Koalisyon seçeneğine gülümseyin hadi

KOMŞUM Özkök de dün itibariyle yerini aldığına göre, seçim spekülasyonları pazarı kuruldu demektir.

Haberin Devamı

AK Parti’siz senaryoyu tedavüle ilk sokan kişi olarak, duyduğunuz gong sesiyle bahisleri açıyorum.
İddialı girdi komşum; Alman modeli bir ‘Grand koalisyon’ projesine şimdiden ‘Merhaba’ diyor. Kurtuluşumuz, merkez sağ ile merkez solun, yani AK Parti ile CHP’nin bir ‘Büyükler koalisyonu’ kurmasına bağlıymış.
Isındırma için hızlı bir giriş. Koalisyonun faydalarını, tek başına iktidarın da zararlarını saymakla bitiremiyor. Seçmeni, antrenman antrenman koalisyon mefkuresine ısındıracak. Ee, ‘AK Parti’siz senaryoyu tartışmanın vakti geldi’ diyen ben değil miydim? Çekilecek artık ceremesi...


* * *


Elini görüyor ve artırıyorum; hele tek başına iktidardan bir kurtulsun boynumuz, İtalyan modeli ‘Küçükler koalisyonu’ bile paklamaz bizi. Hem koalisyon tecrübemize de daha uygun değil mi İtalyan modeli?
Fakat geçmişin acımtırak hatıraları hâlâ hafızalarda canlıyken koalisyon seçeneğini halkımıza yeniden sevdirmek nasıl mümkün olacak?
İstediğimiz kadar allayıp pullayalım, idman idman gidelim, alıştırabilir miyiz buna?
İstediğimiz kadar Alman usulü koalisyon süsü verelim, bizdekinin İtalyan kültürüne daha yakın olduğunu unutturabilir miyiz 7 Haziran’a kadar?


* * *

Haberin Devamı


En son 90’lı yıllarımızdı koalisyon denemeleriyle geçen. Özal’dan ve ANAP’ın tek parti iktidarından sıkılan halkımız, yeni maceralara, taze başlangıçlara yelken açmıştı. Bu heyecan arayışının nasıl sonlandığını biliyoruz.
Demirel’li, İnönü’lü, Çiller’li, Yılmaz’lı, Sezer’li, Ecevit’li... İnişli çıkışlı, alacalı bulacalı yıllardı.
Gecesi çılgın faizli, gündüzü enflasyon canavarlı, rantçısı deli paralı, lirası 6 sıfırlı, skandalı batık bankalı, ‘kur’u fahiş devalüasyonlu, iktidarı ortaklar arası sürtüşmeli, zirvesi anayasa kitapçığı fırlatmalı... Sabahı akşamı krizli, kaoslu, sansasyonlu ‘kayıp’ yıllar...
Ta ki bu saadet koalisyonları zinciri 2001’de koptu, arada geçen her yıl zarar ziyan yazıldı hanemize.
İtalya’da 75 doğumlu bir yavru kurdu, Matteo Renzi’yi, geçen sene ‘büyük kurtarıcı’ olarak ve seçimsiz bir ara rejimle belediye başkanlığından başbakanlığa getiren çaresizlik gibiydi.
Siyaset, yönetme becerisini kaybetmiş. Partiler bölük pörçük, un ufak, gün geçtikçe de eriyorlar... İki seçim arasında birden fazla hükümet kurulup yıkılıyor.
İktidarlar çelimsiz, koalisyonlar çok parçalı, içten de dıştan da yamalı...
Hazine 70 cent’e muhtaç, maliye meteliğe kurşun atıyor. Devlet, namertten para dilenecek halde...
Gelen salma salıyor, giden salma salıyor. Ağır bir vergi rejimi altında inliyor çalışanı, sanayicisi, tüccarı...
Ağası, gedası elde bavul kaçacak yer arıyor. Sefaret kapıları, vize kuyruğu...
Yılda on binlerce işletme kepenk indiriyor, kaldırımlar doldur boşalt işsiz...
Orta direk çökmüş. Çıkış yolunu ve gelecek umudunu kaybetmiş demokrasi. Sersefil, perperişan ülke...
Az-çok istikrar yakalamak için bugün, seçimsiz yönetmek isteyen bir başbakanın eline bakmıyor mu İtalya? Yüzde 10 seçim barajını bile öpüp başlarına koymaya hazır değiller mi?
Buydu işte tablo...


* * *

Haberin Devamı


Açık konuşalım, bu tabloyu seçmene satmak zordur. Yani sandıkta ters tepecek bir kumardır koalisyonları parlatma numarası.
Eski karanlık günlere dönme korkusuyla eldeki istikrara dört elle sarılır halk. O da tek başına iktidara yarar, AK Parti’nin ekmeğine yağ sürer.
Siz olsanız hangi senaryoya oynardınız bu durumda: Aklına her eseni yapamayacak kadar zayıf ama diş geçirilemeyecek kadar güçlü bir tek parti iktidarına mı? Dokunsan yıkılacak, itip kaksan devrilecek kadar cılız bir koalisyon hükümetine mi?
Bu iki seçenek arasında geçecek yarış...
Tek risk, AK Parti’yi iktidardan düşürmeden gücünü kısmaya yelteneceklerin sandıkta ayarı kaçırması. Komşuma bayram gelir. Beklediğinden daha fazlasını alır, koalisyonla biter seçim.
Fakat yine de bahsi kazanmış olmaz, çünkü AK Parti’siz kurulur bu koalisyon. Muhalefette kalıp, baskın bir seçimle daha güçlü gelmek isteyeceği için. Var mısınız?

Yazarın Tüm Yazıları