Günlük yazmak ve Hece Dergisi

Usta hikâyeci ve düşünce adamı Rasim Özdenören aradı.

Haberin Devamı

Genel yayın yönetmenliğini yaptığı Hece Dergisi’nin haziran ayında “Günlük Özel Sayısı” çıkaracağını söyledi ve bu özel yayına benim de yazı göndermemi istedi.
Hece Dergisi’nin on sekiz yıl boyunca genel yayın yönetmenliğini yürüten Hüseyin Su’nun geçen yıl bu görevden ayrılışından sonra, dergi usta yazar Rasim Özdenören koordinasyonunda yoluna devam ediyor.

*

Hece Dergisi, 1997’den beri yayımlanıyor.
Bugüne kadar Necip Fazıl Kısakürek, Nazım Hikmet, Sezai Karakoç, Orhan Kemal, Kemal Tahir, Muhammed İkbâl, Cemil Meriç, Yahya Kemal Beyatlı gibi önemli şair ve yazarlara ilişkin özel sayılar çıkardı.
Sadece yazarlarla sınırlı kalmadı Hece Dergisi’nin çıkardığı özel sayılar.
Batı Medeniyeti, İslam Medeniyeti, Şehirlerin Dili, Modernizmden Postmodernizme, Mektup, Çocuk Edebiyatı, Eleştiri, Türk Roman’ı, Türk Şiiri gibi temel konular için de özel dosyalar hazırladı.
Hece, İslam Medeniyetini öne çıkaran bir dergi.
Ama çıkardığı özel sayılarda, yazarlar arasında ayırım yapmadı; bu topraklarda yetişmiş her edebiyat insanını tanıtmaya, gündeme getirmeye çalıştı.
Yerlilikten yana olan tavrıyla.
Yine hazırladığı özel dosyalarda da, hemen hemen tüm sosyal konuları irdeledi.
Hece Dergisi bu özelliği ile de şimdiye kadar görmediğimiz, alışık olmadığımız; kaprissiz, komplekssiz bir yayın politikası izledi.

*

Bugüne kadar onlarca şair ve yazarla, bir o kadar da irdelenmesi gereken konu başlığıyla ilgili çalışmalar yapan, özel sayılar düzenleyen; akademik, düşünsel ve nitelikli yazılarla bu özel sayıları besleyen başka bir dergiyi ben hatırlamıyorum.
Dolayısıyla Hece Dergisi, bir düşünsel damarın temsilcisi olma özelliğinin yanında, yaptığı bu kapsamlı çalışmaları derli toplu bir ürün olarak önümüze koyması açısından da önemli bir işlevi yerine getirmektedir.
Dergiler sanatın, edebiyatın, düşüncenin hayat pınarlarıdır.
Edebiyatımızda yer bulmuş yazarlarımızın önemli bir kısmı, bir derginin “iklimi” içinde kendini geliştirmiş, içinde yer aldığı derginin düşünsel yapısından beslenerek kendini gerçekleştirmiştir.
O nedenle, Hece Dergisi sadece bir dergi olmaktan öte, bir düşünce ocağı, bir okul, bir sanat-edebiyat ocağı olarak görülmelidir.

*

Hece Dergisi’nin sahibi Ömer Faruk Ergezen, yıllardır, sadece entelektüel kaygısı yüksek kişilerin ilgi gösterdiği bu dergiyi ve özel sayılarını ayakta tutmak için yoğun çaba harcıyor. Ayrıca Hece Yayınları’ndan da nitelikli kitaplar çıkarmayı sürdürüyor.

* * *

Genelde, yazarların, önemli görevler üstlenmiş kişilerin günlük tutması gerektiği gibi yanlış bir kanıya sahibiz.
Herkesin bir duygu dünyası, herkesin yaşadığı bir hayat serüveni vardır.
Herkesin yaşadıkları önemlidir ve herkes kendisinden sonrakilere, hayatın derslerini miras olarak bırakabilir.

*

Zaman çabuk geçiyor. Bugünün fırtınası, geçmişimizden bir eser bırakmadığı gibi, geleceğe ilişkin bir bakış açısı bırakmamız gerektiğini de hatırlatmıyor bize.
Bugünün fırtınası iç dünyamızı, gelecek tasavvurumuzu, geçmişte kalan ama kişisel hayatımız için de çok önemli olan geçmişimizi tarumar ediyor.
Bu nedenle günlük yazmak, hayatımızı kayıt altına almak ve hiçbir şeyi unutmamaktır.

*

Hece Dergisi’nin bir özel sayı ile “Günlük” konusunu gündeme taşıması bu bakımından da önemlidir.

Yazarın Tüm Yazıları