey olur mu ya? Ak Parti İl Başkanı’nın yanında duruyorsunuz. Aşkolsun!”
Danış’ın ısrarı üzerine yerine dönerken basın mensuplarına da gerekli talimatı veriyor yüce il başkanımız: “Arkadaşlar şu ifadeyi düzeltin...”
Buraya kadar aktardıklarımı “Ne oldu ki? Niye atarlandı biriciğimiz, kıymetlimiz, il başkanımız?” diye okuyan çıkar mı aramızdan? Çıkabilir.
Hemen açıklayayım. “AK Parti” yerine “AKP” denmesi affedilemez bir hatadır, vahimdir, dünya dengeleri, memleket çivisi yerinden oynar yoksa alimallah!
Neyse, il başkanı yerine yerleşiyor, heyecanına bir de sarsıntı eklenen Danış sözlerine kaldığı yerden devam etmeye çalışıyor:
“Evet demin de dediğim gibi Adalet ve Kalkınma, AK Parti adına, AKP adına...”
Eyvah!

*

Ama artık ne olacağını biliyoruz di mi?
İl Başkanı ayaklanacak. Nitekim ayaklanıyor!
Danış da yine arkasından gidiyor “Başkanım pardon, lütfen...”
Videoda başkanı bir daha görmüyoruz bundan sonra.
“Kardeşim hangi partiden aday olduğunuzu bilin...”
Aday adayı tek başına konuşmasını toparlıyor ve perde kapanıyor...
Bu kısa video haberden çıkaracağımız ders partinin adını doğru öğrenmek değil elbette.
Belli ki basireti bağlanmış, belli ki heyecanlanmış bir insanı utandırmamak, kibirle boğmamak, ayıp etmemek gerektiğini öğrenmeliyiz.
Siz daha iyisini bilirsiniz muhakkak ama...
Öyle değil mi ulu il başkanı?


Yazarın Tüm Yazıları