Yaslandığımız temel

Amerikan Harvard Üniversitesinden Finli eğitimci Pasi Sahlberg, eğitimde başarı konusundaki düşüncelerini paylaştı.

Haberin Devamı

Pasi Sahlberg’in, Türkiye Özel Okullar Birliğinin Antalya’da düzenlediği sempozyumda yaptığı konuşmayı, Hürriyet’in eğitim editörü Nuran Çakmakçı, dünkü yazısında oldukça güzel özetlemiş.
Konuşmayı, Nuran Çakmakçı’nın yazısından okudum.
Anladığım kadarıyla Pasi Sahlberg konuşmasında, Finlandiya eğitiminin başarısını, bu başarıyı sağlayan etkenleri anlattıktan sonra, bizim için de birtakım önerilerde bulunmuş.
*
Pasi Sahlberg’in önerilerine elbette bir şey demiyoruz.
Bazen dışarıdan bakanlar da farklı şeyler görebilir, katkı sağlayabilirler.
*
Görevim gereği, Finlandiya’ya iki kez gittim.
Ekip olarak çeşitli okulları gezdik. Öğretmenlerle ve öğrencilerle konuşma, örnek uygulamaları izleme imkânı bulduk.
Finlandiya eğitiminin üst düzey yöneticileri, çalışmalarını geniş olarak anlattılar, sorularımızı yanıtladılar.
*
Bütün bunlar üç başlıkta özetlenebilir:
• Öğretmenler, kendi müfredatlarını oluşturacak donanım ve yetkiye sahip.
• Her çocuk için kişisel düzeyine göre eğitim uygulamasına yine öğretmen karar veriyor.
• Eğitim, toplumun gerçek önceliği olmuş. Buna herkes inanıyor ve herkes bunun coşkusunu, heyecanını yaşıyor.
*
Bunlar dışarıdan cazip, albenili başlıklar olarak görülebilir.
Ama her işin altyapısı önemlidir.
Eğitimin altyapısı, temel felsefesi, ortak bakış açısı bir ülkenin diğer alanlardaki bütün normlarının belirleyicisi olur.
Ekonomi de, siyaset de, dış politika da eğitimin yaslandığı temeller üzerinden yürüyebilir.
Demokrasinin niteliği, temel insan hakları, bireyin özgürleşmesi, her alanda standartlarının yükselmesi, eğitimin yaslandığı temel anlayışla şekillenir.
*
Ortaya konmuş ve herkesi peşine takan güçlü bir paradigma, eğitimimizin temel ihtiyacıdır.
Bin dokuz yüz kırklı yılların “tek tip insan” temelli paradigması, bu yükü artık taşımıyor.
*
Büyük bir ülkeyiz ve son yıllarda önemli atılımlar gerçekleştirdik.
Bu atılımların, bu yeniliklerin, bu gücün sürdürülebilirliği; tarih, kültür ve inanç değerlerimizle beslenen ve herkesin isteyerek katkı verdiği yeni bir paradigmayı ortaya koymaktır.

Yazarın Tüm Yazıları